TEMA; “KONYA HAVZASI SUSUZ KALABİLİR”
*TEMA Vakfı Konya’nın Karapınar ilçesine kurulmak istenen termik santrale karşı çıktı. Termik santral yapılırsa yılda 350 bin ton buğday üreten bölgede su sıkıntısı başlayacak.
TEMA Vakfı Genel Merkezi Çevre Politikaları Koordinatörü ve İklim Projeleri sorumlusu Gökşen Şahin ile Karaman Temsilcisi Muttalip Yıldırım ile gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemiz sahibi Ahmet Cicibıyık’ı ziyaret eden heyet, Konya Karapınar Kapalı Havzası Termik Santral’in yapılması durumunda etkileri üzerinden bölgeye 60 bin kişinin tarımsal ve içme suyu ihtiyacının riske gireceğine dikkat çekti.
TEMA Vakfı Koordinatörü Gökşen Şahin, Konya’nın Karapınar ilçesi ile, Karaman’ın Ayrancı İlçesi ve Akçaşehir Beldesi sınırları arasında yapılacak aolan düşük kaliteli linyit rezervlerinin elektrik üretiminde kullanılması için termik santral kurulmasına karşı çıkarak; “Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) bölgede 5 bin 870 megavat gücünde termik santral kurulmasını planlıyor. Farklı alanlarda çalışan dokuz uzmanın hazırladığı ‘Konya Karapınar Kapalı Havzası Termik Santral Etkileri Uzman Raporu’nu bir basın toplantısıyla açıklandı. TEMA Vakfı, bölgeye termik santral yapılırsa 60 bin kişinin tarımsal ve içme suyu ihtiyacının riske gireceğine dikkat çekiyor. 30 yıl çalışacak termik santrallerden çıkacak küller de 5 bin 220 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı 10 metre yüksekliğe kadar dolduracak.” dedi.
KONYA HAVZASI SUSUZ KALABİLİR
Koordinatör Şahin, konu ile ilgili hazırlanan ve bir basın toplantısı ile yapılan açıklamalara dikkat çekerek; Adıyaman Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Akça’nın, bölgede yıllık yağış ortalamasının metrekare başına 250 mm, çölleşme sınırının da 200 mm olduğuna dikkat çekti. “Akarsu olmayan bir yerde yeraltı sularını kullanıyoruz. Bu yüzden de kuraklık ve obruklar oluşuyor” diyen Akça’nın, yer altı sularıyla oynamanın çok tehlikeli olduğunu belirttiğini söyledi.
İTÜ Kimya Metalürji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Duman’ın ise; su kıtlığı ve açık madencilik tehlikesine değindiğini, Duman’ın santralde kullanılacak soğutma suyu için yer altı sularının kullanılmasının ciddi sorunlara yol açacağına dikkat çekti. Duman, “Karapınar’dan yer altı suyunu çekeyim derseniz tüm Konya Havzası’nın suyunu çekersiniz. Bu bile soğutma kulelerinin su ihtiyacını karşılamıyor. Buğday ambarını ateşe vermeyin” dedi. Kömür rezervinin yer altı sularının altında bulunması da bir başka sorun. Raporda, bölgede çıkarılacak kömürün ortalama 138 metre derinlikte bulunduğu, kömür sahasının olduğu bölgede ise yeraltı su düzeyinin en çok 20 metre derinlikte olduğu yazılı. Bu da yeraltı suyunun pompalarla boşaltılmasını gerektirebilir. Böyle bir uygulamanın yeraltı suyundaki düşüşü hızlandıracağı ve bölgedeki obrukların sayı ve büyüklüğünü arttıracağı öne sürülüyor.
HER YIL 13,5 MİLYON TON KÜL ÇIKACAK
Dikkat çekilen bir diğer konu ise açık ocak madenciliğiydi. Bölgede 1 milyar 830 milyon ton linyit rezervi tespit edildiğini belirten Duman, EÜAŞ’ın bu rezervin 1 milyar 580 milyon tonunu açık ocak madenciliğiyle çıkartılmasını planladığını, bu kararın nasıl alındığını bilmediklerini söylüyor. Açık ocak işletmeciliği tonlarca toprağın kazılması anlamına geliyor. Duman, “1 m3 kömür çıkartmak için 9,4 m3’lük kazı yapılması, kalan 8,4 m3 toprağın da bir başka yere nakledilmesi gerekiyor” diyor. Bu da, tüm kömür rezervinin çıkarılması için 22 milyar tonluk bir hafriyata denk düşüyor. Bu hafriyatın binde birinin tozlaşarak havaya kalkması 30 yılda 22 milyon ton tozun bölgeye uçuşması anlamına geliyor. Yılda 700 bin ton tozdan bahsediyoruz. Tüm kapasiteyi değerlendirecek termik santrallerin kurulması halinde yakılan kömürlerden çıkacak kül miktarı da yılda 13,5 milyon tonu bulacak.
DEMİR ÇELİK YENMEZ
Ege Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa ise, termik santrallerin yaratacağı sağlık sorunları ile ilgili; “Bu bir cinayettir, bunun başka bir anlamı yok” diyen Karababa’nın, kömür santrallerin başta solunum yolu hastalıkları olmak üzere çok çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını belirterek, ABD’de termik santral kaynaklı hava kirliliğinin çocukların yüzde 9’undan fazlasında görülen astım ataklarını tetiklediğini söyledi. Karababa, “Endüstriyel hiçbir ürünü yiyemezsiniz. Tarımsal kaynakları koruyabildiğiniz sürece Anadolu’da yaşam devam edecek. Madenden altın çıkarırısınız, demir çelik üretirsiniz ama bunları yiyemezsiniz” dedi.
Tema Vakfı, kömür madeni ve termik santral projesinden vazgeçilmesini, bölgenin kalkınması için sürdürülebilir tarım uygulamalarının desteklenmesini istiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: