*Karaman’daki 1 Mayıs kutlamaları oldukça sakin ve bir ortamda yapılırken, katılımcılar Belediye ve görev yapan Polislere teşekkür ettiler.
Karaman’da çeşitli sendika temsilcilikleri ile CHP Karaman teşkilatı ve öğrenci grupları ile vatandaşların katıldığı 1 Mayıs kutlamaları oldukça sakin bir ortamda gerçekleşti.
Karaman Kalesi yanında toplananlar, kent istikametine doğru yürüyerek Aktekke Meydanında mitingi havasında, hiçbir müdahale olmaksızın ve özgür bir şekilde 1 Mayıs İşçi Bayramını kutladılar.
Pankart açıp slogan atan ve müzik eşliğinde halay çekerek kutlamalara renk katan kalabalık 1 Mayıs’ı coşku içinde kutladı. Sendika grupları adına açıklama yapan Eğitim Sen Karaman Şube Başkanı Derya Kart;
Emeğin, eşitliğin, özgürlüğün, barışın, adaletin ve demokrasinin egemen olduğu bir ülkenin kurucu özneleri olarak 1977`nin mücadeleci ruhu ve kararlığıyla geçtiğimiz 1 Mayıs`tan ve özellikle de Haziran`dan beri sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde, okullarda, yoksul mahallelerde, her yerdeyiz. Yüzümüzü ağartan bu mücadeleden aldığımız güçle 1 Mayıs Birlik, Mücadele Ve Dayanışma Günü`nün arifesinde ne istediğimizi bilerek ve artık bu isteklerimizin "hayal"/"ütopya" olmadığının farkına vararak yürüyüşe devam ediyoruz.
Bizler artık, Grev ve gerçek toplu sözleşme hakkımızın, örgütlenme ve siyaset yapma hakkımızın yok sayılmasını, Mezarda emekliliği ve emeklilikte açlık sınırında yaşamayı, Eşit işte ücret adaletsizliğini, performans sistemini, Gelir dağılımı ve vergi sistemindeki adaletsizliği, En insani ve en temel haklarımızı savunduğumuzda "terörist" damgası yemeyi, tutuklanmayı, sürgün edilmeyi, mobbingi, bağımsız sendikal hareketin yok edilmeye çalışılmasını, Ne düşüneceğimize, ne söyleyeceğimize, neyi araştıracağımıza iktidarın müdahale etmesini, zihinlerimizin ve düşlerimizin sansürle, baskıyla, işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılmasını, Şiddet mağdurları, namus diye öldürülenler, sermayeye ucuz işgücü olan; eve hapsedilmek istenen kadınları daha ucuza ve daha güvencesiz çalıştıracak istihdam paketlerini istemiyoruz.
10 bin asgari ücreti bir ayakkabı kutusuna sığdıranlar tarafından daha fazla aşağılanmak, Taşeron çalıştırmayla, özel istihdam bürolarıyla, esnek çalıştırmayla, sözleşmeli personel uygulamalarıyla köleliğe mahkum edilmek, fabrikada, okulda, hastanede, atölyede, işyerlerinde, medyada, bankada, plazada, ambarlarda çalışırken yakalarımızın rengiyle, statülerimizle ayrıştırılıp güvencesizlikte birleştirilmek, istemiyoruz.
Sesimizi, isteklerimizi, taleplerimizi haykırdığımızda "polis destanıyla", adalet sarayıyla, yasakla, sürgünle, sansürle, panzerle, Toma`yla, copla, gaz fişekleriyle, hapishanelerle, tabutluklarla karşılaşan halklar olarak; artık susmak, kader diyerek boyun eğmek, Dinimiz, mezhebimiz, dilimiz, kültürümüz, cinsiyetimiz nedeniyle ikinci sınıf yurttaş muamelesi görmek, yok sayılmak, ayrımcılığa maruz kalmak istemiyoruz.
Bizler, bu ülkenin onurlu insanları, insanca yaşamak istiyoruz. Bizler; emek, eşitlik, özgürlük, barış, adalet, bağımsızlık ve demokrasinin hâkim olduğu, ancak ve ancak kendi ellerimizle kuracağımızı bildiğimiz başka bir dünya istiyoruz.”dedi. Yapılan basın açıklamasının ardından yerel sanatçı Ali bir konser verdi ve tertip komitesi alanın tahsisi nedeni ile Belediye’ye ve grev yapan tüm polislere teşekkür ettiler.
Yorumlar
Kalan Karakter: