Başkanlığını yürüttüğüm Karaman
Yetimler Eğitim Derneğine 13-14 yaşlarında kız çocuğuyla birlikte bir
kadıncağız çıka geldi. Kızının derse çalışmadığını veya çalışamadığını; çalışsa
da dersleri anlayamadığını dolayısıyla da okulda başarılı olamadığını anlatmaya
çalıştı. Neyi nasıl yapacaklarını bilmeseler de belli ki anne kız bir arayış
içindeler.
Anne fabrikalarda vardiyalı (gece
gündüz dönüşümlü) çalışmış, kızıyla pek ilgilenememiş, çocuğu annesinin
yokluğunda ablası bakmaya çalışmış. Baba asalak, çalışmamış, belli bir işi
mesleği yok. Kızcağız böyle bir ortam ve şartlarda 13-14 yaşına gelmiş…
Anneyi bizi duyamayacağı bir
noktaya gönderdikten sonra kızcağıza haydi anlat bakalım diyerek epeyce bir
uğraştan sonra sohbete koyulabildik.
Bir saatten fazla kâh ağlayarak
kâh gülmeye çalışarak(kızcağız gülmesini bile unutmuş) ANLATTIKLARI niçin
derslere çalışamadığını niçin dersleri anlayamadığını, niçin başarılı
olamadığını apaçık ortaya koyuyordu. Zira yoğun, sürekli endişe, kaygı ve korku
içindeki hali anksiyete (endişe, korku ve kaygı) bozukluğu, depresyon içinde
travma tik durumda olduğunu yansıtıyordu.
Kızcağız özetle şunları ANLATTI VE
YAKINDI “Babam beni hiç sevmiyor, hiçbir şeyimi beğenmiyor. Babamın bana bir
defa olsun sarılıp kızım dediğini hatırlamıyorum. Sürekli bana aptal, salak,
beyinsiz, öküz.. gibi hakaretler ediyor. Okumazsan veririm kocaya defolup
gidersin diye hakaretler ediyor. Sadece babam değil ki; ablam abim de beni itip
kakıyor, horluyor beni hiç kimse sevmiyor..” diye devam etti.
Soruyorum kaç arkadaşın var? Son
derece korkunç bir cevap “Hiç Yok!” ilkokulda da hiç arkadaşın olmadı mı?
“Hayır, olmadı yoktu. Sınıftaki çocuklar da bani hep deli, salak, sümüklü..
diye kızdırırlardı.”
Sevgili dostlar,
Olayın vahametini görüyor muyuz?
AİLESİ İÇİN DEĞERLİ OLMAYAN
HORLANIP AŞAĞILANAN, AİLESİ TARAFINDAN SEVİLMEYEN ÇOCUK BAŞKALARI İÇİN DE
DEĞERLİ OLMUYOR, SEVİLMİYOR VE BAŞKALARINCADA KABÜL GÖRMÜYOR, BAŞKALARI TARAFINDANDA
AŞAĞILANIP HORLANIYOR.
Senin bulaşık bezi yaptığını çok
kaliteli ve değerli kumaşı kimse vitrine süs olarak koymaz!
Önce sen değer vereceksin ki
başkaları da değer versin. Sen çocuğuna nasıl davranıyorsan herkes öyle
davranır. Sen çocuğunu hangi olumsuz ve kötü sözlerle nasıl etiketliyorsan
insanlar o etiket üzerinden muamele eder. Elindeki taş istediğin kadar değerli
olsun eğer onu pisliğe buladıysan kimse onun ne kadar değerli bir taş olduğunu
nasıl görsün anlasın.
HAKARET ETTİĞİMİZ, AŞAĞILAYARAK
ETİKETLEDİĞİNİZ ÇOCUKLARIMIZIN İNANILMAZ MUTSUZ VE BAŞARISIZ OLACAKLARINI VE DE
OLDUKLARINI HİÇ AKLIMIZDAN ÇIKARTMAYALIM.
Ailede çocuğun başarılı, huzurlu
ve mutlu olabilmesi için ailede her ferdin sorumluluklarının farkına varması
gerekir. Çocuk doğurmayı annelik, çocukların maddi ihtiyaçlarını gidermeyi
babalık sanmaktan vazgeçmek zorundayız.
“DOĞURMAK ANNELİK DOYURMAK BABALIK
DEĞİLDİR” diyor Eğt.Yazar Sait Çamlıca.
Anne ve Babanın en büyük ortak
sorumluluğu çocukların sağlam bir kişiliğinin oluşturulmasıdır. Çocuklarımızın
kişiliklerinin yoğrulması için bilgi gerekir. Bu bilgi bizde yok ise en azından
çocuklarımıza onların değerli olduklarını, sevildiklerini hissettirelim.
Horlamayalım, hakaret etmeyelim, korku ile terbiye etmeyelim,
cesaretlendirelim, bu bile çocuğun kendisinin değerli olduğunu hissettirecek ve
de BAŞARACAKTIR.
Kadıncağıza( kızın yanımızda
olmadığı bir anda) dedim ki: Kızına birisi yalancıktan da olsa sevgi gösterse
evden kaçar. Telafisi mümkün olmayan bela ve sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
Eşinle birlikte gelin de çözüm yollarını birlikte tartışıp bulalım. Aylar oldu
hala gelecekler. Ne kadar beklesem de gelmeyecekler çünkü adamcağız son derece
duyarsız. Çocuğun doğmasını, çocuğun suçu olarak gören kendini hesaba katmayan
bir beşer. Çocuklarının geleceği için bir ilgi ve kaygı duymuyor ki gelsin.
MAALESEF BAZI EBEVEYNLER ÇOCUĞUN
VARLIĞI SANKİ ONUN SUÇUYMUŞ GİBİ DAVRANIYORLAR.
Sevgili Dostlar,
Çocuklarımızın Başarısında Aile İçi Eğitimle ilgili paylaşımlarımız devam edecek. Sizlerden istirhamım bu bilgileri paylaşalım. Ola ki zihinlerde filizlenerek yarınlara ışık olur. Hoşça, Dostça ve Sevgiyle kalın. İnşallah tekrar görüşmek dileğiyle.