Anadolu insanı anlatımlarını kolaylaştırmak için deyim ve atasözleri kullanıverir. Bunlardan birisi de “İşin Adını Koymaktır”
Süresi uzamış ve sürüncemede kalmış bir konu için “Artık şu işin adını bir koyalım” denir.
KMÜ de işin adı bir türlü konulmadı. İki dönem değişik üniversitelere atama yapıldı ama Karaman bu isimler arasında olmadı. Neden? Nedeni sadece YÖK tarafından malum mu, yoksa başkaları da bu konuyu biliyor mu?
Ekimin başlarında Namık Ak’ın istifası ile boşalan kadroya soyadı güzel bir fahri hemşerimiz vekaleten geldi. Her ne kadar vekil gibi değil, asil gibi davranmaya gayret etse de hizmeti ve iyi niyeti bir yere kadar… Haliyle biraz çekimser, biraz itidalli.
Boşalan kadro için net rakamı öğrenemesek de çok sayıda, ama hem de pek çok sayıda müracaat olduğu konuşuluyor. Çoktan seçmek zor elbet ama titiz bir çalışma ile de mümkün.
Bu müracaatlar arasında tanıdığımız, bildiğimiz güvendiğimiz ve hatta olması için dua ettiğimiz isimler var. Hatta bu isimlerden tekile indirgediklerimiz bile…
Kıstasımız geçmişleri…
Karamanı tanımak. Öğrenciyi tanımak. Geçmişte az çok yönetici tecrübesinin olması. Güzel ahlak, sevgi ve hoşgörü kavramlarını en mükemmel şekilde uygulamak. Akademik yapının ne olduğunu bilmek ve katkı koyacak kadar da uzman olmak. Yüksek makamlara çıkınca başının dönmemesi ve makam sarhoşu olmaması da kesin gereklilik.
Karamanı haritada bile zor bulan birisinin gelmesi demek, eski filmleri yeniden seyretmek anlamına gelir. Karamanı tanıyıncaya kadar aylar yıllar bitiverir.
Karamanı bilmek için de önce sosyolojik yapısını, kültürünü, ekonomisini, tarımını, tarihini coğrafyasını kesin bilgilerle bilmelidir.
Öğrenci profili kültürel emperyalizmin açtığı savaştan dolayı çok ama çok perişan durumda. Bu konuda elini, kafasını, gövdesini taşın altına koyabilmeli ve “her öğrenci bir dünya değerindedir” mantığı içinde onlara kol kanat germelidir. Elbette onlara verilecek eğitimin de mükemmel olması için her fedakarlığı yapmalıdır.
Akademik düzenin çalışma koşullarına vakıf olmak da önemlidir. Elbette işin keratalıklarını değil, doğru dürüst ahlaklı bir yönetim…
Kişisel yetenekleri ve ahlaki yapısı ise mutlaka o makama yakışmalıdır.
Bunlar neden bu kadar önemli?
O vatan evlatları geleceğin teminatı. İyi yetişmeli. Akademik kadro balık baştan kokar misali hep üst kademenin yolundan gidecektir. Gün gelip alınan bir tek karar, bazen yüzyılları aydınlatır, bazen de felakete sebep olur.
Üniversiteler sadece okullarındaki öğrencilerin eğitiminden değil tüm toplumun ekonomi, kültür, sanat, sosyoloji, siyaset, tarım, ticaret, diyanet, eğitim, spor, sağlık, dış ilişkiler, dil, beslenme gibi onlarca konudan sorumludur aslında.
Tüm bunlardan habersiz bir çiftlik ağası zihniyeti ile birisi atanacaksa varsın boş kalsın ya da vekâletle idare edilsin.
Adının başında Prof. Dr. ünvanlarından önce, akrabam, hısımım, siyasi yoldaşım, tarikattan ihvanım, hemşerim, falancanın ısrarlı önerisi, hanımlarımız çok iyi arkadaş bizim hanım önerdi vb. ifadeler yerine “özellikleri bu kadroya bire bir uyuyor ve diğer müracaatlar içinde ilk sırayı hak ediyor” ifadesi yer alacak birisinin olmasını diliyoruz.
Müracaat çok işler karışık olabilir…
Ama bu kadrodaki belirsizlik bir eğitim kurumunun bir yılına mal oluyor. Sadece o mu? Bir şehrin eğitim hakkına, binlerce gencin alması gereken eğitimde aksaklığa neden oluyor. Müracaat edenlerin, beklemekten doğan belirsizlik nedeni ile hizmetlerinde aksamalara neden oluyor.
KMÜ de fiziki hiçbir sorun yoktur. Ekonomik bir sıkıntısı hiç olmadı, aksine yatırımlarda rekor kırdı. Karaman halkı her kesimi ile üniversitemizin hep yanında oldu.
Her şey var, yağ, un, şeker, gerekli olan rektörlük makamının eşiğine kadar gelip başarılarını kanıtlamış olan ve yukarıdaki özellikleri taşıyan bir şahsı atamak.
Elbette karakter sahibi, liyakat sahibi ve topluma saygısı olan müracaatçılardan seçilemeyenler de yıkılmak, muhalefet oluşturmak yerine, yeni atamanın hemen saflarında yer alarak kaybolan zamanı telafi için yola koyulacaktır.
İki iktidar milletvekilinin, bir muhalefet milletvekilinin, Karaman milletvekili olmasa da Sayın Lütfi Elvan’ın, Hükümet kadrolarında üst makamlarda olan kıratlı, doru atlı yağız atlı sağlam prenslerin bu konuda üzerine düşen vebal her gün ağırlaşmakta ve altından kalkmaları için süre azalmaktadır.
KMÜ de işin adı bir an önce konulmalıdır. KMÜ de güzel günler görmek dileği ile…