19 Mayıs T. C . Devleti’nin temelinin atıldığı ve Gazi
Mustafa Kemal Atatürk’ün doğum günü, Türk Gençliğinin de Spor Bayramı’dır.
Hepimize kutlu ve mutlu olsun.
19 Mayısa giden yolunu kısaca bir özetini yaparsak,
Mustafa Kemal, 30 Ekim 1918 tarihinde yapılan Mondros
Ateşkes Anlaşması sonrası Suriye Cephesinden döndüğü tarih 14 Kasım
1918’dir.Haydarpaşa’da trenden inip rıhtıma yaklaştığında Dolmabahçe önlerinde
55 tane İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan savaş gemilerini Boğaz’a demir atmış
olarak görür ve tepkisini şöyle dile getirir:
Geldikleri gibi giderler!
Ateşkes sonrası Mustafa Kemal’in İstanbul’a gelişi, vatanın
kurtuluşu için çareler aramaya başlayışı ve Samsun’a hareket edişi sürecinde
İstanbul’da 6 ay 5 gün kalır. Bu süreç içerisinde, Perapalas’ta, Şişli’de
kiralamış olduğu evde, Genelkurmay’da, arkadaşları sürekli görüşür ve çareler
arar.
İtilaf Devletleri dediğimiz, İngiliz, Fransız, İtalyan ve
diğer devletler özellikle İngilizler Ateşkes Anlaşması’na uymayarak yurdun
muhtelif yerlerini işgal ederler. İstanbul İşgal altındadır. İstanbul’daki
vatansever subaylar sürekli itilaf devletleri tarafından kontrol edilip
gözaltında tutulmaya çalışılmaktadır. Mustafa Kemal’in hem Akaretlerde
annesinin oturduğu evde hem de şimdi müze olarak hizmet veren Şişli’deki
kurtuluş planını hazırladığı evde birkaç defa işgal kuvvetleri tarafından taciz
edilmiştir.
İşgal sırasında,-biz buna Mütareke Dönemi diyoruz. Özellikle
Beyoğlu tarafında azınlıkların Müslüman Türk halkını eziyet edip, Türk
kimliğini ı horlayıp aşağıladıkları acılı yıllardır.
Mütareke İstanbul’unda halk çaresiz, Padişah ve onun
sadrazamı Damat Ferit ne yapacağını bilememekte ve kaderini İngilizlerin
inisiyatifine bırakmış bir hâlde idiler. Böyle çıkmaz bir ortamda bir elin peş
parmağı kadar sayılan komutanlar ki bunlar başta Mustafa Kemal. Rauf Bey, Ali
Fuat, Kâzim Karabekir, İsmet Bey ve Refet Bey gibi vatansever Türk subayları,
Şişli’deki evde zaman zaman toplanarak Anadolu’ya geçmenin yollarını arayıp,
yurdu düşmanlardan kurtarmayı hedefliyorlardı.
Bir defasında İsmet Bey’e Mustafa Kemal Anadolu’ ya nasıl
gidilir? Diye sorar. O da “gitmek isteyene yollar çok yanıtını” verir ve ilave
eder “Kararınızı verdiniz mi” diye sorar.
Anadolu’ya gitmenin bir yolu bulunmuştur. Genelkurmay’daki
ve Bakanlıklardaki yakınları Mustafa Kemal’in Anadolu’ya gidiş yolunu açarlar.
Şüphesiz bunda Ali Fuat Paşa’nın babası İsmail Paşa’nın da katkıları büyüktür.
1919 yılının ilk aylarında ülke genelinde azınlıkların
olduğu her yerde asayiş bozulmuş, Trabzon ve çevresindeki Pontus Rumları işgali
fırsat bilerek Türklere saldırıyor, o yörede bir Pontus Rum Devleti kurma
çabasında idiler. Hedeflerini gerçekleştirmek için Karadeniz’de bulunan Yunan
ve İngiliz savaş gemilerinden cesaret alıyorlardı.
Trabzon ve çevresinde Anadolu halkı ile Pontus Rumları
arasında ciddi bir çatışma ve kargaşa vardı. İngilizler Samsun, Trabzon
havalisindeki Pontus Rumlarına Türklerin eziyet ettiğini ileri sürüyor ve
bunların sonlandırılmasını Damat Ferit Paşa hükümetinden ısrarla istiyorlardı. Siz
Rumlara karşı yapılan bu saldırıyı önlemezseniz biz önleriz baskısını
sürdürürken, orada yerinde inceleme yapma ve olayları önleme amacı ile bir çare
düşünürlerken Dahiliye Vekili Mehmet Ali Bey’in girişimi ile Sadrazam Damat
Ferit Paşa’ya Mustafa Kemal’i öneriyor.
Dahiliye Nazıır Mehmet Ali Bey’e Mustafa Kemal
tanıştırılmış, Çanakkale’de gösterdiği kahramanlıklar hatırlatılmış olmakla
beraber o İttihatçı değil mi diye karşı gelir. M. Kemali tavsiye edenler, onun
Enver Paşa ile arasının açık olduğunu söylerler, O da evet ben de duymuştum,
Enver Paşa ile aralarının açık olduğunu diyerek ikna olur.
Harbiye Nazırı Şakir Paşa, Mustafa Kemal’e vazifesini tebliğ
ederken, bu iş için Sadrazam ile mutabık kaldıklarını söyler. Mustafa Kemal 9.
Ordu müfettişi olarak, Anadolu’ya gidecektir.
Gidecek ama nasıl bir görevle gidecek yetkileri ne olacak?
Mustafa Kemal, görev tanımını Genel Kurmay 2. Başkanı Kazim
İnanç ile birlikte yaparlar. Mustafa Kemal’in Kazim İnanç’a söylediği şudur:
Görev tanımına ne yazarlarsa yazsınlar hiç önemli değil ama şu iki hususu
mutlaka görev kapsamı içine alınız onlar bana yeter der:
Birinci madde, Samsun’dan başlayarak şark vilayetlerindeki
kuvvetlerin kumandanı olmalıyım ve bu kuvvetlerini bulunduğu vilayetlerindeki
valilerine doğrudan doğruya emir verebilmeliyim.
İkincisi , görev alanı olduğu yerlerde herhangi bir temasta
askeri ve idari makamlara bildirimde bulunabileyim.
Kazım Paşa’nın Harbiye Nazırı ile hazırladıkları talimatta
bunlar yoktu. Kazım Paşa Mustafa Kemal’i tanır ve söylediklerini harfiyen
yazar. Talimatname Nazır’ın imzasına gider, Nazır imza edemez, korkar ama
mührünü basar. Yazılanları okumaz bile.
Mustafa Kemal görevlendirme belgesini cebine sıkıca koyar.
Harbiye Nezareti’nden ayrılırken “inanılmaz şans” karşısında heyecandan
dudaklarını ısırır. Düşman saydığı adamlar, ruhları bile duymadan ona yardımcı
olmuştu. İlerde bu durumu şöyle anlatacaktır.
“Kafes açılmış, önünde geniş bir alem var. Kanatlarını
çırparak uçmaya hazırlanan bir kuş gibiydim diyecektir.
O 16 Mayıs 1919 ‘da ,hareket etmeden önceki son gecesini
annesi ve kız kardeşi ile birlikte Akaretlerdeki evde geçirir. Onlara nereye
gideceğini söylemez.
Samsun yolculuğuna çıkmadan önce imparatorluğun başkenti
İstanbul işgal altında olduğu için, İngiliz vizesi ile yola çıkarlar.
Bandırma vapuru ile Karadeniz’e açılmadan bir gün önce İzmir
Yunanlılar tarafından işgal edilir. İzmir’in işgali bütün yurtta büyük infial
yaratır.
Gazeteci Osman Nevres bilinen adı ile Hasan Tahsin
Yunanlılara ilk kurşun atan kişidir. İzmir’in işgali ve Anadolu halkının
tepkisi Mustafa Kemal’in Samsun sonrası kamuoyu oluşturmada, halkı
bilinçlendirmede ve kongreler döneminde işini biraz kolaylaştırmıştır. İşte 19
Mayıs, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcı, yeni Türk Devleti’nin temelinin atıldığı
gündür. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs Bayramını Türk gençliğine armağan etmiştir.
Kurtuluş savaşı kahramanlarını başta M. Kemal Atatürk olmak
üzere er’den mareşale kadar hepsini saygı rahmetle anar, ruhlarının şad
olmasını diliyorum.
Gençlik
ve Spor Bayramı’nın hepimize kutlu ve mutlu olsun. Hepinizi saygı ve sevgiyle
selamlıyorum.