Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram’da bu konuyla ilgili olarak düşüncelerini paylaşarak, konu ile ilgili şöyle dedi; “Uzun zamandır takip ettiğim, tam bilgi sahibi olmadığım, ilimizde yapılmakta olan Biyokütle santrali bugün Ayrancı programlarımızdan dönerken dikkatimi çekti. Dağlar gibi yığılmış tonlarca odun, uçsuz bucaksız mısır balyaları. Daha bunlar başlangıç.
Gördüğüm kadarıyla öncelikle İlimize kim çivi çakıyorsa Allah razı olsun. Fakat ilimizin % 85 tarımla geçindiğini unutmamamız gerekiyor, her zaman bu şehrin vazgeçilmez geçim kaynağı tarımdır. Anladığım kadarıyla biokütle santrali tarla ve ormanlardan getirilen dağlar gibi yığılı balyalar, çam ve ardıç odunları yakılarak enerji üretimi yapılacak, bunlar yanarken çevreye gerçekten zarar vermeyecek mi? bu konuda tam bilgi sahibi olduk mu?
Çünkü bu santralin kurulduğu bölge Karaman ovasının gözde tarım sahalarının olduğu bölgedir. Yaşanan kuraklıktan dolayı su sorunu başta olmak üzere bu santralin Karaman’ın tarımı ve doğasına vereceği zarar var mıdır?
Birleşmiş Milletler ’in (BM) 26. İklim Konferansında dünyanın kömür başta olmak üzere fosil yakıtlardan nasıl kurtulacağı ve temiz enerjiye geçiş konusu damga vurdu. Dünya’da yapılan bilimsel araştırmalar bir biokütle santralinin bir kömürlü termik santralden daha fazla partikül madde, karbon monoksit, azot oksit ve uçucu organik madde yaydığını belirten araştırmalar olduğu söyleniyor.
Sonuç olarak geçtiğimiz yıllarda o bölgede kurulan organize hayvancılık projesinin iptal edilmesindeki en büyük neden, 10 bin büyük baş hayvanın çevrede bulunan yerleşim yerlerine vereceği koku dikkate alınırken, ilimizin Çukurova’sı tabir edilen başta Sudurağı, Ekinözü, Beydilli, Salur, Alaçatı, Kızık, Yeşildere bölgelerimizde tarımsal faaliyet alanlarına bu santralin zararı olur mu? Zaten yaşanan kuraklıktan dolayı su sıkıntısı çeken üreticilerimiz birde bu santralden dolayı mağduriyet yaşamasın” dedi.
Gördüğüm kadarıyla öncelikle İlimize kim çivi çakıyorsa Allah razı olsun. Fakat ilimizin % 85 tarımla geçindiğini unutmamamız gerekiyor, her zaman bu şehrin vazgeçilmez geçim kaynağı tarımdır. Anladığım kadarıyla biokütle santrali tarla ve ormanlardan getirilen dağlar gibi yığılı balyalar, çam ve ardıç odunları yakılarak enerji üretimi yapılacak, bunlar yanarken çevreye gerçekten zarar vermeyecek mi? bu konuda tam bilgi sahibi olduk mu?
Çünkü bu santralin kurulduğu bölge Karaman ovasının gözde tarım sahalarının olduğu bölgedir. Yaşanan kuraklıktan dolayı su sorunu başta olmak üzere bu santralin Karaman’ın tarımı ve doğasına vereceği zarar var mıdır?
Birleşmiş Milletler ’in (BM) 26. İklim Konferansında dünyanın kömür başta olmak üzere fosil yakıtlardan nasıl kurtulacağı ve temiz enerjiye geçiş konusu damga vurdu. Dünya’da yapılan bilimsel araştırmalar bir biokütle santralinin bir kömürlü termik santralden daha fazla partikül madde, karbon monoksit, azot oksit ve uçucu organik madde yaydığını belirten araştırmalar olduğu söyleniyor.
Sonuç olarak geçtiğimiz yıllarda o bölgede kurulan organize hayvancılık projesinin iptal edilmesindeki en büyük neden, 10 bin büyük baş hayvanın çevrede bulunan yerleşim yerlerine vereceği koku dikkate alınırken, ilimizin Çukurova’sı tabir edilen başta Sudurağı, Ekinözü, Beydilli, Salur, Alaçatı, Kızık, Yeşildere bölgelerimizde tarımsal faaliyet alanlarına bu santralin zararı olur mu? Zaten yaşanan kuraklıktan dolayı su sıkıntısı çeken üreticilerimiz birde bu santralden dolayı mağduriyet yaşamasın” dedi.
Yorumlar 2
Kalan Karakter: