MHP İL BAŞKANI O.YILMAZ “SADECE KAMU GÜCÜ İLE YAPILAN HİZMET VE YATIRIMLARLA ÇAĞDAŞ BELEDİYECİLİKTEN SÖZ EDİLEMEZ”
Gazetemiz Yazarı O.Nuri Koçak’ın hazırlayıp kaleme aldığı “Beklentilerimiz ve Önerilerimiz” röportaj dizisinin bu hafta ki konuğu MHP İl Başkanı Oktay Yılmaz Belediyeden beklentilerini ve önerilerini anlattı.
Daha yaşanılası bir Karaman için toplumun her kesimini kürsüye davet eden yazı dizisi “Beklentileriniz ve Önerileriniz” yazı dizisi devam ediyor. Gazetemiz yazarı O.Nuri Koçak’ın hazırlayıp kaleme aldığı röportaj dizisinin bu hafta ki konuğu MHP İl Başkanı Oktay Yılmaz, Koçak’ın sorularını cevapladı.
O.Nuri Koçak: Çağdaş belediyecilik anlayışının Karaman’ da uygulandığı kanaatinde misiniz? Kısaca çağdaş belediyecilik konusundaki görüşleriniz nedir?
O.Yılmaz: Çağdaş Belediyecilik anlayışının Karaman’da uygulandığını söylemeyi çok isterdim. Çünkü Karaman’ın AKP İktidarı süresince yakaladığı parlak dönemleri düşünürsek Karaman’ın şaha kalkacak çok önemli yılları heba olmuştur. Sadece kamu gücü ile yapılan hizmet ve yatırımlarla çağdaş belediyecilikten söz edilemez.
Aslında bu sorunun cevabı çok açıktır. Her vatandaşımız kendi yaşamını aynı yönetim şekliyle yönetilen gelişmiş iller ile kıyasladığında sonuç ortadadır.
Çağdaş belediyecilik konusundaki görüşlerime geçmeden önce hafta sonunu Konya’da geçiren Karamanlıların neden Karaman’a katma değer sağlamadıkları bir an önce araştırılmalıdır.
Her Karamanlı yüksek yaşam standardını hak etmelidir. Bu hakkı da Karamanlıya Belediye teslim etmelidir. Yani ortada bir rant varsa, birkaç yandaşa değil bu rant gerçek sahibine vatandaşa verilmelidir. Aksi halde çağdaş belediyecilikten söz edemeyiz.
Çağdaş belediyecilik anlayışı maalesef seçim sloganlarından öteye geçmemiştir. Klasik belediye hizmetleri ile çağdaş belediye olamayız. Çöp, kaldırım, asfalt, birkaç park ve temizlik işleri çarşaf çarşaf reklam panolarında anlatılarak da çağdaş belediye olamayız. Bu işleri yaptık, ettik diyen bir belediye anlayışının bakış açısı sorunludur ve değişen bir yüzü de yoktur.
Çağdaş belediye hizmetlerinde ortaya konulmuş bir çıta olmadığı için yüksekliği ve düşüklüğü hakkında da bir şeyler söylemem mümkün değildir.
Çağdaş belediyecilik kentin her alanda kaliteli hizmet alması ile mümkündür. Bu hizmet sunumunda ortak akıl son derece önemlidir. Çağın gerekleri dikkate alınarak, hizmet üretirken aynı zamanda vatandaşına hesap veren bir anlayış ancak çağdaşlaşmayı öğretir hepimize.
Belediyecilik deyince, şehrül eminlik gelir aklıma, güvenilir insan olmak ve emanetlere sahip çıkmak inancımız gereği çok önemli…
Çünkü halkın Belediyesine bakış açısı, Belediye Başkanına güvenmesi bana göre çok önemlidir. Zaten inancımız gereği de bu makam şehrül emin makamıdır. Bir şehir için güvenilir kişi olabilmekten geçiyor her şey, şehri ve içinde yaşayan kişileri emanet bilmek ve bu emanete ihanet etmemektir şehrül eminlik. Bunu başaran her kim olursa adı şu gökkube altında hoş sadayla anılacaktır.
O.Nuri Koçak: Karaman kent olarak sizi mutlu ediyor mu? Etmiyorsa, belediye yöneticilerimize neler öneriyorsunuz?
Oktay yılmaz: Bu soruya “evet” diyebilmeyi çok isterdim. Siyasetçi kimliğim dışında ben aynı zamanda iki çocuk babasıyım. Bu soruya cevap verirken ise Karaman’daki bütün çocuklar gelir aklıma ve bu çocukların gelecekleri… Eğitim ve sağlık yaşamlarından tutun da sosyal ve kültürel yaşamlarına kadar konuyu mercek altına alırsak bir yazı dizisi daha konuşmamız gerekebilir.
Karaman’ı terk eden akademisyenler, Öğretmenler, Doktorlar neden Karaman’dan kaçar gibi gitmektedirler. Bakınız bu çok önemli bir konu ve önlem alınmadığı sürece de çocuğum Karaman’da okumasın, geleceğim için Karaman’dan gitmeliyim, Karaman ve arpa boyu hesabı yapılmaya devam edilecektir. Bu hesabı düzeltemediğimiz sürece mutlu bir şehir olamayız.
Halkın bütün kesimi mutluysa, ben de mutluyumdur. Ancak halkımızın büyük çoğunluğu mutsuzdur. Yüz güldüren bir şehir ancak sizi mutlu edebilir. Bu mutsuzluk mutlaka önemsenmelidir. Vatandaşın mutluluk hakkını koruma görevi yine Belediyenindir.
Her geçen gün zorlaşan yaşam koşulları zaten milletimizin ruh sağlığında derin yaralar açmaktadır. Bütün bunlara şehrin psikolojisi olumlu ya da olumsuz etki eder.
Karaman’ın payına düşen sonuç ise ortadadır. Karaman’ın psikolojisi bozuktur Sayın Koçak…
İnsanların ruh sağlığını besleyen pek çok şeyden mahrum bir şehirdir Karaman. İnsanların ufkunu beslemek. yol kaldırım ve temizlik işlerinden daha mühimdir.
Aklı, ruhu ve gönlü beslenmiş hiç kimse yaşadığı şehri kirletmez, kırıp dökmez. Bunun için yapılacakları uzun uzun anlatmaya gerek yok.
Vatandaşın dahil edilmediği yasak savan sözde etkinlikler mutlaka ciddiye alınmalıdır. Yaşam memnuniyeti varsa şehirler nefes alır. Nefes alan şehirler mutludur. Karamanlılar her hafta sonu nereye gitsem, ne yapsam sorusunu sormadığı gün bu sorun çözülmüş olacaktır.
Belediye-vatandaş uyumu kadar, Belediye yönetiminin uyumu da önemlidir. Belediye yönetimi içinde uyum olduğunu düşünmüyorum. Bu uyumsuzluk belediye de bir kadro kurulamaması ile dikkat çekmektedir. Bilmiyorum ama belki de Belediye yönetimi için böylesi işine geliyordur.
Beklentilerime gelince, her Karamanlı kadar Karaman’ın üst ve altyapısı ile yaşam kalitesinin arttırılmasını tarihi, sosyal, kültürel ve doğa değerlerinin korunmasını isterim.
Güvenli, sağlıklı ve çağın gerekleri doğrultusunda ekonomik yaşam ortamlarına acilen ihtiyacımız var. Bu hizmeti almak her Karamanlının hakkıdır.
Osman Nuri Koçak: Karaman’ da sosyal yaşam istenilen boyut ve kalitede midir? Değilse neler yapılabilir?
Oktay Yılmaz: Cevabım hayır olacak, adım bir şey beğenmiyor. Sayın Hocam siz de bana zor sorular hazırlamışsınız (gülümsüyor)
Sohbetimizin başından bu yana aynı konuya vurgu yapıyorum. Karaman’ın en öncelikli sorunlarından birisi bana göre, Karaman sosyal yaşam platformunun kurulmasıdır. Toplumun her kesimi bu platforma çağrılmalıdır. Bu konuda aklı, duygusu ve gücü yeten her Karamanlı memleketi için bir şeyler yapacaktır, yapmalıdır da…
Senede birkaç oyun dışında Karaman’a ne tiyatro gelir ne de tiyatrocu. Tiyatro için salonumuz bile yok desem, 250 kişilik piri reis kültür merkezini ya da vakti saatinde iyi ki yapılan Yunus Emre Nikah salonunu işaret edenler ile aynı yöne bakmadığımız sürece bu konuşulanlar yine havada kalacaktır. Fakat biz söylemeye devam edeceğiz.
Yeri gelmişken bir hakkı da teslim edelim. KMÜ’de yaptırılan bin kişilik modern salon Karaman’ın bu konuda büyük bir eksikliğini gidermiştir, emeği geçemlere teşekkür ediyorum. Ancak gönül isterdi ki bu konu çok daha önceleri Belediyemiz tarafından yapılıp çözülmüş olsaydı.
