Değirmencioğlu konuyla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, “Sayın Karamanlı hemşehrilerim, birkaç gün önce bazı basın organlarında bazı arkadaşların boy boy vermiş oldukları pozlarla birlikte Karaman ovasının kapalı şebekeye geçmek üzere olduğunu söylemişler, etüt çalışmalarının bittiğini anlatmışlar.
Gerçekten tebrik ederim ama bu çalışmalar 5 yıl önce DSİ Genel Müdürlüğü, DSİ 4. Bölge Müdürlüğü ve şahsımın da Başkanlığını yaptığım Karaman Ovası Sulama Birliği olarak etüt çalışmaları yapılmıştı. Proje yapım aşamasına gelmişti.
Karaman ovası kapalı şebekeye geçtiğinde sahada ne kadar toprak kazanılacağını, ne kadar su artırılacağını bilmezler. Köylere gidip çiftçinin yanındayız imajı yaratmak için ziyaret ederler. Yinede teşekkür ederiz ama keşke toprak koruma kanunu takip etseler, önceki belediyeler döneminde imara açtığı 1. Sınıf tarım topraklarının imara açılmasını önleselerdi.
Benin bu arkadaşlardan istirhamım, Karaman’ın 8 yıldır tamamlanmayan tahliye kanalını bir an önce yaptırmalarıdır. Karaman’a sel gelmesi halinde suyu taşıyacak ne dereleri nede tahliye kanalı bulunmamaktadır. Ben bununla ilgili yazıları dönemin Valilerine, Belediye ve DSİ müdürlüğüne yazdım. Benim vicdanım rahat ama yarın birileri bu vebalin altında kalır Allah korusun.
Sevgili arkadaşlar bazılarınız tarımla alakalı kurumların saygıdeğer yöneticilerisiniz, ülkede verim düşmüş verimi nasıl artırabiliriz, elması ayaklar altında olan üreticinin durumunu nasıl düzeltiriz diye projeler üretin. Çiftçi bahçesine aldığı ilacın gübrenin parasını karşılayamaz halde bunlara çözüm bulun. Zonguldak limanından ülkeye giren Üre gübresi 15.000 TL olmuş bunun çözümünü anlatın.
Çiftçinin elinde toprak kalmamış, Kiralar almış başını gitmiş, tarımsal destekleri tarla sahipleri alıyor üretim yapan çiftçi destek görmüyor bunların çözümünü anlatın.
Geçen yıllarda sulamaya açılan İbrala barajının2 yıl sonra suyunun boşaltılarak tamirinin ve dalga kıranlarının yeniden yapılabilmesi için çiftçinin nasıl mağdur edildiğini anlatın.
Pazarı bir gezin, fiyatlara bir bakın, un fiyatlarına bakın, 2021 yılında bu ürünler 680 TL mazot ve 370 TL gübre maliyetiyle hasat edildi. Buğdayı çiftçi 2800 TL ye sattı şu an 5500 TL bu aradaki farkı kimler kazandı bunları anlatın. Bugün mazot 10 liranın üstünde gübre 15 bin lira olmuş. Bu fiyatlarla çiftçi nasıl üretim yapacak ürününü kaça satacak bunu anlatın.
Bu ve bunun gibi çiftçinin sorunlarının çözümü noktasında her türlü çaba ve gayretin içinde olacağım. Türkiye’yi besleyen çiftçimize minnettarım. 25 yıl çiftçimize hizmet ettim, etmeye de devam edeceğim. Onlar her şeyin en iyisine layık. Saygılarımla” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: