Karaman'ın Ermenek ilçesindeki 28 Ekim 2014'te kömür ocağında, su baskını sonucu 18 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasının üzerinden 8 yıl geçti.
28 Ekim günü öğle saatlerinde 34 işçinin bulunduğu Karaman'ın Ermenek ilçesine bağlı Pamuklu köyü yakınlarında, Has Şekerler Madencilik'e ait kömür madeninde eski kullanılmayan kömür ocağında biriken suyun baskını sonucu 18 işçi mahsur kaldı.
Bölgeye, Türk Silahlı Kuvvetlerince arama-kurtarma çalışmalarına destek vermek üzere iki uçak ve helikopter, AFAD, Sağlık Bakanlığı, UMKE, TTK, TKİ, Türk Kızılayı ve belediyeler başta olmak üzere birçok kurumdan bölgeye ekip ve araç gönderildi.
38 günlük yapılan çalışmaların ardından madende mahsur kalan 18 işçi; Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Ömer Cansu, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha, Mehmet Özcan, Hasan Tuncer ve Recep Çiloğlu’nun cenazeleri çıkartıldı.
Ailelerine teslim edilen maden şehitlerinin cenazeleri köylerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildi.
YARGI SÜRECİ
2015 yılının Nisan ayında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olma" suçundan kamu davası açıldı.
3'ü tutuklu 16 sanığın yargılandığı mahkemenin ilk duruşması 18 Haziran 2015 tarihinde Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlandı.
Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ve aynı şirketin teknik nezaretçisi Ali Kurt tutuklu yargılandığı davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bu bakanlıklara bağlı müfettişlerin soruşturulması için izin vermediği ortaya çıktı.
Davanın üçüncü duruşmasında tanık olarak dinlenen maden işçileri, müfettişler denetim yapmadan önce tehlikeli ve üretim haritası dışında açılan galerilerin kapatıldığını, gidince geri açıldığını ve madende kaçış bacalarının olmadığını anlattı.
Mayıs 2016'da mahkemeye sunulan bilirkişi raporunda, şu ifadelere yer verildi:
"Ocak içerisinde kazı ve kömür çıkarma faaliyetleri sırasında güvenlik amacına yönelik olarak tekniğine ve mevzuata uygun olarak sondaj çalışmaları yapılmamıştır. Kazıya başlamadan önce tekniğe ve mevzuata uygun 25 metrelik sondajların yapılması gerekmektedir. Oysa ocakta kazılar sırasında sadece 3 metrelik sondajlar yapılmıştır. Türkiye'deki madencilik faaliyetindeki gözetim ve denetim yetkisini elinde bulunduran ve kamu otoritesi olan MİGEM'in, iş kazasının meydana geldiği işletme sahasındaki maden üretim faaliyetlerini yeterince ve etkin bir şekilde denetlemediği ortadadır. MİGEM heyetinin düzenlediği 21.08.2014 tarihli raporda, iş kazasının meydana geldiği ocakta icra edilen kazı çalışmaları sırasında, "eski imalatlı bölgelerden su ve gaz degajlarının yüksek olma ihtimali yüksektir" tespitinde bulunulmasına rağmen bu tür teknik hataların tekrar etmemesine yönelik olarak işletme ruhsat sahibi şirket, MİGEM tarafından yeterince ve etkin uyarılmamış ve yönlendirilmemiştir."
Temmuz 2016'da kararı açıklanan mahkeme süreci sonunda maden sahibi tutuklu Saffet Uyar 13 yıl 9 ay, hissedar Abdullah Özbey 9 yıl 3 ay, firari mühendis Yavuz Özsoy 18 yıl 9 ay, teknik nezaretçi tutuklu Ali Kurt 13 yıl 9 ay olmak üzere mühendis ve iş güvenliği uzmanı diğer sanıkların bir kısmı çeşitli hapis cezalarına çarptırıldılar.
Yorumlar
Kalan Karakter: