Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen ve Karaman için tarihi bir dönüm noktası olarak değerlendirilen “Beylikten Günümüze Karaman: I. Uluslararası Sosyal ve Beşeri Bilimler Sempozyumu”, 28-30 Kasım 2024 tarihlerinde gerçekleşti.
Yaklaşık 180 akademisyenin katılımı, 134 bildirinin sunumu, 3 özel oturum ve 30 akademik oturum ile gerçekleşecek olan sempozyum, bilim dünyasını Karaman’da bir araya getirdi.
Açılış gününde düzenlenen “Karaman'ın Bugünü ve Geleceği” konulu panelde, Karaman’ın sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı üzerine değerlendirmeler yapıldı. Açılış panelini Prof. Dr. Rabia Özpeynirci yönetti.
Panelin konuşmacıları arasında yer alan Karaman Tanıtım Platformu (KARTAP) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eğitimci ve yazar Osman Nuri Koçak, KARTAP'ın sosyal, kültürel, sanatsal faaliyetleri ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
Koçak “Karaman, sıradan bir şehir değildir. Coğrafi sınırların ya da tarımsal ve ekonomik faaliyetlerin içine hapsedilemez. Burası, tarih ve kültür açısından eşsiz bir hazinedir. Karamanlılar olarak, kimliğimizi Türkçe'nin başkenti olmanın gururuyla tanımlıyoruz.” dedi.
Koçak, konuşmasında Karaman’ın tarihsel ve kültürel bir marka kent olma potansiyeline değinirken, dil ve kültür mirasının korunmasının önemine vurgu yaptı. “Karaman eşittir Türkçe, Türkçe eşittir Türk’tür. Türkçe'ye hizmet etmek, vatana hizmet etmektir.” ifadeleriyle Türk Dil Bayramı’nın daha üst seviyelere taşınması gerektiğini belirtti.
Koçak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Önce bir Grup oluşturduk başlangıçta ancak çok kısa sürede üye sayımız 400’ü aştı, gördük ki herkesin dağarcığında az veya çok bir şeyler var ama onları ifade edecek bir kürsü yok ve biz bu boşluğu doldurmaya karar verdik.
Tahmin ve beklentilerimizin çok ötesinde bir tartışma süreci yaşadık. Toplumun siyasi dünyanın, bilim dünyasının hemen hemen her kesimden üyelerimiz bu büyük akla hizmet sundular.
Sedamız Karaman Kitabı bu tartışma sürecinin en değerli meyvesi oldu. Bu güne kadarki Karaman’daki en geniş ve en kristalize bir çalışma oldu ve Karaman’ın bütün sorunlarını ve potansiyellerini 11 başlık halinde ortaya koyduk 2 başlığımız eksik.
KARTAP’ı bir fikir Kulübü olarak tasarladık ama koşullar öyle gelişti ki, ‘söylediklerinizi yapın’ baskılarına dayanamadık. Küçük kentlerde böyle ting-teng kuruluşlar çok iyi çalışmıyor, birşeyler söylediğiniz zaman söylediğinizin de yapılmasını sizden bekliyorlar.
Bundan sonra bir İcra Kurulu Şeklinde çalışmaya karar verdik ve bu amaçla Karaman Kültür, Turizm ve Tanıtım Derneğini kurduk.
Karaman paydasında mutabık olduğumuz her kesimden insanla başka paydaşlara bakmadan, başka birlikteliklere bakmadan birlik olmaya gayret ettik. Artık önümüzdeki süreç bu kurulun Vakıflaşma sürecidir ve bu anlamda da ciddi adımlar atıyoruz.”
Osman Nuri Koçak, KARTAP adı altında başlatılan çalışmalardan ve Karaman için ürettikleri projelerden bahsetti. “Sevdamız Karaman” kitabının, şehrin sorunlarını ve potansiyelini kapsayan kristalize bir eser olduğunu ifade etti. Ayrıca Karaman’ın UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağına dahil edilmesi için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Karaman’ın Markalaşma Süreci
Koçak, Karaman’da sanayinin gelişimi ve bu gelişimin bölgenin değerleriyle birleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Karaman’ın, bisküvi üretimi ve bulgur gibi tarımsal ürünlerle ön plana çıktığını hatırlatarak, bisküvi sektörüne katkı sağlayan Duru Bulgur gibi yerel markalara teşekkür etti. Koçak, “Buğdayın Hikâyesi” projesiyle Canhasan kazılarından ilham alınarak yapılan 800 metrekarelik bisküvi mozaiğinden bahsetti ve bu eserin dünya çapında bir rekorla tescillendiğini hatırlattı.
Gelecek Planları
Koçak, Karaman’da daha fazla prestijli etkinlik ve proje gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek; “Sonuç olarak, Karaman genetiğine uygun olarak içinden bir türlü çıkamadığı atalet ortamını yenmek zorunda olduğunu kavramış durumdadır. Bunun için toplumun çok farklı güç odaklarını asgari bir Karamanlılık bilinci etrafında toplamak durumundayız. Mehmet Beyin, Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Edebali’nin, Dursun Fakih’ in, Atatürk’ün soyunun ilham aldığı bu topraklar yoksa bize intizar eder. Bizi uçuracak değerlerimizi bir türlü ateşleyemiyoruz. Türkçe Bayramlarının daha üst seviyede kutlanabilmesi ve uluslararası bir muhtevada kutlanması için Türk Dili Ödülleri ile taçlandırılması için ciddi bir adım atılması gerekmektedir. Türk Dili Ödülü çiçek festivallerinden daha Prestijli bir ödül olmalı. Bu konuda KARTAP olarak biz talibiz bu ödülün bütün hamallıklarını yapmaya” dedi.
