Karaman Halk Sağlığı Müdürlüğünden yapılan açıklamada;
“Verem Eğitim ve Propaganda Haftası 1947 yılında kutlanmaya başlanmıştır. Ancak hastalığın yaygınlığı ve kurulan derneklerin ‘Verem Savaş’ adını taşıması nedeniyle daha çok ‘Verem Savaş Haftası’ olarak anılmasına yol açmıştır. Amaç bu hafta içinde toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalığa bütün kesimlerin dikkatini çekmektir.
Verem hastalığı binlerce yıldır bilinen tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilen, aynı zamanda erken tanı ve iyi tedavi ile şifa sağlanabilen bir hastalıktır.
Hastalıktan korunmanın en etkili yolu en kısa sürede hastayı bulup tedavi etmektir. Bu nedenle şikayetleri olan şüpheli kişilerin en yakın sağlık kurumuna başvurması ve toplumun hastalık konusunda bilinçlenmesi veremle savaşta ana silahtır.
Dünya Sağlık Örgütü Küresel Tüberküloz 2013 raporuna göre 2012 yılında 8.6 milyon yeni hasta ve 1.3 milyon tüberkülozdan ölüm olduğu hesaplanmıştır. Dünyada sebebi bilinen tedavisi olmasına rağmen en çok ölüme yol açan hastalıktır. Türkiye’de ise 2012 yılında Verem Savaşı Dispanserleri’ne kayıtlı toplam hasta sayısı 14.691dir. Ülkemizde her yıl %6.7 azalma mevcuttur. Bulaşıcı bir hastalıktır, ırsi (kalıtsal) bir hastalık değildir.
Verem hastalığı yalnızca hava yoluyla bulaşır. Veremli hastaların öksürük, hapşırıkları ile havaya saçılan mikropların solunması ile bulaşır. Hastalık kesinlikle yiyecek, içecek, giyecek, ortak kullanılan eşya ile geçmez. Hastaların ağızlarını öksürürken kağıt mendille kapatmaları faydalıdır. Verem mikrobunu alan her kişi hasta olmaz. Şeker, kanser, böbrek, AIDS hastalarında, alkol, sigara kullananlarda, aşırı stres ve beslenme yetersizliği olanlarda hastalık daha sık görülür.
Hastaların şikayetleri; uzun süren öksürük (3 haftanın üzerinde ilaçlarla geçmeyen öksürük), balgam çıkarma, kan tükürme, ateş, gece terlemesi, kilo kaybı, halsizliktir. Bunlar tek tek yada birlikte olabilir. Hastanın şikayetleri dinlendikten ve muayenesi yapıldıktan sonra akciğer filmi çekilir. Hastalığın asıl teşhisi ise balgam incelemesinde verem mikrobunun görülmesi ile konur. Tedavide kullanılan ilaçlar her gün alınır. Tedavi 6 aydır. İlaçlar düzensiz alınır, iyileştim diye kısa sürede kesilirse ilaçlara direnç gelişir, tedavi çok güçleşir, daha da önemlisi etrafa hastalık yaymaya devam eder. Bu sebeple Dünya Sağlık Örgütü ilk kez bir hastalık için acil durum ilan etmiştir. Hastalığın sık görüldüğü ülkelerde hastanın ilaçlarını bir gözetmenin içirip kaydetmesi esasına dayanan DGT( Doğrudan Gözetimli Tedavi) yapılmasını önermiştir.
Tahliller ve tedavi Dispanserlerde ücretsiz olarak yapılır. Aşı(BCG) tedavi yada hastalıktan koruma için yeterli değildir. Ömür boyu bağışıklık sağlayan aşılardan değildir. Yalnızca beyin yada tüm vücuda yayılma ihtimalinin olduğu vücudu hastalıkla savaşacak kadar kuvvetlenmemiş bebek ve çocuklar için önemlidir. Erişkinler aşılı da olsa, ortamda verem hastası varsa hasta olabilirler. Bu nedenle aşı sadece ikinci ayında bebeklere yapılır.”denildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: