Karakter bir zırhtır.
Sağlam karakter de sağlam bir zırhtır.
Delik deşik, yamalı, yedek parçalı ve çakma karakter ise zırh olmaktan çıkar, zehirden bir gömlek olur.
Sosyal medya tekniğin bir imkanıdır. Kul yapısıdır. Sosyal medyadaki her program ve yazılım da kulların üretimidir.
Sosyal medya çılgınlık haline dönüştü. Şükür ki yazılımı yapanlar ve hizmeti sunanlar hala kontrol edebiliyor. Bir gün kontrolden çıkacak gibi görünse de bugün hala kontrol altında…
Ama her şeyi “ben bilirim” havasında öğrendiğimiz için de sosyal medya konusunda herkes her şeyi biliyor…
Biliyor da yanlış biliyor…
Gün geçmiyor güzel isimlerle birileri türüyor. Bir sahte e-posta adresi, sahte telefon, sahte adres… Sonra veryansın yeni yeni hesaplar ve sayfalar…
Eh o zayıf karakter devreye girince ortalık lağım çukuru. Hani mümin ve münafık ayrımı var ya onun gibi. Tam bir münafıklık.
Üstelik “beni kimse bulamaz, yakalayamaz, tespit edemez” rahatlığı içinde…
Halt etmişsin… Halt ediyorsun. Yaptığın nokta kadar her şey, ne zaman istenirse tespit edilir ve utancın suratına vurulur.
Son günlerde öylesi sahte hesap, sahte isim, adres türedi ki.
Elbet onlara bu fırsatı tanıyan yine de toplum…
Bir davet geliyor. Kabak gibi ortada ki sahte, kötü bir amaca yönelik. Ama bakıyorsunuz ki çok seviyeli saygın kişiler o adresi sorgulamadan kabul etmiş ve ona fırsat vermiş güç vermiş.
Diyelim farkına vardı ve geri çevirdi. Orada kalmalı mı? Elbette hayır. Bunu hizmeti sunanlara bildirmeli, şikâyet hakkını kullanmalıdır. Kullanmalı ki bu tür densizler fink atamasın.
Korkmasın şikâyet edeni kimse bilmiyor, bilemez de. Şerrinden korkarak şikâyet hakkını kullanmayan şer işlerin birebir ortağı oluveriyor.
Tabi resmî kurumların zafiyeti yok mu? Hem de çok. Yıllardır sahte isimlerle faaliyet gösteren adresler, sayfalar hatta haber siteleri mevcut.
Bilişim suçları bu adreslerin künyelerine bir bakıyorlar mı acaba. Künyesi olmayan, adresi, telefonu belirsiz, sorumlusu, yöneticisi belirsiz sözüm ona haber siteleri fink atıyor. Fink atarken de ortalığa fitne, pislik atıyor, kargaşa çıkartıyor.
Bu konuda nadir de olsa yasal düzenlemeler yapılıyor. Yapılıyor da raflarda lüks ciltli mer’i kanunlar kitapları içinde kalıyor. Uygulama nerede ise yok denecek kadar az.
Elbette bir gerçek de var. Bu tür suçları işleyenler o kadar çok ve karmaşık bir ortam ki belki de resmî kurumlar yetersiz kalıyor. İşte tam da o zaman toplumun sağlam karakterlerine iş düşüyor. Bu yanlışı yapanları önce engellemeli sonra da teşhir etmeli ki diğer insanlar aldanmasın.
Bu tür kötülükleri tespit için:
Tanısanız dahi özel mesaj kanallarından birkaç cümle ile doğruluğunu teyit etmek gerek. Varsa üşenmeyip telefon hattından bir teyit almak gerek.
Profillerinde adları, soy adları, telefon numaraları, tanıtım yazısı olmayan adresleri, sayfaları haber sitelerini sorgulama gereği duymadan tekmeyi basmak gerek.
Kirli karakterini gerçek kimliğini saklayarak ortaya atanlar ayan beyan belli olur. İsim kısaltması, romantik takma isimler, sloganlı isimler, siyasi bir mesaj içeren isimler (sorumlu gerçek kişi ortada yok ise), dikkati çekecek kadar ucuz mal-mülk-araç teklifleri, profil fotoğrafının sahte olduğu apaçık ortada olan hesaplar, künyesi olmayan, künyesinde adres, telefon, e-posta adresi sorumluların isimleri olmayan haber siteleri kirli karakterlerin açık göstergesidir…
Çok ama çok yararlı kullanılabilecek bir mecra olan sosyal medyadaki kirliliğe son verecek olan şey yasalar ve dürüst-karakterli kullanıcıların ortak çalışması olacaktır.
Toplumdaki ayrışmayı bu kadar körükleyenlerin olduğu günümüzde sosyal medya da buna hizmet etmesin…