Yaklaşık 180 akademisyenin katılımı, 134 bildirinin sunumu, 3 özel oturum ve 30 akademik oturum ile gerçekleşecek olan sempozyum, bilim dünyasını Karaman’da bir araya getirdi.
Açılış gününde düzenlenen “Karaman'ın Bugünü ve Geleceği” konulu panelde, Karaman’ın sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı üzerine değerlendirmeler yapıldı. Açılış panelini Prof. Dr. Rabia Özpeynirci yönetti.
Panelin konuşmacıları arasında yer alan Karaman Tanıtım Platformu (KARTAP) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eğitimci ve yazar Osman Nuri Koçak, KARTAP'ın sosyal, kültürel, sanatsal faaliyetleri ile ilgili detaylı bilgiler paylaştı.
Koçak “Karaman, sıradan bir şehir değildir. Coğrafi sınırların ya da tarımsal ve ekonomik faaliyetlerin içine hapsedilemez. Burası, tarih ve kültür açısından eşsiz bir hazinedir. Karamanlılar olarak, kimliğimizi Türkçe'nin başkenti olmanın gururuyla tanımlıyoruz.” dedi.
Koçak, konuşmasında Karaman’ın tarihsel ve kültürel bir marka kent olma potansiyeline değinirken, dil ve kültür mirasının korunmasının önemine vurgu yaptı. “Karaman eşittir Türkçe, Türkçe eşittir Türk’tür. Türkçe'ye hizmet etmek, vatana hizmet etmektir.” ifadeleriyle Türk Dil Bayramı’nın daha üst seviyelere taşınması gerektiğini belirtti.
Koçak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Önce bir Grup oluşturduk başlangıçta ancak çok kısa sürede üye sayımız 400’ü aştı, gördük ki herkesin dağarcığında az veya çok bir şeyler var ama onları ifade edecek bir kürsü yok ve biz bu boşluğu doldurmaya karar verdik.
Tahmin ve beklentilerimizin çok ötesinde bir tartışma süreci yaşadık. Toplumun siyasi dünyanın, bilim dünyasının hemen hemen her kesimden üyelerimiz bu büyük akla hizmet sundular.
Sedamız Karaman Kitabı bu tartışma sürecinin en değerli meyvesi oldu. Bu güne kadarki Karaman’daki en geniş ve en kristalize bir çalışma oldu ve Karaman’ın bütün sorunlarını ve potansiyellerini 11 başlık halinde ortaya koyduk 2 başlığımız eksik.
KARTAP’ı bir fikir Kulübü olarak tasarladık ama koşullar öyle gelişti ki, ‘söylediklerinizi yapın’ baskılarına dayanamadık. Küçük kentlerde böyle ting-teng kuruluşlar çok iyi çalışmıyor, birşeyler söylediğiniz zaman söylediğinizin de yapılmasını sizden bekliyorlar.
Bundan sonra bir İcra Kurulu Şeklinde çalışmaya karar verdik ve bu amaçla Karaman Kültür, Turizm ve Tanıtım Derneğini kurduk.
Karaman paydasında mutabık olduğumuz her kesimden insanla başka paydaşlara bakmadan, başka birlikteliklere bakmadan birlik olmaya gayret ettik. Artık önümüzdeki süreç bu kurulun Vakıflaşma sürecidir ve bu anlamda da ciddi adımlar atıyoruz.”
Osman Nuri Koçak, KARTAP adı altında başlatılan çalışmalardan ve Karaman için ürettikleri projelerden bahsetti. “Sevdamız Karaman” kitabının, şehrin sorunlarını ve potansiyelini kapsayan kristalize bir eser olduğunu ifade etti. Ayrıca Karaman’ın UNESCO’nun Yaratıcı Şehirler Ağına dahil edilmesi için yoğun çalışmalar yürütüldüğünü belirtti.
Karaman’ın Markalaşma Süreci
Koçak, Karaman’da sanayinin gelişimi ve bu gelişimin bölgenin değerleriyle birleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Karaman’ın, bisküvi üretimi ve bulgur gibi tarımsal ürünlerle ön plana çıktığını hatırlatarak, bisküvi sektörüne katkı sağlayan Duru Bulgur gibi yerel markalara teşekkür etti. Koçak, “Buğdayın Hikâyesi” projesiyle Canhasan kazılarından ilham alınarak yapılan 800 metrekarelik bisküvi mozaiğinden bahsetti ve bu eserin dünya çapında bir rekorla tescillendiğini hatırlattı.
Gelecek Planları
Koçak, Karaman’da daha fazla prestijli etkinlik ve proje gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek; “Sonuç olarak, Karaman genetiğine uygun olarak içinden bir türlü çıkamadığı atalet ortamını yenmek zorunda olduğunu kavramış durumdadır. Bunun için toplumun çok farklı güç odaklarını asgari bir Karamanlılık bilinci etrafında toplamak durumundayız. Mehmet Beyin, Yunus Emre’nin, Mevlana’nın, Edebali’nin, Dursun Fakih’ in, Atatürk’ün soyunun ilham aldığı bu topraklar yoksa bize intizar eder. Bizi uçuracak değerlerimizi bir türlü ateşleyemiyoruz. Türkçe Bayramlarının daha üst seviyede kutlanabilmesi ve uluslararası bir muhtevada kutlanması için Türk Dili Ödülleri ile taçlandırılması için ciddi bir adım atılması gerekmektedir. Türk Dili Ödülü çiçek festivallerinden daha Prestijli bir ödül olmalı. Bu konuda KARTAP olarak biz talibiz bu ödülün bütün hamallıklarını yapmaya” dedi.