Sadece gençleriyle değil, emeklisiyle, çocuğuyla herkesin yaşam koşulları doğrultusunda vakit geçirebileceği mutlu ve huzurlu olacağı yaşam alanlarına ihtiyacımız var. Kentsel her hizmete eşit ulaşılmalıdır.
Hep söyledim durdum, hafta sonlarını kaçar gibi Karaman dışında geçiren insanların olduğu yerde sosyal yaşantıdan bahsetmek pek de mümkün değil maalesef.
O.Nuri Koçak: Karaman’ ın imarını nasıl buluyorsunuz? İmar konusunda eleştiri ve önerileriniz nelerdir? İmar çalışmalarının veya sık değiştirmenin kişilere büyük rantlar sağladığı eleştirilerine katılıyor musunuz?
Oktay Yılmaz: İmar konusunda karar üretme hem bir şehrin kaderini hem de şehrül eminliği ilgilendirir. Kentleşme politikalarının ve imar planlarının rant ve kar amacı güdülerek yapılmasını asla kabul edilemez.
O nedenle belediyeciliğin en hassas konusudur imar konusu.
Kültürel, tarihi ve yerel özgün dokunun korunacağı imar değişikliğine gidilmelidir. Bu dokuyu koruyabilirsek, örnek de olabiliriz. Ancak üzülerek belirtiyorum Karaman son 13 yılda hızla bu dokuyu tahrip etmiştir.
İmar uygulamalarında ayrıcalık konusu, dost-ahbap ilişkileri ile ilgili söylemler ayuka çıkarken, Sayın Başkandan bu konuda herhangi bir açıklama gelmedi. Mesela geçtiğimiz aylarda yeşil alan olarak belirlenen bir arsanın imara açılmaya çalışılması konusunu tüm kamuoyu takip etti. AKP’li belediye meclis üyesinin babasına ait olan bu alan önce imara açıldı sonra gelen tepkiler üzerine tekrar yeşil alana çevrildi. Hal böyle olunca, imar değişikliğinin rant sağladığı eleştirileri de haklılık kazanmıyor mu?
İmar konusu başta da söylediğim gibi “yandaşlık” gözüyle bakıldığında bütün eminliğinizi yerle bir eder.
Tamam dikey kentleşme güzel, ama bakın iki dönemdir bu konuda yapılan yanlışlar var ve garip yapılar var. Bu konuda Belediye yönetimi mutlaka bir çözüm üretmeli.
Özellikle Karaman bir bütün olarak ele alınarak, dikey imarlaşma nerelerde yapılmalı belirlenmeli, bunun için de konunun uzmanı Odalarımızın mutlaka görüşü alınmalıdır.
Karaman’ın tarihi silüeti ise mutlaka korunmalıdır.
O.Nuri Koçak: Belediye yatırımlarını yeterli ve uygun buluyor musunuz? Yatırımların bir ranta dönüşmesi eleştirisine katılıyor musunuz?
Oktay Yılmaz: Sohbetimizin en başında söylemiştim; Karaman AKP iktidarı döneminde çok sayıda Karamanlı Bakanı ile yol almıştır. Bu durumdan Karaman yeterince istifade edebilmiş midir? Hayır edememiştir.
Sayın Bakanımız Lütfi Elvan geçtiğimiz yıl bir toplantı konuşmasında “sizden şikayetçiyim. Bana proje üretip getirmiyorsunuz” diye veryansın da bulunmuştu. Bakınız bu çok önemli, buradan çıkan sonuç şu; yağ var, un var helvayı yapacak kimse yok demektir bu. Sayın Elvan, bakanlığı döneminde Karaman’a yaptığı yatırım ve hizmetleri noktasında bu vesile ile şükranlarımızı sunmak isterim.
Karaman neden gelişemiyor sorusunun cevabı da buradadır. Değişimi ve gelişimi hak edecek yatırımlar konusunda da maalesef Karaman Belediyesi sınıfta kalmıştır.
Bir başka konu da Belediye ekmeği, belediye ekmek satıyor ama kendisinin üretmediği ekmeği satıyor. İlle de satacaksa ekmeğini kendisi üretmesi daha akıllıca bir yatırım olur. Kısacası yatırımlar yerinde ve yeterli değil üstelik rant şüphesini üzerinde tutuyor.
O. Nuri Koçak: Yönetimde Katılımcılık konusundaki düşünceleriniz nedir? Açık ve şeffaf bir belediye yönetimimiz var diyebiliyor musunuz?
Oktay Yılmaz: Aslında uzun yıllardır olmayan bir fırsat bu yönetim döneminde belediyeye nasip oldu. Kent Konseyi başkan ve yürütme kurulu aynı partiden insanların çoğunluğunda. Konseyin birimlerini halkın her kesiminden insanlara açabilirler ve buradaki kararlar bir ricadan öte geçebilirse katılımcılık geçmişe nispeten sağlanmış olur. Konsey bünyesinde ne kadar çok farklı görüş ne kadar çok STK olursa o kadar güzel olur. Ama bunu sağlamakla birlikte konsey periyodik olarak belediye çalışmaları, yatırımları ve şehre dair diğer konularda yetkili kişiler tarafından bilgilendirilmeli.
Basına açık net bilgilendirmelerin yapıldığı toplantıların şeffaflık kazandıracağı kanaatindeyim. Aksi takdirde belediyede mevcut haliyle bir katılımcılık ve şeffaf yönetimi göremiyorum.
O.Nuri Koçak: Halkla belediye ilişkileri ve iletişimi sizce nasıldır?
Oktay Yılmaz: Bu konu önemlidir ve bir imaj meselesidir. Vatandaş, söylem ve eylemi en iyi takip ve analiz eden en gerçek kurumdur. Bu kurumun raporları iç açıcı değildir.
Yüzünü halka çevirmeyen belediye başarılı olamaz.
Anadolu’nun değişik illerini gezdiğiniz zaman Karaman’da belediyeciliğin farklı olması gerektiğini hissedersiniz. Bunu vatandaş böyle ister, yani talepler hep bu yönde olur. Örneğin vatandaşın suyu kesilse başka bir ilde belediyenin su birimine giderken ilimizde direkt olarak müdür, başkan yardımcısı veya başkanla görüşmek ister. Personelin verdiği cevaptan tatmin olmaz. Bundan hiç şüphesiz belediyeye karşı oy vermiş olsa bile vatandaşta bir güven duygusunun oluşmadığını anlarsınız.
Bu biraz önce dediğimiz imar konusuna ve diğer işlere de yansır. Vatandaş belediyede bir tanıdık vasıtası ile sokağının standart imarını aşabileceğini düşünür. Belediyeden bir tanıdık vasıtası ile asfaltın, kaldırımın, çöp kovasının ve diğer hizmetin standart harici bir şekilde kendisine gelebileceğini düşünür. Dolayısı bu vatandaşın zihninde belediyenin her vatandaşla eşit iletişimde, eşit ilişkide olmadığı vardır. Bu nedenle güvensizlik hissi yaygındır, güven duygusunun oluşturulmadığı bir ortamda iletişim veya iyi bir ilişkiden söz edemeyiz.
O.Nuri Koçak: Kültür ve turizm kenti iddiamızı destekleyecek çalışmalar ve projeler görüyor musunuz?
Oktay Yılmaz: Karaman Türk Dil Bayramı’nı uluslar arası düzeyde kutlamayı başarmış bir ildir. O günden sonra bu çıtanın üzerine çıkmak yerine gittikçe sığlaşan ve yasak savan bir anlayış hakim olmuştur. Kimse bu kutlamalarla avunmamızı beklemesin.
Türk dili ve Yunus Emre’yi deyim yerindeyse elimizin tersiyle itmek için adeta çaba sarf ediyoruz. Geçtiğimiz dönem kutlamaları icra ederken,Eskişehir’den geçerken Yunus Emre’ye el sallayan bir zihniyetin Karaman’ın mirasına nasıl sahip çıkabileceği tartışılır.
Gittikçe halktan uzaklaşan kutlamalar ise kentin hafızasına ve kimliğine yarardan çok zarar vermektedir. Hep söyledik, bir kez daha söylüyorum: Karaman Yunus Emresiyle tıpkı Konya ve Mevlana gibi anılması çok mu zor? Karaman zorluğun üstesinden gelecek yönetim ve anlayışa sahip değil midir?
O.n.KOÇAK, Söyleşi için zaman ayırdınız. Teşekkür ederiz Sayın Oktay Yılmaz… Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir?
Oktay Yılmaz: Karaman gündemine çok olumlu katkılar sağlayacağına inandığım bu röportaj dizisi için önce size, şahsınızda Karaman’da Uyanış Gazetesi’ne çok teşekkür ederim.
Bu şehir hepimizin, daha yaşanılası bir Karaman için siz sordunuz ben cevap verdim. Karaman aynı zamanda çok özel bir şehirdir, adından bağrında biriktirdiği tüm değerleri ile anılmayı hak ediyor. Bu hakkın teslim edilmesi gerekir.
Yorumlar
Kalan Karakter: