Tam 101 yıllık bir geçmiş. Devlet yönetiminin, egemenliğin Türk ulusun gerçek temsilcilerin iradesine geçtiği günün başlangıç günüdür.
Bu yazımızda üç nokta üzerinde duracağım:
1. Misakı Milli
2. Millet Meclisinin açılışı
3. Fetvalar savaşı
Misakı Milli, İstanbul’da son olarak 28 Ocak 1920’de toplanan Osmanlı Meclisi üyelerin aldığı kararların uygulanması için ettikleri yemindir. Bu Meclis üyeleri 7 Kasım 1919’da yapılan seçimlerle Osmanlı Meclisine gelen vekillerdir. Çoğu Anadolu ve Rumeli Müdafai Hukuk Cemiyetinin desteklediği kişilerden oluşan kişilerdir. İngilizlerin İstanbul’u işgal etmesiyle, bu milletvekillerinin büyük bir kısmı ile birlikte Türk aydınları ve gazeteciler tutuklanmış, İngilizlerin Akdeniz’de bir sömürgesi olan Malta Adası’na esir olarak gönderilmiştir. İngilizlerin bu baskısı Ankara’daki Meclis’in toplanmasını kolaylaştıran önemli etkendir. İstanbul Fındıklı’daki binasında toplanan son Osmanlı Mebusan Meclisi,
“Siyasi, mali, ve adli gelişmemizi engelleyen sınırlamaları kabul etmeyeceklerini, Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandığı sırada işgal edilmemiş bölgeler kesin Türk yurdudur, kabul edilemez. Araplar kendi geleceklerini kendileri belirleyeceklerdir. Batı Trakya’nın geleceği referandum ile belirlenecektir. “ şeklindeki kararları Meclis onayından geçerek kesinleşmiştir. (1)
İstanbul Mebuslar Meclisi’nin 28 Ocak 1920 tarihinde almış olduğu bu kararlar ve seçilen üyeler 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da açılan Meclis tarafından benimsenmiştir.
2. Mustafa Kemal 27 Aralık 1919’da Ankara’ya geldiğinde ne yaptıklarını ve ne yapacaklarını Türk ve dünya kamuoyuna duyurmak için 10 Ocak 1920 tarihinde Hâkimiyeti Milli Gazetesi’ni ilkel ve kıt imkânlar çerçevesinde kurup yayına soktu ve hemen arkasında 6 Nisan 1920’de de Anadolu Ajansı’nı kurdu.
İstanbul’un işgal edildiği gün Mustafa Kemal bir bildiri yayınlayarak “Osmanlı Devleti’nin hayat ve hâkimiyetine bu işgal ile son verildiğini bildirerek, Türk Milleti ‘nin hayat hakkını, istiklalini ve geleceğini savunmaya çağırdı. Üç gün sonra 19 Mart 1920’de olağanüstü yetkilerle yeni bir Meclis’in en geç on beş gün içinde Ankara’da toplanması için seçim yapılmasını içeren bir genelge ile bütün yurda duyurdu.
Yurdun en ücra köşesine kadar duyurulması için çaba sarfettiği bildirilerde, seçimlerin özenle yapılmasını ve il, sancak ve ilçelerde en büyük mülki amirin seçimlerin doğru ve dürüst yapılması için sorumlu olacaklarını ilan etti. İsyan bölgeleri hariç her yerden seçilen vekiller Ankara’ya geldilerse de, Diyarbakır, Malatya, Elazığ, Dersim, Trabzon ve Konya gibi illerin ileri gelenleri seçimleri engelleme konusunda çok gayret etmişler ve padişah yanlısı tavır almış olsalar da sonradan halk doğruyu görerek Milli Mücadele’den yana destek olmuşlardır. İlk Meclis toplantısına 115 milletvekili geldiği hâlde sonraki yıllarda korkudan gelemeyen milletvekilleri ile Malta’da sürgün olarak giden milletvekillerinin dönüşü ile ilk TBMM’de üye sayısı 380 civarındadır.
Mustafa Kemal 19 Nisan 1920’de yaptığı bildirimin ilk iki maddesi şöyledir.
“1. Tanrı’nın yardımıyla nisanın yirmi üçüncü Cuma günü, Cuma namazından sonra Ankara’da büyük Millet Meclis açılacaktır.
2.Yurdun bağımsızlığı, yüce halifelik ve padişahlığın kurtarılması gibi en önemli ve ölüm dirimle ilgili görevleri yapacak olan bu Büyük Millet Meclisi’nin açılış günü cumayaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanarak ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte, kutlu, Hacı Bayram Cami’nde Cuma namazı kılınarak Kur’an‘ın ve namazın nurlarından ışık alınacak ve güç kazanılacaktır. “
Yukarıdaki bildirimde ve diğerlerinde de anlaşıldığı gibi Mustafa Kemal Atatürk, İngilizlerin her türlü teşvik ve desteğiyle başlayan İzmit, Adapazarı, Hendek, Düzce, Gerede, Beypazarı hatta Ankara’ya çok yakın Nallıhan ilçesine kadar uzanan iç isyanlar, Meclisin toplanmasını engelleme ve Kuvayı Milliyecileri yok etme ve vatan hani olarak ilan etme çalışmaları görüldüğü gibi 11 Nisan 1920’de Şeyhülislam Dürrüzade Abdulalah Efendi tarafından verilen bir idam fetvası, peşin sıra diğer fetvalar takip edecektir. Kuvayı Milliyeciler eşkıya olarak nitelendirilip, halka zulüm eden isyancılar olarak gösterilip idam edilmesinin vacip olduğu ilan edilip Yunan ve İngiliz uçakları ile halkın meskûn olduğu yerlere dağıtılıyordu. Anadolu’yu kurtarma mücadelesi verenler vatana ihanetle suçlanıyordu. İlk idam kararı Padişah Vahdettin tarafından onaylanan bu kişiler Milli Mücadele’nin başında olan Mustafa Kemal ve arkadaşları Ali Fuat, Kara Vasıf Bey, Alfred Rüstem, İsmet Bey, Adnan ve Halide Edip Adıvar’dır.
Milli Mücadeleyi baltalamak için yapılan bir birini takip eden fetva girişimlerine karşı Mustafa Kemal de Anadolu’daki 153 müftünün imzasıyla, karşı taarruza geçer. Milli Mücadeleye karşı gelenlerin başta Damat Ferit olmak üzere ölüm cezasına çarptırılır.
23 Nisan 1920’de Meclis’in açılışını takiben 24 Nisan 1920’de ilk çıkardığı yasa şer odakları tarafından sekiz katına çıkarılacağı dedikodusu yapılan Ağnam vergisin ( hayvan başına konulan vergi) eskisi oranında alınacağı kararı ve oy birliği ile Mustafa Kemal’i Meclis Başkanlığına seçmeleri olmuştur.
Sonuç olarak, Milli Mücadele uğruna kelleyi koltuğa alan vatan evlatlarına karşı fetvalarla verilen idam cezaları sonuçsuz kalır. 23 Nisan 1920 millet egemenliğinin sağlandığı bir gündür. Ulusumuza kutlu ve mutlu olsun. 24.04.2024 hasan ŞİMŞEK
1) Şimşek, Hasan, Bir iletişim Dehası Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Mege Basım, İstanbul 2021