Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram yaşanan kuraklık ve don olayları sonrasında çiftçilerin derinden etkilendiğini, bu nedenle de ‘Devletimiz adil ve gerçekçi taban fiyat uygulamaları oluşturulması, gereklidir’ dedi.
Bayram açıklamasında, “Karaman Ovası, son yıllarda su kıtlığının ve iklim değişikliğinin etkilerini derinden hissediyor. Bu yıl da beklenen yağışların gerçekleşmemesiyle birlikte, ova adeta alarm veriyor.
Uzmanlar, bu boyutta bir kuraklığın en son 58 yıl önce yaşandığını belirtiyor. Özellikle kıraç alanlarda buğday veriminin ciddi oranda düşmesi, birçok arazide biçer girme şansını bile ortadan kaldırıyor.
Lokal Yağışlar ve Verim Düşüklüğü
Yağışların düzensiz ve lokal olarak gerçekleşmesi, aynı köy içindeki tarlalar arasında bile ciddi verim farklılıklarına neden oldu. Bazı araziler hiç yağış almazken, bazıları ise kısa süreli fayda sağlayabildi. Bu durum, çiftçinin öngörü yapmasını imkânsız hale getiriyor.
Kuraklığa Ek Olarak Don Zararı
Kuraklığın ardından gelen don olayı, birçok buğday tarlasının başak verememesine ve gelişimini tamamlayamamasına neden oldu. Uzmanlar, bu yılki buğday rekoltesinde en az %20’lik bir kayıp yaşanacağını öngörüyor.
Buğdayın Gerçek Maliyet: 16,50 TL / kg
Çiftçilerin sahadaki üretim maliyeti bu yıl kilogram başına 16,50 TL civarında. Bu maliyet, gübre, mazot, tohum, işçilik ve sulama gibi temel girdilerin yüksekliği nedeniyle bu seviyeye ulaştı.
Geçen yıl Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), buğday alım fiyatını 9.200 TL/ton olarak açıklamıştı. Ancak çiftçiler çoğunlukla ürününü 8.500 TL/ton gibi daha düşük fiyatlara satmak zorunda kaldı. Buna rağmen ekmek fiyatları aynı buğdayla yapılmasına rağmen %105 oranında arttı. Bu durum, üretici ile tüketici arasındaki dengesizliği açıkça ortaya koyuyor.
TMO’nun bu yılki buğday alım fiyatlarını belirlerken:
* Gerçek saha maliyetlerini esas alması,
* Üreticiyle doğrudan temas kurması,
Fiyat belirleme süreçlerinde yalnızca merkezi kurumlar değil, sahada doğrudan üretim yapan çiftçilerin sesi dikkate alınmalıdır.
Sonuç olarak özetle, Karaman Ovası’nda yaşanan bu tablo, sadece yerel bir kriz değil; çiftçi, hem iklimsel hem de ekonomik baskılarla başa çıkmakta zorlanıyor.
Bu noktada sürdürülebilir tarımın sağlanması için:
Devletimiz adil ve gerçekçi taban fiyat uygulamaları oluşturulması, gereklidir.
Aksi takdirde, sadece bu yıl değil, önümüzdeki yıllarda da gıda güvenliği riske girebilir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: