-Bugün devlet ve itibarı ile ilgili kısa bazı şeyler söylemek istiyorum. Her şeyden önce şunu söyleyelim ki devlet millet içindir. Millet devleti sorunlarını çözsün, güvenliğini, refahını sağlasın diye oluşturur. Kendi vatandaşlarını ikinci planda tutsun diye değil!
- Devlet tek başına kutsal değildir. Devlet ancak millete hizmet ettiği sürece, milletin beklentilerini yerine getirdiği sürece bir kutsallığa, bir yüceliğiyle sahip olur. Aksi durumlarda millet devletini değiştirmekten kaçınmaz. Türk tarihine bakınca bunu açık olarak görebiliriz.
-Türk milleti devletine güvenir. Devletine inanır. Devletin adalet üzere olduğunu ve devletin adaletsizliği mutlaka sona erdirceğini düşünür. Bunun için de devlete çok önem verir ve adeta devleti kutsar. Türk milleti için devletin itibarı her şeyin üstündedir. Kendi itibarından önce devletin itibarını düşünür. Ve devletin itibarını yere düşürmemeye çok özen gösterir.
Ama son zamanlarda devletin itibarını dikkate almayan bir takım olayları arka arkaya yaşamaya başladık sanki:
-Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu, otomobili ile, kuryelik yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı birine çarpıyor ve öldürüyor. Yüzde 100 hatalı olduğu halde sırf iktidarın siyasi ilişkileri dikkate alınarak karakolda farklı bir tutanak tutulup suçsuz bulunuyor ve derhal Somali’ye çıkışı sağlanıyor.
-İlkel kabile devletlerinde bile zor rastlanacak bu durumun yaşandığına inanmak hepimizi adeta çileden çıkarıyor. Bu kabul edilemez. Birinci görevi Türk vatandaşlarının can güvenliğini, mal güvenliğini, huzurunu ve haklarını korumak ve savunmak olan devletin çeşitli düşüncelerle adaletten vazgeçip kendi vatandaşlarından çok siyasi çıkarları düşünerek hareket etmesi devletin itibarının dikkate alınmaması demektir. Oysa devletin itibarı her şeyin üstündedir.
-Ayrıca Türkiye’de bir futbol maçında hakeme haksız, çirkince ve adîce bir saldırı yapılıyor. Bu vahşi tutum, bütün Türkiye’de infial yaratıyor.
Devam Edecek