Karakızın Mehmet ile Hacı Bayram'ın Mehmet Karadağ'ın çevre köylerin de nam salmışlardı..
Bazen Yılanlı da ki haksızlıklara,bazen Kılbasan da ve çevre köylerde haksızlık edenlerden şikayet gelirse köye iniyorlar, o haksızlığa neşter vuruyorlardı..
Köylüsüne zulüm edenleri de arada hırpalıyorlardı..
Yıllar yılları kovalıyordu..Kılbasan nahiye olmuştu..
Karakolda da jandarma sayısı artırılıyordu..
Mehmet'ler geriye dönüp bakınca iki ,iki buçuk yıl kaçak hayatı rüzgar gibi ömürden geçip gitmişti..
Mehmet'lerin seveni olduğu kadar düşmanları da vardı.
Hele Çuku'nun adamları,menfaatları kesilenler Mehmet'lere diş biliyorlardı.
Yılanlı arada geceleri köyüne uğruyordu..Mehmet de babası ile barışınca ara sıra akşamları köye iniyordu.
Bir bahar mevsimi Kılbasanlı çobanın biri Mehmet'leri gördü..
Ağam gelin,kuzu kesecem , yiyelim öyle gidin diye davet etti..
Yanyolun altında Kılbasan'a yakın bir ağıldı..
Akşam güneşi Hacıbaba Dağı'nın arkasına güne veda etmiş..
Akşam karanlığı çökmek üzereydi..
Çoban Yaşar,"aĝam valla kuzu benim kendimin başkasının falan değil.Afiyetle yiyin"dedi..
Meşe odunun yandığı ocakta nar gibi etler kızardı..Yaşar bir de et suyu ile tereyağlı pilav pişirdi yediler..
Ağılın biraz uzağından eşeği ile inip köye doğru giden birini hiç fark etmediler.Dikkat de etmemişlerdi..
Eşeğin üzerinde burnunu çekerek gelen hain, Çuku'nun adamı Harun'dan başkası değildi..
Mehmetlerin atları görmüş,sinsice yaklaşıp iyice baktı..
Kılbasan' a varır varmaz,Bahtiyar ile Bahri'ye uğradı..
"Ula ben bu akşam Karakızın Mehmet ile Hacı Bayram'ın Mehmed'i gördüm..
Yanyolun oradaki ağıldalar, Yaşar'ın yanındalar..
Ben karakola bildirecem "dedi..
Bahri,valla sen bilirsin Harun,dedi Bahtiyara göz kırptı..
Bildir karakola inşallah yakalanırlar bizde eski günlere döneriz dedi..
Harun köyün uykuya daldığı bir zamana yakın, Karakola vardı zaten küçük bir bir köy evini andıran karakolda bir nöbetçi bekliyordu..
Asker ağa ben Karadağ'daki kaçak, eşkiyayı gördüm yerlerini biliyorum.
Onu söylemeye geldim dedi..
Asker gel içeri ,ben bir komutanıma bakıyım uyanık ise ona anlat dedi..Yoksa yarın gelirsin anlatırsın..
Harun heyecanlandı,yarın geç olur bu akşam kalacakları yeri biliyorum..Yarın ordan çoktan ayrılırlar. Bak ben "Müslümanlık" görevimi yapıyorum..Haber ver kumandana dedi..
Karakolun hemen arkası kumandanın eviydi..
Karakoldan bakınca görünürdü penceresi.
Asker baktı gaz lambası yanıyordu..Kapıyı çaldı.
-Ne var dedi komutan..
-Komutanım bir şikayet var dağdaki kaçakların yerini biliyorum diyen biri var..
-Komutan, tamam geliyorum..Dedi..
Beş dakika sonra geldi.Aralık da bekleyen Harun'u çağırdılar..
Anlat dedi komutan tok sesiyle..
Harun bülbül gibi ötüyordu..Komutanım bunlar insan döverler..Korku salarlar.
Bunlara iki Mehmet derler, ikiside cinayet işleyen kaçaklar dedi..
Komutan,tamam uzatma..Nerdeler dedi..
Yanyolun ağıldalar komutanım dedi Harun..
Biz nerden bilelim ulan senin Yanyolun ağılını..
Önümüze düşecen bize göstereceksin dedi..
Harun'u ayağından saçının teline kadar bir korku sardı..
Ya beni görürlerse ya yakalanmazlarsa yandın laa Harun ne halt edecem o zaman dedi, içinden..
Ama geri dönüşü yoktu..Karakol komutanı kötü kötü bakıyordu..Yalan söylersen bir araba dayak atarım sana biliyorsun değil mi ?dedi..
