Bayram açıklamasında, “Tarım sektörü, yıllardır üretici ile tüketici arasındaki dengesizliği çözememiş bir yapı olarak varlığını sürdürmektedir. Karaman ölçeğinde yıllardır elma üreticilerimiz çoğu zaman ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kalırken, tüketici aynı ürüne pazarda yüksek fiyatlarla ulaşmaktadır. Bazen tarlada kalan ürünler, bazen de pazarda el yakan fiyatlarla karşılaşan tüketici, bu yapısal çarpıklığın mağdurudur. Tarımda fiyatlar öylesine dalgalanmaktadır ki üretici, bazı dönemlerde ürününü toplamaktan bile vazgeçmektedir. Diğer yandan, üretici ile tüketici arasındaki uzun ve kontrolsüz aracı zinciri, ürün fiyatının birkaç katına çıkmasına yol açmaktadır. Bu çarpıklığın nedeni yalnızca arz-talep dalgalanmaları ya da iklim koşulları değil; esas olarak piyasa yapısının kim tarafından ve nasıl yönetildiği sorusudur” dedi.
YENİ BİR HAL YASASI DÜZENLEMESİ GÜNDEMDE
Bayram, Karaman’da yıllardır elma üretiminde yaşanan sorunların tabloya net bir şekilde yansıdığını ifade ederek, “Özellikle don olayları nedeniyle % 90’a varan rekolte kaybı yaşanan elmada geçtiğimiz sezonlarda üreticiler ıskarta olarak değerlendirilen meyve suluk elmalarını işçilik maliyetinin bile altında satmak zorunda kalmıştır. Meyve suyu sektöründe faaliyet gösteren ve pazarda yaklaşık %60 hâkimiyeti bulunan birkaç büyük firma, küçük üreticilerin pazarlık gücü olmadan ürünlerini yok pahasına almakta; çiftçinin emeği bu düzende hak ettiği değeri bulamamaktadır. Bu firmalar ile yıllarca mücadele ettik üreticilerimizin haklarını korumak için konuyu zaman zaman rekabet kuruluna kadar taşıdık. Benzer durumlar son yıllarda tarlada kalan kavun, karpuz, domates, soğan ve birçok üründe de gözlemlenmiştir. Bu örnekler, üreticinin sistem dışına itildiği, aracı ve büyük alıcıların fiyatları dikte ettiği bir yapının artık sürdürülemez hale geldiğini göstermektedir. Bu çarpık sistemin yeniden kurgulanması amacıyla sebze ve meyve ticaretine yönelik yeni bir Hal Yasası düzenlemesi gündemdedir. Taslak üzerinde halen çalışmalar sürmekte, bazı maddelerin değişeceği öngörülmektedir. Ancak esas mesele, bu düzenlemenin yalnızca ticareti değil, üreticinin sisteme nasıl entegre edileceğini ve piyasa dinamiklerinin nasıl yönetileceğini belirlemesidir” diye konuştu.
MEYVE ÜRETİMİNDE YAŞANAN KAYIPLAR ŞİMDİDEN PAZAR FİYATLARINA YANSIDI
Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, “2025 yılında yaşanan kuraklık, zirai don, dolu ve aşırı yağış gibi ekstrem iklim olayları birçok tarım ürününde büyük zarara yol açmıştır. Özellikle meyve üretiminde yaşanan kayıplar, daha şimdiden pazardaki fiyatlara yansımaya başlamıştır. Bu noktada yapılacak yasal düzenlemenin, yalnızca tüketici fiyatlarını değil, üreticinin gelirini ve gelecekteki üretim kararlarını da doğrudan etkileyeceği unutulmamalıdır. Özetle, yeni düzenlemenin, üreticinin sistemin merkezine yerleştirildiği, şeffaf, denetlenebilir ve örgütlü bir yapıyı teşvik eden bir modele dayanması gerekmektedir” dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: