Sp'den Fadimes Eleştirisi

 SP İl Başkanı Ş.Şahin; Memleketimiz İnsanları FaDiMeS ile oyalanıp avutulmaktadır.” Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin; “ ‘Yumuşak Lokma’ projesi olan FaDiMeS’ le ülkenin yönetildiğini, Diziler’le ahlaki erezyon uygulandığını, Milli Eğitim müfredatının dış kaynaklı olduğunu ve Saadet Partisi iktidarında önce ahlak ve maneviyat eğitimine öncelik verileceğinden bahsetti. Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı yazılı açıklamada; “Maalesef; memleketimiz insanları, kısaca FDMS ile ya da daha iyi anlaşılabilmesi için FaDiMeS şeklinde kodlayacağamız yöntemle oyalanıp avutulduğunu görüyoruz.  Akp iktidarıyla farklı bir yapıya bürünen sömürü şekli, insanların eski algısını yenileştirme süreciyle yol almaktadır. Arka planda; Türkiye üzerinde uygulanan planları ülke insanlarının kabulune en uygun biçimlerde araştırmalar yapılıp uygulandığını anlamak şizofrenlik değildir.  Bilakis Vatanseverliktir. FaDiMeS ‘in açılımını yapacak olursak, Futbol, Diziler, Magazin ve Sözde Eleştiri…  Başbakan’ın yaptığı eleştiri gösterileriyle diğer üç etkenle beraber ülke felakete doğru gitmektedir. Özellikle; Dizilerle, ahlaki erezyon uygulanmaktadır.  Malum Başbakan bir taraftan doğru bir ifadeyle ‘Dindar Gençlik yetiştireceğiz’ der, diğer taraftan söyledikleriyle çelişkili, Dizilerde’ki ahlaki erezyondan şikayet edenleri yatıştırmak için; Dizi aleyhine eleştiri yapar. Sanki çözüm bulunmuş gibi Diziler oynamaya devam eder. Başka bir ifadeyle; Bizi biz yapan değerlerden uzaklaştırma, ‘Yumuşak lokma’ yapma projeleri devam etmiş olur. Eskiden; Merhum Özal, Televizyonlardaki gayri ahlaki durumlar için çözümü ‘televizyon kumandası elinizde, şikayet edeceğinize kapatın’ diyordu. Böylelikle ‘kumanda elimde değil’ itirafı yapmış oluyordu. Şimdi ise; kumanda elinde olmayanlar, yetkisi olduğu kadarıyla; Yani, eleştiri yaparak örtbas etmeye çalışıyorlar. Merhum Erbakan’ın imzalamadığı, Mesut Yılmaz’ın  ‘siyasi hayatıma mal olsa dahi imzalayacağım’ dediği ve M. Yılmaz döneminde tatbik edilen 28 Şubat’la gelen yasaklar oldu.  Dışarıyla işbirliği yapmayan ve memleket menfaatine hareket eden Erbakan’ı durdurmak için inandırıcı olsun diye Milli Görüş içerisinde bulunmuş,  paratoner göreviyle AKP kurduruldu. Milletin aslı, özü, ruh kökü Saadet Partisi’ne halk yönelmemesi için Milli Görüşün sözde benzeri AKP üretilmiş oldu. Dış destekle ve Erbakan imzaladı yalanıyla beraber tutunabilmeleri için büyük acılara sebebiyet veren 28 Şubat’la ilgili yasakları biz kaldırırız dediler.  İlk zamanlar, ‘Cumhurbaşkanı engel oluyor, e-muhtıra düzmecesi ve CHP’nin AKP’ye jesti Saadet Partisine gitmeyin AKP’de kalın destek mitingleri’ bahaneleriyle oyaladılar. Sonrasında sonun başlangıcını ötelemek için göstermelik de olsa bir takım adımlar atmak zorunda kaldılar.  Bir çocuk İmam Hatib’e bile gitse yedinci sınıfa kadar bütün batıl dinlerle beraber eşit mesafede harf sırasına göre İslam’ı görecek, bütün dinleri gördükten sonra din tercihinde bulunacakmış şeklinde müfredat uygulanıyor. Avrupa Birliği Normları bunu gerektiriyormuş. Milli Eğitimde müfredatı ‘Full Bright’ diye anılan komisyon hazırlıyor, bu komisyon dört kişilik Amerikalıdan ve dört kişilik Türk heyet’ten oluşuyor. Hazırlanan müfredatta Türk ve Amerikalılar arasında fikir ayrılığı olursa Amerikalı Büyükelçinin oyu iki oy sayılıyor. Şimdi sormak lazım Milli Eğitim ne kadar Milli’dir. Somut bir örnek verirsek; Sekizinci sınıf Türkçe kitabında, ‘Pandora’nı kutusundan’, Haşa bunlara inanın anlamında  ‘Tanrılar Tanrısından’ ‘Bilmem ne tanrısı, şu tanrısı, bu tanrısı gibi’ gibi konulardan (HAŞA) bahsediliyor. Denilebilir ki; Yunan mitolojisinden örnek bir konu işleniyordur. Bu konular Üniversitede işlenirse hadi olabilir diyebiliriz. Burada işlenirse ‘siz İslam’a değil bunlara inanın’ anlamı çıkar. Dememiz o dur ki; Eğitimin temeli gerçek manada Batı değerlerine değil Milli olan kendi değerlerimize oturtulmalıdır. İmam Hatipler açıldı ama müfredatımız maalesef Milli yani kendi değerlerimize ait değildir. İçi boştur. Onun içinde özellikle son zamanlarda Müfredatların içi boş ve Televizyondaki yayınların gayri ahlaki olduğu için gelecek nesillerden ahlaki durumundan şikayet gelmektedir. AKP, girmeye çalıştığı Avrupa Birliği Normlarına göre çözümsüzlük çözümünü sunmaktadır. İçi boş olduğu içinde eleştiri yaparak milleti oyalamaktadır. Milli Görüş iktidarında önce Ahlak ve Maneviyat temelli eğitime öncelik verilecektir. ‘Yumuşak lokma’ yapma müfredatına ve Televizyonlardaki gayri ahlaki yayınlara son verilecektir” ifadesinde bulundu.