Konya Şeker yetkililerinin yaptığı açıklamaya göre dağıtımı yapılacak motorinin toplam tutarı 27 Milyon 937 Bin TL olacak. Konya Şeker’den yapılan açıklama üzerine bir değerlendirme
KONYA ŞEKER ÜRETİCİNİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDİYOR
Mevsim şartları nedeniyle zor bir üretim sezonu geçiren
üreticilerin yükünü hafifletme konusunda taviz vermeyen Konya Şeker’den
üreticiye bir destek daha geldi. Mart ayından bu yana nakdi ve ayni yani tohum,
gübre vb. olmak üzere üreticisine destek planındaki program çerçevesinde avans
desteği veren Konya Şeker yetkilileri, 11 Haziran 2021 Cuma günü yarında da
motorin dağıtımına başlanacağını açıkladılar. Konya Şeker yetkililerinin
yaptığı açıklamaya göre dağıtımı yapılacak motorinin toplam tutarı 27 Milyon
937 Bin TL olacak.
Konya Şeker yetkililerinin yaptığı açıklama üzerine bir
değerlendirme yapan ve 1,5 yıldır süren pandeminin zorlu şartlarının üstüne bu
sene kuraklığın da tarım sektörünü etkilediğini vurgulayan 25 ve 26. Dönem AK
Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “tıpkı
insanlar gibi kurumlarında karakteri, duruşu, kişiliği olur. Kurumların da
karakteri, kişiliği, duruşu var günde değil dar günde su yüzüne çıkar. Var gün
dostu ile dar gün dostu yoklukta, zorlukta belli olur. İnsanlar gibi kurumları
kurum yapan vefadır, akdine sadakattir. Konya Şeker’in kendine biçtiği rol
açıktır, var günde üreticinin arkasında, dar günde üreticinin taşıdığı yükü
taşımak için onunla birlikte yükün altında. Çöl tozları vurduğunda, karadrina
tarlaları sardığında, daha önce yaşanan kuraklıklarda, tohumu çürüten
yağışlarda ne yaptıysak bugün de onu yapıyoruz. Yağmuru yağdıramayız ama
üreticiye başka yoklukları çektirmemek için yapabileceklerimizin bir fazlasını
yapmaya çalışıyoruz. İhtiyaç anında Konya Şeker dün olduğu gibi bugün de
üreticinin yanında, tohum zamanı tohum, gübre zamanı gübre bugün de motorin
dağıtıyor. Çünkü, traktörlerin tekeri dönecek ki, tarlada susuzluktan boynu
bükülen ürününün boynu mazotsuzluktan da bükülmeyecek” dedi.
“Geçtiğimiz 2020 yılı birçok açıdan zor bir yıldı. Ama
anladığımız kadarıyla 2021 yılı da 2020 yılından geri kalmayacak” diyerek
değerlendirmesini sürdüren Genel Başkan Konuk, “özellikle yağışların çok az
seyretmesi biliyoruz ki üreticimizi birçok açıdan sıkıntıya sokmaktadır.
Üreticimizin sıkıntısının bizim sıkıntımız olduğu bilinciyle hareket ediyoruz,
aldığımız kararlar, attığımız adımlar hep bu doğrultudadır. Her zaman ifade
ettiğimiz gibi zaten Konya Şeker’in varlık nedeni budur. Üretim sürsün, üretici
rahat bir şekilde üretmeye devam etsin... Onun için de üreticimize bu süreçte
nefes olması için motorin avansını dağıtıyoruz. Biliyoruz ki, bugün
üreticimizin en önemli sıkıntılarından birini motorin oluşturuyor. Konya Şeker
şu anda bu motorin dağıtımı ile bu yükü üreticimizin üzerinden almış oluyoruz”
dedi.
Bu sene yaşanan kuraklığın üreticiyi üzdüğünü, birçok
bölgede üretimi etkilediğini, üreticinin işini zorlaştırdığını hatırlatarak
değerlendirmesini sürdüren Başkan Recep Konuk şunları söyledi. “Konya Şeker
ovanın susuzluğunu dindirmek için atılacak her adıma destek olmaya, bu iş için
iştiyak ile koşmaya hazır. Biz önerilerimizi dile getirdik, çare kapılarına
müracaat ettik, karşılık da bulduk. Projeler hazırlandı, kaynaklar tespit
edildi, ovanın suya kavuşması için atılan adımların hızlanmasını bekliyoruz.
Sulama Altyapısı projelerini beklerken elimizden gelenleri yapma konusunda ise
beklemiyoruz. Üreticinin yükünü hafifletmek için verebileceğimiz hiçbir
destekten imtina etmiyor, bir fazlasını yapabilmek için imkânları zorluyor,
sınırları aşmaya çalışıyoruz. Tıpkı su gibi, toprak gibi, güneş gibi, tohum,
gübre, ilaç, mazot yoksa üretim de olmaz, Konya Şeker varsa üretici tohumsuz da
gübresiz de ilaçsız da mazotsuz da kalmaz. Tarımsal üretimin olmazsa olmazları;
tohum, toprak, güneş su ve tohumu toprakla buluşturacak insandır. Toprakta
meselelerimiz var, aşılamayacak sorunumuz yok. Güneşleme günü sayısı açısından
dünyanın en avantajlı coğrafyalarından biriyiz. Dünyanın en maharetli, en
gayretli çiftçileri de bu toprakları işleyenler. Toprağımızdan zenginlik
üretmek, güneşlenme gün sayımızı potansiyel avantajdan gerçek avantaja
çevirmek, çiftçimizin tarladaki emeğinin iklim şartlarının belirsizliğiyle
savrulmasını önleyebilmek için aşmamız ve yoğunlaşmamız gereken husus su.
Malum, tarımda tohumu tarlaya atmakla sonuç alınmıyor. İyi
hasat ve bolluk için ekimden hasada çiftçinin bahtının da açık olması lazım.
Ürünün gelişiminin her aşamasında çiftçi hem işini yapar hem de riskler ve
belirsizliklerle dolu stresli günler geçirir. Önce, yağmur çok yağıp tohum
çürümesin, az yağıp filizlenme sorunu yaşanmasın diye dua eder. Tarım
zararlıları, bitki hastalıkları, çöl tozları çaresi olan olmayan birçok risk.
Bu riskleri bertaraf etmek için çiftçinin kendi başına yapacakları var,
yapamayacakları var. Çiftçi tarım zararlıları ve hastalıklarla kendi başına
mücadele eder ama kuraklığa çareyi tek başına bulamaz. Tarlaya tohumu atmadan
yapmaya başladığı ve üretmek için ilk katlandığı ve 8-10 ay sonra ürün
satışıyla karşılayacağı maliyetin yükü tek başına ise çiftçinin belini büker.
Tek başına ise gübreyi, tohumu alırken baştan daha yüksek bedel ödeyerek
kaybeder. Konya Şeker’in avans destekleri çiftçi girdilerini alırken de
kazansın, üretim maliyetlerinin yükünü tek başına taşımasın diye var. Üretimin,
üretim girdilerinin, üretilenin katma değerli işlenmesi tarafının çözümü bizde
ve yıllardır uyguluyoruz. Üreticinin tek başına çare bulamayacağı tarımsal
üretimin bir diğer olmazsa olmazı sudur. Çiftçinin her sene gözünü bulutlar
yerine ürününden ayırmaması için sulama alt yapımızı süratle tamamlamalıyız.
Bu ülkemiz genelindeki her üreticinin hem temenni ve
talebidir hem de devletimizin ulaşmayı hedeflediği önemli mesafeler de aldığı
bir gayedir. Sulama altyapısını tamamlamak, sulanabilir her araziyi suyla
buluşturmak ülke geneli için öncelikli meseledir, ancak Konya Kapalı Havzası
için ise hayati meseledir. İklim değişikliği, yağış rejimindeki değişimler
Konya Ovası gibi dünyanın en önemli 10 tarım havzasından biri olan ve ürettiği
tarım ürünleriyle onlarca sektörü besleyen topraklarda üretimin
sürdürülebilirliği açısından adımlarımızı hızlandırmayı tercih olmaktan
çıkarmış mecburiyet haline getirmiştir.
Osmanlı’nın Konya Ovasını suyla buluşturma hayalini hayalden
gerçeğe taşıyıp Mavi Tünelden Konya Ovasına su akıtmaya başlayan, havza dışı
kaynaklardan su temini için master planı tamamlayan ve Üçüncü Havaalanı,
Osmangazi Köprüsü, hızlı tren gibi devasa onlarca projeyi kısa sürede
tamamlayan, denizin altında yaptığı inşaatlarla iki kıtayı bir birine
kavuşturan, Karadeniz ile Marmara denizini kanal ile buluşturmayı hedefleyen
devletimiz, denizleri sulayan sularla Konya çiftçisinin topraklarını da bir
birine kavuşturacak hem de bir elin parmaklarını geçmeyecek sürede bu devasa projeleri
hayata geçirebilecek kudrette ve konunun aciliyetinin idrakindedir. Bu sene
yaşanan kuraklık, bu projelerin yani havza dışı kaynaklardan su temini
yatırımlarının aciliyetinin ve hayati öneminin bir kez daha teyidi ve
ispatıdır.
Konya Ovasının birinci meselesi sudur ve bu asli mesele halledildiği takdirde diğer hususları halletmek ince işçiliktir, kenar süsüdür. Konya Ovasındaki her tarlayı bir otomobile benzetirsek, bu filo dünyanın en lüks, en güçlü otomobillerini barındıran bir filodur. Hepsinin de kaportası sağlam, görünüşü son derece heybetli, motorları dünyanın en güçlü motorlarıdır. Sürücülerin yani çiftçilerin hepsi de usta sürücüdür. Bu arabaların yürümesi için, mesafe alması için yapılması gereken tek şey depoyu fullemek. Bu ovanın deposunu fulleyecek olan da sudur. Eğer biz depoyu fulleyip üreticinin marşa basmasını sağlayabilirsek, onların ustalığıyla kazanamayacağımız başarı, tarımsal üretim ve gıda üretiminde dünyanın önüne geçemeyeceğimiz yarış yoktur.” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: