KARAMAN KALESİ’NDEKİ 700 YILLIK SARAYIN KEŞİF HİKAYESİ
Karaman Kalesi; şehir merkezinde, şehre hakim bir nokta da stratejik bir tepenin (Höyük) üzerinde ve iç kale niteliğindedir. Hisar Mahallesi’nde bulunan Karaman Kalesi’nin kesin yapım tarihi bilinmemektedir.
Karaman Kalesi dış, orta ve iç kale olarak yapılmış, irili ufaklı birbirlerinden farklı olarak dokuz burç ile takviye edilmiştir. Burçların alt yapılarının XIII.- XIV. yüzyıllarda yapıldığı, XV. yüzyılda da üst kısımlarının tamamlandığı sanılmaktadır.
Günümüze Osmanlı yenilenmesiyle ulaşan kale köşelerde silindirik ve prizmatik büyük burçlarla sınırlandırılmış bozuk dörtgen planlıdır. Ara kuleler dörtgen planlı yapılmışlardır. Silindirik kuleler kuzeydoğu-güneybatı köşelerde, prizmatik kuleler ise kuzeybatı-güneydoğu köşelerde yer almışlardır. Dörtgen planlı kuleler her kenarda birer tane yer alırken, kuzey kenarda, batıda büyük, doğuda küçük olmak üzere iki adet yapılmışlardır.
Güneybatıdaki orta kulede kalenin giriş kapısı bulunmaktadır. Eski resimlerde, önünde ahşap bir merdiven bulunduğu görülen kapı, yüzeyden 45 derecelik pahlı bir silmeyle çerçevelenmiştir. Üstteki boşaltma kemeri sivri kemer formunda yapılmış olup, kemer aynasında beyaz mermerden yazısız kitabe taşı bulunmaktadır. Yığma, kesme taş söveli kapının kemeri ise basık kemer olarak düzenlenmiştir.
İç Kale; 1961 ve 1975 yıllarında iki kez restore edilmiş, avluya amfi tiyatro, sahne ve soyunma kabinleri yapılmıştır. 1988-1991 yılları arasında yapılan çevre düzenlemesiyle kalenin orta surları ve içerisinde bulunan yerleşim unsurları büyük ölçüde tahrip edilmiştir.
Müze Müdürlüğü tarafından Karaman Kalesinde yapılan kazı çalışmaları; 08.07.2013 tarihinde başlamış, 31.12.2013 tarihinde çalışmalar sona ermiştir.
Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan bulgular ve literatür çalışmalarından elde edilen veriler ışığında ortaya çıkarılan yapı kompleksinin; 14. yüzyıla tarihlendirilen ve Karamanoğlu Beyliği dönemine ait olduğu düşünülen idari bir yapı (saray?) olduğu kanısına varılmıştır. Yapının üst örtüsü ile ilgili hiçbir verinin olmamasının nedeni, 1465 yılındaki Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Karamanoğlu İbrahim Beyi yenmesi ile kentte büyük ölçüde tahribat yapmasından kaynaklanmaktadır. Zira hazire (Türbe) odası ve taht salonunun da talan edilmesi savaşın şiddetinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Yine bazı seyyahların Karaman ziyaretlerinde; “Gedik Ahmet Paşa, Karaman’da taş üstüne taş bırakmadı.” cümleleri de tahribatın büyüklüğü hakkında bize bilgiler aktarmaktadır.
Kazı çalışmaları sonucunda; 40 adet envanterlik, 36 adet de etütlük eser ortaya çıkarılmıştır. Kazı sonucunda ortaya çıkarılan mimari yapıların rölöve çizimleri profesyonel bir mimarlık bürosuna yaptırılmıştır.
13 Ocak 2015 tarihinde restorasyon ihalesi yapılan Kalenin; 2016 yılı içerisinde restorasyonlarının tamamlanması hedeflenmektedir. Arkeo-parka dönüştürülüp kent turizmine kazandırılacak olan Kale, Karaman için yeni bir turizm destinasyonu haline gelecektir.
Değerlendirme;
• Kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan mimari yapıları bir bütünlük içerisinde değerlendirdiğimizde yapının; 14-15.yüzyıllarda aktif halde kullanılan ve Karamanoğullarına ait olduğu düşünülen idari bir yapı (Saray) kalıntıları olduğu görüşü hasıl olmaktadır. Zira bu yapının; Kabul ve Taht Salonu, hazire odası, mescid, Dizdar (harem) odası, konuk odaları, hamam, mutfak, kiler ile tuvalet bölümleri ortaya çıkarılmıştır.
• Dizdar odasında yapılan kazı çalışmalarında; üzerinde Osmanlıca Yüce İbrahim yazan kırık ve eksik durumda mermerden mimari bir kitabe ortaya çıkarılmıştır. Bu da bize bu yapının Karamanoğlu İbrahim Bey’e ait olabileceğini göstermektedir.
• Yapı kompleksi içerisinde iki adet tuvalet ile her mekanda su haznelerinin bulunması, burada yaşayanların çok medeni ve hijyene önem verdiklerini göstermektedir.
• Kazı çalışmalarında toplam 3 adet su kuyusu tespit edilmiştir. Kuyuların derinliği 5.5-6.5 m. arasında değişmektedir. Su kuyularının çok olması ve yine yapı içerisinde yaşayan ve konaklayan insan sayısının fazla olmasıyla alakalı olmalı. Kale içerisinde güvenlik hariç, 30-40 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir.
• Yapının üst örtüsü ile ilgili hiçbir verinin olmamasının nedeni, 1465 yılındaki Gedik Ahmet Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Karamanoğlu İbrahim Bey’i yenmesi ile kentte büyük ölçüde tahribat yapmasından kaynaklanmaktadır. Zira hazire (Türbe) odası ve taht salonunun da talan edilmesi savaşın şiddetinin ne kadar büyük olduğunu göstermektedir. Yine bazı seyyahların Karaman ziyaretlerinde; “Gedik Ahmet Paşa, Karaman’da taş üstüne taş bırakmadı.” cümleleri de tahribatın büyüklüğü hakkında bize bilgiler aktarmaktadır.
• Kazı çalışmalarında çok sayıda yangın tabakası ortaya çıkarılmıştır. Bu da bize kalenin düşmesinden sonra sarayın yakıldığı fikrini ortaya koymaktadır.
• Çalışmalarda sarayda kullanılan günlük kullanım malzemeleri ile değerli objelerin bulunmaması da buranın talan edildiğini göstermektedir.
• Ayrıca savaş ve savunma aletleri artıklarının çok az bulunması, karşılıklı çarpışmanın kalede olmadığı kale dışında gerçekleşen savaşta İbrahim Bey’in yenilmesi ile kaleyi teslim ettiği ve kalenin ganimetlerinin talan edildiği ve sarayın yakıldığı düşüncesi hasıl olmaktadır.
Kaynak: KARTAP-Abdulbari YILDIZ
Yorumlar
Kalan Karakter: