Ünver konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Bilindiği üzere, AK Parti'nin kamuda yaptığı atamaların siyasi nitelik taşıdığı, liyakate uygun olmadığı sıklıkla dile getirilmektedir. Son zamanlarda yaşanan
Elbette siyaset yapıp yapmamak herkesin hakkı ve kendi
tercihidir. Ancak anayasanın verdiği siyaset yapma hakkını kullanan bir kişi
kamu görevine atanacaksa, kişinin atandığı göreve, çok kişinin arasından
yapılan objektif bir seçmede, mesela sınavda başarılı olmak kaydıyla
getirilmesi temel kriter ve birinci öncelik olmalıdır. İkinci sırada da kişinin
siyaseti, üst düzeyde veya sade üye olarak yapıp yapmadığı noktasındaki
durumunun değerlendirilmesi olmalıdır. Eğer kişi siyasette, gönül verdiği
partiye sade üye olarak katılmaktan öteye geçmemişse ve birinci kriteri de
karşılamışsa, şüphesiz üyesi bulunduğu partiden istifa ederek kamu görevine
atanabilir. Ancak siyasette sade üyelikten öteye geçmişse, mesela parti
yönetimlerinde görev almışsa, partinin adayı olmak istemişse ya da adayı olarak
seçimlere katılmış, kazanmış veya kaybetmişse ve yanı sıra sınav kazanarak veya
objektif bir kritere göre değil, sadece atamaya yetkili makamın tekil
tercihiyle atanmışsa, kamu görevine yapılan bu atamanın anayasa ve kanunlarda
öngörülen kamu görevinin tarafsız yürütüleceğine dair temel kuralın hilafına
bir durum doğurduğu tartışmasızdır.
Üstelik Sayın Şahin'in, AK Parti Karaman Belediye Başkan
Adayı olarak katıldığı seçimde kendisine yöneltilen "ithal aday"
yakıştırmaları üzerine, "Onlar isterlerse Karamanoğlu Mehmet Bey'i aday
olarak gösterebilirler. Ben zaten onların adayı değilim..." dediği yerel
basına yansımış, bu ifade çeşitli tartışmalara ve polemiklere yol açmıştır.
İfadede geçen "onlar" nitelemesi, Sayın Şahin'in daha seçilmeden ve
teorik olarak seçmenin yüzde yüzünün oyuna talip olması gerektiği bir dönemde
bile seçmeni "onlar", "bunlar", "şunlar" diye
ayırmak eğiliminde olduğunu ortaya koymuştur. Bu tecrübe Sayın Şahin'in kamu
görevini yerine getirirken objektif bir tutum ve tarafsızlık gösteremeyeceği
noktasında kuvvetli şüphe oluşturmaktadır. Bazı şeylerin de şuyuu vukuundan beterdir.
Belki de bu yaklaşımların da etkisiyle Sayın Şahin, AK Parti'nin Karaman'da
geçmişte aldığı yüksek oy oranları sebebiyle favori olarak girdiği seçimi
kaybetmiştir.
Karaman'da AK Parti tabanının bile %25'inin, yani dört AK Parti seçmeninden birinin; Karamanlı hemşerilerimin ise %60'ının yani beş seçmenden üçünün oy vermediği Sayın Mahmut Sami Şahin'in Sayın Cumhurbaşkanının tek imzası ve subjektif takdiriyle KOP İdaresi Başkanlığı gibi, Karaman da dahil, bölgedeki 8 il için önem arz eden bir kamu idaresinin başına getirilmesi, AK Parti'nin halkla, hatta kendi tabanıyla bile inatlaşmayı seçtiğini göstermektedir. Halkla inatlaşılması demek, yönetim aklının kaybedilmesi demektir. Biz gelişen bu ve benzeri olaylardan hareketle ülkenin yönetilmediğini, savrulduğunu ifade ettiğimizde zaman zaman yurttaşlarımızı buna inandıramıyorduk. Bu ve benzeri tutumlar, yönetsel anlamda içinde bulunduğumuz durumun vahametini ve yaşadığımız sıkıntıların kaynağını da en açık şekilde ortaya koymakta olup bu yanlış uygulamadan bir an evvel dönülmelidir. Eğer AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı, 83 milyonluk Türkiye'de KOP İdaresi Başkanlığı'na atamak için, seçim kaybetmiş bir siyasetçiden başkasını bulamıyorsa vah bu ülkenin haline ki ne vah!." dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: