(50'li 60'lı yıllar Karaman)
Çocukluk ve gençliğim odun sobası yakılan kerpiç evlerde geçti. İlk defa kaloriferi 1966 - 1967 yılında Karamanda, Karaman Lisesi bugünkü binasına taşınınca gördüm.
Tek tük devlet dairelerinde olsada biz pek görmezdik..
O zamanlar kışlar çetin gecerdi. Kar daha çok yağar soğuklarda fazla olurdu..
Buna karşın insanların giyim kuşamları ve beslenmeleri bugünkü gibi değildi..
Mesela yazdan kuru yiyecek un bulgur tedarik etmediysen kış daha bir çetin geçerdi.
Şimdiki gibi kışın yumurta bulunmazdı yazdan biriktirip buzhaneye koyarsan veya küle gömersen kışın yumurtayı ancak öyle yiyebilirdin. Tavuk çok çok lüks bir yemekti..
Kısaca o çetin kışlara göre beslenmede pek iyi olmazdı.
Giyim kuşam derseniz şimdiki gibi hazır kıyafet ve triko yoktu. Olsada çok pahalıydı..
Bizler çocukluğumuzda ve gençliğimizde terziye diktirilen kıyafetleri giyerdik..
Mest lastik giyerdik.Ayağımız sıcacık olurdu.
Hasılı yeme içme giyim kuşam ısınma hep çetindi.
Şubat ayı geldide Cemre'ler düşmeye başladı mı bizede bir ılıklık düşerdi.
Çok sevinirdim soğuklar olsada artık eskisi gibi olmaz derdi büyükler.
Ve bana bir ILIKLIK verirdi bu sözler..İçin için sevinirdim..Nasıl mutlu olurdum.
Mart gelince arada bir sert soğuk olur karda yağıverirdi..
Çoğu insan hazırlıksız yakalanırdı odunu bitmiş olurdu..Kömür bilinmezdi zaten.
Ve yaşlıların büyük bir bilgiçlik içinde "Mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır" deyişlerini hiç unutmam.
Onun için CEMRE sözcüğü bana ayrı bir ILIKLIK ve SICAKLIK verir.
Zaten Cemre'nin arabçadaki anlamı kor sıcaklık demekmiş.
Cemre 19 Şubatta Havaya düştü.
Birer hafta ara ile suya ve toprağa düşüp havalar iyice ısınmaya toprak çalışmaya başlayacak..
Bereketli olur inşaallah.