Mevlüt amcası Hacı Bayram'lardan çıktı..Ali dışarda onu bekliyordu.
Mevlüt ü görünce, "ne oldu laa gardaş ne diyor emmin"?
Mevlüt,Ali gardaşım yarın dünürünü gönder.
Yoksa Hüseyin'e verecek gibi emmim..Anladım Alime'nin gönlü sende.
Babangile söyle yarın istesinler dedi..
Ali heyecanla eve vardı..Şerife kadın evde yalnızdı..
Ali,babam nerde ana? ,dedi..
Şerife kadın, Atlara yem vermeye gitti ahırda şimdi gelir.Ne o bir derdin mi var oğlum soluk soluğasın, hayırdır,dedi..
Ali ,ana babamın olmadığı iyi oldu,Alimeye dünürcü var. Merva'nın Hüseyin'e istiyorlarmış.
Ana Alimeye yarın dünür gidin. Ben de Alimeye gönül verdim. Dedi.
Şerife kadın da Alimeye hep gelini gözüyle bakmıştı..
Gülümsedi,olur oğlum babanla konuşurum..Biz de isteriz.İnşallah hayırlıysa olur, dedi..
İkinci gün dünür oldu Derviş ile Şerife kadın..
Hacı Bayram düşünelim falan dedi.
Alime ,Marzıya kadına ana ben Ali'yi istiyorum..Hüseyin'i falan almam deyince..
Tamam dediler..Lokum yenileceği gün tayin edildi..
Ali ve Alime sevinçten uçuyorlardı...
İki Mehmet Kirli'nin ağılın arkasın daki kayalıklara pusu atmışlardı.
Bu at hırsızına ve atlara bakmaya gelecekler...Kapana kıstıralım dediler.
Gece kayalıklarda yattılar. Arada gidip Çoban odasındaki 4 uğursuzu dinliyordu..
At bakıcısı Çuku' nun adamı, yarına gelirler ,bizi kurtarırlar korkmayın, dedi.
Bahri ile Bahtiyar burda öleceğiz gelmezlerse,diyordu.Harun tilki gibi sessiz duruyordu..
At çobanı yarına anlaşmıştı gelecekler, dedi.
Kapıyı dinleyen Karakızın Mehmet ,Kılbasanlı yarın geleceklermiş, bakalım kaç kişi gelecekler, dedi..
Karadağ'ın seher yeli esiyordu..Sesizce kayanın ardında bekleyen Mehmet'ler..
Yaklaşan nal sesleri duyunca hemen iyice saklandılar..
Gelen iki kişiydi..Ağılın önüne gelince..
Ula İsmail ,Burda bir şeyler olmuş,atlar yok laaa..Dedi..
İsmail, "Maksut Laa Maksut" diye bağırdı..
At çobanı ,buradayız İsmail buradayız..Dedi.
Çoban salığa girdiler..Gözlerine inanamadılar..4 kişi sırt sırta bağlı duruyor..
İsmail "Noldu laan ne bu hal,siz nerden geldiniz ula Bahri" Dedi.
Durumu anlatıyorlardı.Onlarda ellerini ayaklarını çözerken şaşkındılar..
Kapıdan iki mavzer namlusu uzandı..
Kılbasanlı kükredi "Kaldırın laan elleri havaya davrananı yakarım"dedi .
Silahlarını aldılar sorguya çektiler.
Çuku 'nun yanın da iki kişi kaldığını öğrendiler..
Çuku'nun 6 adamı it gibi yalvarıyorlardı..
Canımızı bağışla nolur.
Yılanlı, Kılbasanlı bunların kafalarına birer kurşun sıkalım..
Bunlar bakarsın iki gün sonra karşımıza çıkarlar, dedi..
Kılbasanlı, haklısın gardaş en iyisi senin dediğin gibi yapalım..
Şu Kaya'ların arasına da gömelim..Kimse bulamaz dedi..
Yılanlıya da göz kırptı..
6 çakal yalvarmayı daha da çoğalttılar..
Kılbasanlı Mehmet dedi ki , Ulan tek bir şansınız var..Bir daha yalakalık yapmayacağınıza,Çuku'nun yanına bile uğramayacağınıza kısaca kahpelik yapmayacağınıza yemin edin,söz verin bırakacam sizi ..
Yemin eden sesler iyice yüksedi..Yeminler yeminler akla hayale gelmeyen yeminler ettiler..
Silahları topladı Yılanlı Mehmet...
Çözün ula dedi şunların elini ayağını..
Üçünü kendi köylerine kadar yürüttüler..
Bura sizin köy, evinizde oturun..Karadağ da sizi bir daha görmeyeceğiz..
Görürsek, bizden de yemin olsun ki..Hiç kurtulma şansınız olmayacak bilesiniz..
Çuku'nun köylüleri yemin ettiler..bundan sonra tövbe gardaş valla bizi bir daha oralarda görmeyecek, görürsen de vurun,zaten usanmıştık,rezillikten, Çuku nun emirlerinden usanmıştık artık köyümüz de kalacağız, dediler..
Onları köye bırakıp, Bahri ,Bahtiyar ve Harun'a döndü..
Ulan uğursuz köpekler, yemin olsun size şu Çuku'nun köylülerinden daha fazla kinim var..
Hiç utanmadınız mı köylünüze ihanet ederken dedi..
Harun'un sırtına bir tekme attı..
Yürüyün laa Kılbasan'a dedi..
Bitkin ve aç halde yürüyen 3 hain öğlenin önünde Nodalar mevkine geldiler..
Kılbasanlı Mehmet dedi ki sakın haa ,bir daha hainliğinizi duyarsam köy uzakta değil.
Çuku ya da güvenmeyin,yakın da onu da ya sürecem bu dağdan ya o beni yada ben onu bitireceğiz...Artı Karadağ ikimize dar gelir..Bunu bilin..Köyde de sizin gibiler ayağını denk alsın..Benden bu kadar haa ikinciye af yok dedi..
3 hain koşarcasına köye gittiler..
İki Mehmet Karadağ da yöneldiler ..Kılbasanlı Mehmet dedi ki..
"Gardaş yorulduk gidip Navrada iyice bir dinlenelim,karnımızı iyice doyuralım..Çuku'nun iki Ada'mı kaldı onlarıda hal ederiz inşallah..Sonrası Allah Kerim...
Bahri ile Bahtiyar eve girdiler..
Karısı, "yine Çuku ya ispiyona mı gittin kahrolasıca, nerdesin kaç gündür" dedi.
Yav dur hele açım,bana bir yiyecek hazırla, dedi Bahri...
Devam edecek..