CHP Karaman Milletvekili İsmail Atakan Ünver, Karaman’ın Su sorunu nedeni ile ilgili yaptığı açıklamasında önemli konular değindi ve ‘Karaman’da Su Meselesine Siyaset Üstü Bakılmalıdır” diyerek bazı konulara açıklık getidi.
“BİZ DE KARAMANIMIZIN BARAJLARINDAYDIK
İl Başkanımız Ahmet Recai Evcen ile birlikte, geçtiğimiz günlerdeki Ayrancı ziyaretimizde Ayrancı Baraj Gölü'nün son halini yerinde müşahede etmek üzere baraj sahasına gittik. Daha önce de Gödet ve İbrala baraj sahalarında son durumu yine yerinde müşahade etmiştik. DSİ yeleği giymeden gittiğimiz baraj sahalarında Karamanımızın bağıra bağıra gelen susuzluğuna çare bulamayan; tarımının bitme noktasına ve musluktan su içmenin hayal haline gelmesinin müsebbibi AKP iktidarının dünkü veya bugünkü temsilcisi hiç bir siyasetçi ve siyasete meraklı hiç bir kamu görevlisi yanımızda yoktu!
Başlarken söyleyelim: Karaman'da "su" meselesine siyaset üstü bakılmalıdır. Bu sebeple hiç kimse yakın vadede gerçekleşmeyeceği kendilerince de bilinen işleri ve geçmiştekilerden farklı olumlu bir içeriği olmayan bilgileri yeni bir şeymiş gibi anlatarak Karamanımızı ve hemşerilerimizi avutabileceğini sanmasın.
Bu meyanda bazı hususların tekraren hemşerilerimizin dikkatine ve bilgisine sunulması zaruretiyle kamuoyumuzun bilgilendirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Şöyle ki:
Mavi Tünel Projesi, öncelikli olarak Konya Ovası'nın su ihtiyacına yönelik bir projedir. Karamanımızı ilgilendiren tarafı Hotamış Depolamasına yakın olan köylerimizdeki bir miktar, yaklaşık 5 bin hektar arazimizin bundan faydalanabilecek olmasıdır. Bu projeden Karaman'ın tarımsal sulaması için umulan başlıca fayda, yeraltı suyumuza dolaylı etki etmesi beklentisidir. Bundan öteye Mavi Tünel Projesinin Karamanımızın tarımsal sulamasına doğrudan bir etkisi ve katkısı olmayacaktır. Zaman zaman bazılarınca, Karadağ civarındaki 27 köyümüze ait arazileri içine alacağı söylenerek kamuoyunu avutmak için anlatılan Karadağ Sulaması, hâlihazırda uygulanabilme gereklilikleri yerine getirilmiş ve yakın vadede uygulanabilecek bir proje değildir. Kaldı ki 15 yılı aşkın bir süredir bitirilemeyen Mavi Tünel Projesi ortadayken, Karadağ Sulamasını bugüne dair bir çözümmüş gibi algılanacak şekilde anlatmak, en hafif nitelemeyle hayal ticaretidir.
Karamanımızın hayale değil acil çözüme ihtiyacı vardır.
18 kilometrelik Hadimi Tüneli'nin bugüne kadar henüz 13 kilometrelik bölümü tamamlanabilmişken ve kalan kısmı için 2027'den sonrası işaret edilmekle birlikte kesin bir tarih verilemiyorken, daha önceleri tutulmayan sözlerle sönen umutları, başka ağızlarla umut pompalayarak yeniden yeşertmeye çalışmak, Karamanımızın bugün yaşadığı su sorununa beklenen acil çözüm değildir.
Dünün güneşi bugünün çamaşırlarını kurutamamıştır ki yarının çamaşırlarını kurutsun!
Bugünün sorununu, dün öngörüp çözümü müjdeleyemeyenlerin yarınlara dair söyleyeceklerinin kıymeti, ancak dün söyleyemediklerinin kıymeti kadardır.
Ayrancı Barajı'nda kapalı basınçlı sulamaya geçilmesi projesinde Dünya Bankası'nın desteği ile yapım ihalesinin bu yıl yapılacağı anlatıları hâlâ akıllardadır. Projeye ayrılan düşük ödenek miktarı ve henüz yapım ihalesine çıkılamamış olması nedeniyle yıllardır süren beklentiler, bu yıl da boşa çıkmıştır. Yaklaşık 10 yıl önce projelendirilen Ayrancı Baraj Gölü Kapalı Sulama Sistemi, verilen onca söze rağmen bir türlü yapım ihalesine çıkarılamamıştır. Hatırlanacağı üzere bu beklenti, Ekim 2022 tarihinde yapılan Obruk Peyniri Festivali'nde Ayrancılı hemşerilerimin huzurunda kürsüden şahsım tarafından dile getirilmiş, şahsımdan sonra kürsüye çıkan iktidar partisi milletvekilleri 2023 yılı genel seçimleri öncesinde hem Ayrancı Baraj Gölü'nün kapalı sistem yapım ihalesinin hem de Gödet Baraj Gölü'nün kapalı sistem projelendirmesinin gerçekleştirileceğini ifade etmişlerdi. Aradan 3 yıla yakın zaman geçti, verilen sözler tutulmadı. Bu konuyla ilgili “...cak, ...cek” vaatlerini duymaktan Ayrancılı hemşerilerimiz de kamuoyumuz da yoruldu. Bu hususta “yaptık, bitirdik” diyemeyenlerin, yapacağı en iyi iş sessiz kalmalarıdır.
Gödet Baraj Gölü'nde kapalı/basınçlı sulamaya geçilmesi projesi ise yayılan kirli bilgilerle tam bir muamma haline gelmiştir. İktidar mensupları bu konuda da daha önce defalarca açıklama yaptılar. İhaleye çıktı, proje yapılacak falan denirken birden haberler kesildi. Şu anda Gödet Baraj gölüne ilişkin var olan tek proje, kürek sporuna yönelik... Ortada, kapalı sulamaya geçilmesi projesinin halline ilişkin inandırıcı hiç bir şey yok. Gödet Baraj Gölü, asgari su seviyesine düşmüş olsa da Karaman Merkez'de şimdilik elde kalan tek su kaynağı olarak görünmektedir. Diğerlerini koruyamadık; en azından bu haliyle Gödet Baraj Gölü'nü, önümüzdeki yıllarda kuvvetli yağış alma ihtimalinde güçleneceği varsayımıyla korumak adına, bu baraj gölünde en hızlı şekilde kapalı/basınçlı sulamaya geçilmelidir.
İbrala Baraj Gölü'nün içimizi acıtan hikâyesi ise hepimizin malumu. Açıldıktan sonra tarımsal sulama için kullanılan, 2018'de seçim öncesi Karaman'ın 50 yıllık ihtiyacını karşılayacak ve musluklardan memba suyu kalitesinde su akacak denilerek içme suyu kullanımına da açılan baraj, 5 yılda kurudu. AKP'nin ve liyakatsiz, beceriksiz bürokratlarının ibretlik bir eseri olan bu baraj, kurak yıllara girmeden önce 75 milyon metreküp su salınarak tadilat için boşaltılmıştı. Barajdan sağlanan içme suyunun kalitesi ise hep şüphe uyandırdı.
Deliçay Barajı'nın hikâyesi ise “ne sen sor, ne ben anlatayım” cinsinden.
Hal böyle iken bu tablonun dünkü ve bugünkü sorumluları, DSİ yeleği giymekle ve daha önce birçok kez duyduğumuz gerçekleşmemiş vaatlerden müteşekkil anlatılarla Karaman'ın su sorununun çözülemeyeceğini, bu yöntemle halkımızın bu konudaki derin hüsranının çaresi olunamayacağını anlamalıdırlar. Bunca senedir yapamayanların yapamadıkları, yapamayacaklarının; verip tutmadıkları sözler de yine yenilerini tutmayacaklarının teminatıdır!
İktidar makamı ve yönetme makamı, hayal ve vaat makamı değil, icraat makamıdır. Siyasetçi siyasetçi gibi, kamu görevlisi kamu görevlisi gibi davranmalıdır. Bugünkü sorunların temelinde yatan tek adam rejimini, valilerle iktidar partisi il başkanlarını atayan kişinin aynı olması sebebiyle makamların birbirine karışacağı yönünde hep eleştirdik. Bu meyanda haklılığımız, birçok kere ortaya çıkmıştır. Sayın Karaman Valisi'nin AKP'li seçilmişlerle bazı çalışmalara nezaret etmesi bir yere kadar su götürürken, AKP teşkilat mensuplarını yanına alarak kameralar önünde herkesin bildiği hususları yeni bir şeyler oluyormuş gibi anlatarak siyaset yapmasını ibretle izledik. Bu anlatılardan Karamanımız ne fayda gördü, görecek? Karamanımız bu sözlere şerbetli! Siyasete merakı olanların günü geldiğinde yasalara uyarak bu merakını tatmin etmesinde hiç bir engel yoktur ama onlar için bugünler siyaset zamanı değildir.
Sonuç olarak soru belli: Su nerede?
Su yoksa 2. soru da belli: Su nereden ve ne zaman gelecek?
3. soru, son çare: Yağmur, kar yağsın diye çokça dua mı edelim, yoksa ülkeyi ve Karamanımızı yönetenlerden hâlâ bir şeyler bekleyelim mi?
Karamanlının karnı şova da boş vaatlere de çoktan doymuştur. El cevap?.. El çözüm?..”
Yorumlar
Kalan Karakter: