“Türkiye'de ülke nüfusunun yaklaşık %12'si engellilerden, yani özel gereksinimli bireylerden oluşmaktadır. Bu konunun alt başlıklarından olan Otizm Spektrum Bozukluğu, Özgül Öğrenme Güçlüğü ve Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu .. vb durumlar özelikle çocukluk çağlarında kendini göstermektedir.
Otizm Spektrum Bozukluğu(OSB); sosyal ilişkilerde, sözlü ve sözsüz iletişimde ve tekrarlayan davranışlarla kendini gösteren kompleks beyin gelişimi hastalığıdır. Otizm Spektrum Bozukluğu bireyin diğer insanlarla arkadaşlık kurmasını ve çevresine uygun cevap vermesini etkiler, soğuk ve mesafelidirler. Kişilerarası etkileşimde sevgiye dayalı ilişkilerin eksikliğidir. OSB'li bireylerin %70' inde zeka geriliği görülmektedir. Otizm spektrum bozukluklarının temel belirtilerini iyileştiren bir ilacın henüz geliştirilmemiş olmasına rağmen, bu grupta eşlik eden davranışsa! sorunlar için ilaç kullanımına sıklıkla rastlanmaktadır. Öfke, gerginlik ve hiperaktivite gibi belirtilerin azalması ve kontrnl altına alınmasıyla çocuğun öğrenmeye uyum sağlaması kolaylaşmaktadır. Bu tedavilerin dolaylı etkisi ile bu bireylerin sosyal-iletişimse! özelliklerinde de olumlu gelişmeler görülmektedir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü(ÖÖG); normal ya da normalin üzerinde zekaya sahip (IQ > 85), birincil olarak psişik (ruhsal) bir hastalığı olmayan, belirgin bir beyin patolojisi olmayan, duyusal engeli olmayan, dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerinin kazanılması ve kullanılmasında önemli güçlükleri olan nöroloji!< kökenli bir bozukluktur. Eğitim sistemiyle yakından ilintili bir bozukluk olup bu nedenle ilköğretim döneminde tanı konmaktadır. Özgül öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler; düşük okul başarısı akranlarından anlamlı derecede geri olmalarıyla fark edilebilirler. Konuşma, dinleme, okuma, yazma, matematik, akıl yürütmede önemli derecede güçlük yaşanması söz konusudur. Okuma güçlüğü ile kendini gösteren Disleksi, yazma güçlüğü belirgin Disgrafi ve sayısal güçlüklerdeki sorunlarla ortaya çıkan Diskalkuli olmak üzere alt tipleri bulunmaktadır. Gerekli girişimlerde bulunulmuş olmasına karşın , bu güçlükler en az altı aydır devam ediyorsa ve öğrenme ve okul becerilerini kullanmada yaşına göre beklenenin önemli ölçüde ve ölçülebilir derecede altındaysa bir uzmana başvurmak gerekir.
Günümüzde eskisinden daha sık karşılaşılan yukarıda kısaca bilgisi verilen bozuklukların hastayla ilk temas edenlerden olan sağlık çalışanlarının farkındalıklarının gelişmesi, kişilerim daha erken tanı alarak tedaviye erken başlanması, ailelere gerekli desteğin verilebilmesi ve uygun yönlendirmenin yapılabilmesi için çocuk gelişimci Burcu Kayık tarafından müdürlük ve toplum sağlığı personeline hizmet içi eğitim verilmiştir. “dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: