Bu yıl kısada olsa doĝduĝum toprakları bir daha gördüm.
Bazı dostlarımla görüştüm, sohbet ettim, sevindim, mutlu
oldum. Çok istememe rağmen göremediğim dostlarım vardı.
Bir daha ki yıla bıraktım hayallerimi..
Karadağ’ın eteklerine yürüdüm, köyümü ve ovayı tam gören bir
noktaya oturdum..
Çocukluğumun geçtiği köy, sokaklar, mahalle çeşmeleri, düğünler,
eski günler, mazi canlandı içimde.
Hüzünlendim birden..
Ne o eski köyümden eser kalmış ne o eski günlerden.
O eski samimi sevgileri, dostlukları esen bencillik ve
menfaat rüzgârları almış götürmüş.
*****
Tüm Türkiye de olduğu gibi, köylerde de yavaş yavaş
demografik yapı değişmeye başlamış.
Eskiden bizim köyde herkes herkesin tarlasını bilirdi. Çünkü
bütün topraklar bizim köylünündü. Şimdi kimse tarla komşusunu bile tanımaz
olmuş.
Satmayı sevmişiz.
Köylünün toprağını ,evini yabancılara peşkeş çeken çıkarcı
kişileri sevmişiz..
Suriyelileri yarı fiyatına çalıştırıp ,birde ensar edebiyatı
yapan ikiyüzlüleri sevmişiz..
*****
Osmanlı topraklarına göç, 1800 ün ortalarında başlamış 1900
ün başlarında hat safhaya ulaşmış.
Bu göçlerden ,zulümden kaçan bir toplumun, nasıl güçlenip sığındığı
toprakları ele geçirip, güç sahibi olunca da, sığındığı toprakların halkına
zulüm ettiğini görüyoruz ama hala ibret almıyoruz..
Tıpkı bu günlerde ki gibi, dünyayı kontrol eden büyük güçler,
o günlerde sürüler halinde Yahudi toplumunu Filistin’e gönderiyordu..
O gün Yahudileri Filistin topraklarına gönderen güç, bugün Afganistan’ı,
Suriye’yi boşaltan gücün aynısı. Bunu unutmayın...
Bir zamanlar ,Yahudilere toprak satanlar, kucak açanların torunları
Yahudi kurşunları ile anaların kucağında can veriyor..
Acaba o günlerde Araplar da Yahudilere acıyıp, ya da paraya
tamah edip, tıpkı bizim içimizdeki çıkarcılar gibi, her şeyi maddiyat ve para olan,
kendi halkını sömüren tefeci zihniyetlilerin yaptığı gibi kendi soydaşının
topraklarını sattırmak için yabancılara hizmet etmişimdir?
Evet.. Etmişler. Abdülhamit Han yabancılara toprak satmayın
diye ferman yayınlarken.
Filistinliler fermanı dinlememiş..
Arap ben alıyorum diyerek, Arap dan toprak almış, Yahudi’ye satmış. Tabi satarken kar etmiş.
Ve bugün bir avuç dar bir alana sıkışmış, zulüm gören
torunlarını hiç düşünmemişler.
Tek düşündükleri belki ucuz işçi veya yeşil dolarlardı..
Belki de Yahudi akrabalığı dillendirilip ,Türk düşmanlığı
bile yapmışlardır..
*****
Karadağ’ın eteğinden ovayı ,köyümü süzerken ,tarih akıp
geçiyordu gözümün önünden..
Her zaman söylerim, dünya da atom bombasından sonra en güçlü
silah nüfustur..
Vatanımın demografik yapısı gün be gün değişmeye yüz
tutmuş..
Köylere kadar inmiş.
Vatanına ihanet eden, doğurgan bir mülteci belası milletimin
başına örülmek istenen bir çoraptır.
O çorap başınıza geçirilirse hiçbir yeri göremezsiniz. Her
yer karanlık olur..
Bir zamanlar her gün şöyle bir dolaştığımız Köprü Başı ,düğünlerimiz,
törelerimiz, kültür erozyonuna uğramış..
Nohut yolan, çapa sallayan,
ananat veren, harman yerlerinde tozlara belenen, nasırlı ellerin yerini
tembellik almış. 5 dönüm fasulyeyi yoldurmaya bile işçi arar hale gelmiş bir toplum olmuşuz..
Herkesin komşusunu tanıdığı, uçsuz bucaksız ovaya uzanan
tarlalar yavaş yavaş tükenmiş..
Köyümün, bazı bölgelerde toprağının yüzde 70 i satılmış..
Bu satışlara hükümetin aldığı bazı kararlarda, köylüyü
toprağını satmaya adeta teşvik etmiş.
Mesela, 25 dönüm tarlanın 5 dönümünü satıp bir ihtiyacını
halletmek istiyorsun.
Devlet diyor ki, olmaz 5 dönüm satamazsın, tümünü
satacaksın.
Köylüde satıyor...
Dar bir alana sıkışmış, biraz toprağı kalan ,eski ata
yurtları yabancılara satılan, doğduğum topraklar Filistin misali önce demografisi,
sonra yönetimi yavaş yavaş değişecek..
Bizim şimdi onlara gösterdiğimiz toleransı, onlar çoğunluk
olunca bizim torunlarımıza gösterecekler mi?
Hayır göstermeyecekler..
Dünya düzeni bu.. çoğunluğu ele geçiren milletler, azınlığa
hep baskı uygulamıştır..
Bir gün bir bakarsınız, köylerde muhtarlar ,şehirlerde
belediye başkanları ,mecliste çoğunluk ellerine geçtiğinde çok geç olacak..
Atı alan Üsküdar’ı geçecek.
Torunlarımızın geleceğini satmayalım..