VALİ SÜLEYMAN TAPSIZ 24 KASIM’DA ÖĞRETMENLERİNİ ANLATTI
Kadirli’de bir bakkalın oğluyum diye sözlerine başlayan Vali Tapsız, eğitim gördüğü yıllarda bir kitaba ulaşmanın zor olduğu günlerden bahsetti.
Vali Tapsız şöyle devam etti:
“İlkokul Öğretmenim Gülşen Tatar, kitap okumaya son derece önem verirdi. Hepimize kitap okuma alışkanlığı kazandırdı. Tabii o dönemde kitaba ulaşmak da çok zordu. Aramızda para toplar, Adana’dan kitap getirtirdik. Bu sayede sınıf kitaplığımızı kurmuştuk. Fakat Öğretmenimiz bizden çok beğendiğimiz bir kitabı satın alarak evimizde de kitap bulunmasını isterdi. Böylece bizi, evlerimizde küçük de olsa kitaplığımızı kurmaya teşvik etmiş, evde kitaplık kurmanın ilk ışığını yakmıştı.
İlkokul Öğretmenim sayesinde, içinde masalların, okumanın, anlatmanın, sorgulamanın ve kitapların olduğu şanslı bir dönem yaşadım. Okuma alışkanlığını kazanarak, kendisini doğru ve düzgün ifade eden çocuklar yetiştiren ilkokul Öğretmenim Gülşen Tatar hanımefendiyi şükranla yâd ediyorum.
İlkokul Öğretmenimin bu tavrı sayesinde, her birimizde kitap okuma sevgisi ve merakı oluştu. Bendeki, Türk diline ve Türkçe’ye önem verme bilinci de o yaşlarda başladı.
Aklıma gelmişken bir anımı paylaşmak isterim. İlkokul 2. Sınıftayım, Öğretmenim bana para verdi “Süleyman git bakkalınızdan bir kaç kutu raptiye al getir” dedi. Tamam dedim, fakat raptiyenin ne demek olduğunu bilmiyorum. Nasıl olsa babam biliyordur dedim ve bakkalımıza gelip babama sordum. Babam raptiye kutusunu çıkarıp elime verince, bizim yöremizde yerel adı kepkepi olan raptiye kelimesinin ne anlama geldiğini öğrendim.
O günden sonra sözlükten kelime anlamlarına ilgi duymaya başladım. Şimdiki çocuklar kadar şanslı değiliz tabii... Okul sözlüğünden kelime anlamlarını araştırırdım. Kelime dağarcığımın gelişmesine sözlük çalışmasının katkısı çok oldu.
Benim için bu süreç ortaokul ve lise dönemlerimde de aynı heyecan ve ilgiyle devam etti. Öğretmenlerimizin her biri idealistti. Özellikle Türkçe ve Edebiyat Öğretmenlerimiz bizi sürekli okumaya teşvik ettiler, kitap tavsiyesinde bulundular. Okuduğumuzu tartışmaya açtılar, ifademizi geliştirdik. Doğru ve düzgün Türkçe kullanımını bu nedenle çok önemsedim.
Bugün Karaman’da görev yapıyor olmam, bu önemi benim için daha da anlamlı hale getirdi. Karamanlılar bu konuda öncü olmalı, hassas olmalı ve örnek olmalıdır. Maalesef günümüzde çocuklar ve gençler birbirilerine her şeyi kısaltarak “nbr, slm..” gibi anlamı bozuk bir dil geliştirmeye çalışıyorlar. Buna müsaade etmemeliyiz. Türkçe, bizim kimliğimizdir, bu kimliğe sahip çıkmak önceliğimizdir.
Bu anlamda, sevgi çok önemlidir. Biz divan edebiyatının önemli eselerini okuduk. Öğretmenlerimiz sayesinde, severek ilgiyle okuduk. Ders olarak öğrenmenin dışında sevdik bize bu sevgiyi ve ilgiyi uyandıran öğretmenlerimize minnettarım.” dedi.
Haber:Yasemin Küçükcicinıyık
Yorumlar
Kalan Karakter: