Ege
adaları mı, Yunan adaları mı?
Bu
konuda üç dört senedir bir yazı yazma isteğinde olduğum hâlde bir türlü bugüne
kadar kısmet olmadı. Türkiye’nin batı kıyılarındaki adaların toplu adı Ege
adaları mı, yoksa Yunan adaları mı?
Ege
Denizine serpilmiş irili faklı binlerce ada olduğu ifade edilir. Bu adaların ne
kadarı bizim ne kadarı Yunanistan’a ait kesin olarak belli değil. Bilinen bu
adalar üzerinde Yunan vatandaşlarının yaşadığı ve ihtiyaçlarının büyük bir
kısmını Türkiye’den kıyıdaş illerden sağladıkları, Türkiye’nin onların yaşam
koşullarını iyileştirdiğidir.
Türkiye’nin
en uzun kıyısı 2805 km ile Ege kıyılarıdır. Ege Denizi, Türkiye ile Yunanistan
arasında yer alır. Okullarda her sınıfta zorunlu olarak bulunması gereken Türkiye
Haritası’na bakıldığı zaman Ege kıyılarında Yunanistan ile Türkiye arasında bir
sınır çizgisi yoktur. Türkiye Ege’de belirlenmiş bir sınır tanımıyor. Her ne
kadar Ege adalarında Yunan halkı yaşasa da adaların Anadolu Yarımadasının, ana
karanın bir parçası olduğunu bilinen bir gerçektir.
24
Temmuz 1923 tarihinde yapılan Lozan Antlaşmasına göre Türkiye kıyılarına yakın
bu adalarda askeri üst ve tesis kurmak sözleşmeye aykırıdır. Ama Yunanlılar
sürekli Lozan’ı ihlal ediyorlar ve antlaşmaya aykırı olarak adaları
silahlandırıyorlar.
Ege’deki
büyük adalardan bazılarını Türkiye, Balkan Savaşı başlayınca, İtalyanlarla
İsviçre’de Uşi (Lozan) denilen yerde 1912 yılında yapmış oldukları bir antlaşma
ile (On İki Ada)’yı İtalyanlara bırakmak zorunda kaldı.
Öncelikle
şunu belirtmekte fayda var: Her Türk vatandaşı, vatanı ve milleti için sorumlu
davranmak zorundadır. Ege Denizi’ne serpilmiş adaların adı Yunan adaları değil,
Ege adalarıdır. Bu böyle biline…İkinci bir husus, yaz tatili dönüşü, Ege
kıyılarında tatil yapan vatandaşlarımızın Yunan adalarına(!?) da gezi yaptık,
fiyakası bilinçsiz ve cahilane bir caka yapmadan öteye geçmese de adaların
adını doğru söylemediği için vatanına karşı çok büyük kusur işlemiş olur.
Diğer
bir önemli husus her zayıf dönemimizda ya da kendilerini güçlü olarak
hissetikleri dönemlerde Yunanistan Türkiye’ye karşı Avrupa’yı da arkasına
alarak sorun çıkartmak ve ortalığı germek fırsat bulursa Türkiye’yi boğmak gibi
bir art niyeti olduğu bilindiği hâlde Ege kıyılarındaki suya dahi muhtaç olan Yunan
halkına turizm havası içinde can suyu verip onları beslemek doğru olmasa gerek.
Bir
emekli denizci generalimizin dediği gibi tekne turları ile Yunanistan’a
ekonomik yönden destek vermemiz her hâlde bilinçli bir yurttaşlık görevi
değildir.
Yakın
tarih göstermiştir ki Yunanistan iyi bir komşu değildir, her dara düştüğümüz
zaman ya da zayıf olduğumuz dönemlerde Türkiye’nin altını oyup kendine
kazanımlar sağlama peşindedir. Bilinçli Türk yurttaşları olarak onlara pirim
vermemeliyiz. Orası Yunan adaları değil, Ege adalarıdır. Özellikle Turizmciler
bunu böyle bilmelidirler.