-Tamam komutanım valla gördüm ama sabaha kaçarlarsa bilemem ben "vatandaşlık" görevimi yapıyım diye geldim ..
Komutan,askere dedi ki git şu köy bekçilerini de çağır onlar da bu köylü,onlarda operasyona katılsın hem bu bölgeyi bilirler dedi..
Bekçiler çağrıldı.
Bekçiler Mehmet'leri iyi tanırdı..Biri de çok severdi onları.
Harun'a baktı bakışları can alacak gibiydi..Karadağ'ı Çuku'nun çetesinden kurtaran insanlara bu yapılır mı hain köpek diyordu içinden..
Askerler silah kuşandı..Komutan önde asker arkada yürüdü..
Bekçi Harun'a öyle kızgın bakıyordu ki,Allah senin gibilerin şerrinden bu milleti korusun,korkak herif,alcak hain diye içinden küfürler ediyordu...
Karanlıkta 4 asker, iki bekçi ve Harun Karadağ'a doğru yürüdü..
Mehmet'ler kuzuyu yemişler.Çoban Yaşar çobansalığa kepenekleri serdi..
Ağam burda kalırsanız burda yatın yeriniz hazır dedi..
Karakızın Mehmet,Kılbasanlı bura köye biraz yakın Milizliğe gitsek daha iyi olur dedi..
Kılbasanlı Mehmet ,burda kalalım korkacak birşey yok be Yılanlı gardaşım dedi..
Karakızın Mehmet Çoban salığın önüne oturdu..
Senin adın benim bahtım karadır,
Sende dağlar bende dertler sıradır,
Söyle nazlı yarim şimdi nerdedir.
Niye benim halım sorman Karadağ.
Gece yanık sesiyle bir türkü saldı..Yankılandı dağlardan..
Yılanlı duygulandı,sustu..
Kılbasanlı Mehmet türküye devam etti..
Düğün evi ağıtlara büründü
Garip anam dize vurdu dövündü
Yiğit babam zaten bana küskündü
Bacımın yüreği duman Karadağ.
Çoban Yaşar'ın gözlerinden yaşlar boşandı..
Yılanlıda ağlıyordu..
Kılbasanlı yeter gardaş bu kadar hüzün.Yatalım dedi..
Yılanlı Mehmet akıllı ve çok tedbirli bir insandı..
Kılbasanlı sürünün içine yatalım daha iyi olur dedi..
Yat yav nere yatarsan ben Çobansalıkta yatarım dedi..
Yılanlı kepeneğini aldı,sürünün içine yattı.
Gözleri uykuya daldı..Çok kötü bir rüyadan uyandı..KIlbasanlı Mehmed'in yanına vardı..
Mehmet gardaş çok kötü rüya gördüm. Kalk gidelim burdan dedi..
Kılbasanlı,Yat yav bir şey olmaz..Çok yedik ondan kötü rüya görüyorsun...Dedi.
Yılanlı Mehmet mahcup oldu geri sürünün içine kepeneğe büründü uyudu..
Yarım saat geçmedi aynı rüya..Tekrar uyandı,Çobansalığa girdi..
Kılbasanlı Mehmed'e yine seslendi..Gardaş valla çok kötü rüya görüyorum kalk gidelim burdan, dedi..
Kılbasanlı uyandırıldığına kızdı..
-Ula Yılanlı sen de Türkmenin korkağımısın be gardaş..Yat uyu yav bir şey olmaz Yaşar yanlış yapmaz bize..diye ,azarlar gibi konuşunca, Yılanlının gururu incindi..
Gitti yattı tekrar.Artık bir daha demem yav, dedi kendi kendine..
Ama içine bir kor ateşi düşmüş gibiydi..
Allahım sen hayır eyle bu rüyayı,içimdeki bu kor ateşi hayır eyle dedi..
Uykuya daldı..
Jandarma müfrezesi ağılın dört tarafını sarmış.Komutan bir tepeyi işaret edip şu tepeye sen çık dedi askerin birine olurda elimizden kaçarlarsa tam bu menzile girerler..
Teslim olana ateş etmeyin dedi..
Şafak sökün etmişti..Koyunlar meliyordu..
Kılbasanlı Mehmet Karadağ'ın tertemiz sabah oksijenini çiğerlerine çekti,
Yılanlıya da gördün mü korkacak bir şey yok der gibi bakıyordu..
Tam bu esnada gür bir ses tepelerden yankılandı..
Teslim olun etrafınız sarıldı...Teslim olun etrafınız sarıldı..
DEVAM EDECEK