Bayram; “Artık ‘Çiftçi Suçlu’ Demeyi Bırakmalı, Dış Havzalardan Su Getirme Projeleri İçin Seferberlik İlan Edelim”

“Evet, obruklar oluşuyor. Evet, su sorunu ciddidir.
Ama çözüm, çiftçiyi suçlamak, onun alın terini ve emeğini hedef almak değildir.
Çiftçiye şunu ekme, bunu yapma” demek yanlış bir söylemdir. 

Çünkü Karaman’ın ekonomisi %85 oranında tarıma bağlıdır. Tarım biterse;
Elma, mısır, pancar üretimi biter,
Çiftçi borç batağına saplanır,
Traktörler, ekipmanlar atıl kalır,
İnşaat sektörü durur,
Beyaz eşya, mobilya, konfeksiyon, galericiler, sarraflar kepenk indirir,
Karaman ekonomisi durma noktasına gelir.
Gerçekçi olalım: Buğday ve arpa da su tüketiyor. Kaldı ki, mısır ya da pancardan vazgeçmek, Karaman’ın temel üretim deseninden vazgeçmek demektir. Çiftçi yaklaşık 15 yıldır mısır tarımına uygun makine parkı sulama yatırımları yaptı borçları var.
Bu yıl sadece don nedeniyle elma üretimi neredeyse yok. Ekonomik kayıp 20-25 milyar TL.
Bu, Karaman için tarımsal üretimin (sulu tarım) ne kadar önemli olduğunu gösteren bir uyarı niteliğindedir.
Artık “çiftçi suçlu” demeyi bırakmalı, “bu topraklara nasıl su getiririz” diye düşünmeliyiz. Alternatif ürün desenlerini konuşmak önemli, ama esas mesele su meselesidir.
Karaman tarımı suya mahkûmdur.
Karaman susuz olamaz.
Dış havzalardan su getirme projeleri için seferberlik ilan edelim.
Mevcut baraj, tünel ve sulama projelerini hızla tamamlayalım.
Karaman’ın susuz kalması, sadece çiftçiyi değil, hepimizi etkiler.
Şimdi hep birlikte “Karaman’a su getirmenin yollarını” aramalı, bunu tek gündem haline getirmeliyiz.
Sonuç olarak özetle Karaman’ın susuz kalması;
Sadece çiftçiyi değil,
Tüm esnafı,
Tüm sektörleri etkiler.
Bu yıl elmada yaşanan ekonomik kaybın boyutları ortada 
Bunu artık görelim!
Karaman çiftçisi, üretmeye devam etmek istiyor.
Ama tek başına değil, yanında duran bir şehirle…
Çözüm üretelim!”