2021-2022 eğitim ve öğretim yılının tüm kademe ve
tüm sınıf seviyelerinde, 6 Eylül Pazartesi günü gerekli tedbirler alınarak
haftada 5 gün yüz yüze eğitim ile başlatılacağını belirten Bakan Özer, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milli
Eğitim Bakanlığı olarak birinci önceliğimiz, tüm sağlık önlemlerini alarak
okulları açık tutmaktır. Bununla ilgili tüm önlemlerimizi de aldık. Bu
önlemlerin takipçisi olacağız. Velilerimiz çok rahat olsunlar" diye
konuştu.
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, 2021-2022 eğitim öğretim
döneminde yüz yüze eğitimin tam zamanlı ve tüm kademelerde başlatılmasına
ilişkin detayları paylaştı.
Son 1,5 yılda tüm dünya genelinde Kovid-19 salgını sürecinin
sıkıntılar doğurduğunu hatırlatan Özer, Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu
süreçte zaman zaman okulları açık tutarak zaman zaman uzaktan eğitimle
özellikle EBA dijital platformu ve TRT EBA kanalları ile öğrencilerin yanında
olmaya çalıştıklarını anlattı.
Özer, "2021-2022 eğitim ve öğretim yılını, tüm kademe
ve tüm sınıf seviyelerinde 6 Eylül Pazartesi günü gerekli tedbirler alınarak
haftada 5 gün yüz yüze eğitim ile başlatıyoruz." açıklamasında bulunarak
1-3 Eylül'de okul öncesi ve ilkokul 1. sınıf öğrencileri için okullarda uyum
haftası düzenleyeceklerini bildirdi.
Özer, "Öğrencilerimiz okullara belirli saatlerde
gelecekler, okula alışmaya başlayacaklar, öğretmenleri ile diyaloglarını
geliştirecekler. İnşallah bir sıkıntı olmadan tüm velilerimizin tüm
öğretmenlerimizin tüm öğrencilerimizin beklentilerini yerine getirerek
okullarımızı tam zamanlı olarak açacağız." ifadelerini kullandı.
Okulların Kovid-19 salgınına karşı alınması gereken tüm
önlemleri Sağlık Bakanlığı ile birlikte belirlediklerini belirten Özer,
"Servislerdeki ve okullardaki hijyen tedbirleri, maske kullanımı,
havalandırma gibi tüm ayrıntıları Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışarak
alınması gereken önlemleri tüm valiliklere, tüm illerimize, tüm ilçelerimize
bildirdik." dedi.
Öğretmenlere Kovid-19 tedbirleri seminerleri verilecek
Bakan Özer, öğretmenlere yönelik yeni öğretim yılı mesleki
çalışma dönemi faaliyetlerinin de 31 Ağustos-3 Eylül tarihleri arasında
yapılacağını hatırlatarak bu yılki programda bazı değişiklikler yaptıklarını
bildirdi. Bu seneki seminer haftasının içeriğini değiştirdiklerini belirten
Özer, "Öğretmenlerimize yönelik bu yıl tamamen Kovid-19 salgınında
okullarda alınması gereken tedbirler, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin
korunması ve süreçlerin çok dikkatli şekilde yürütülmesiyle ilgili Sağlık
Bakanlığının önerileri doğrultusunda çok kapsamlı eğitim seminerleri
hazırladık. Okul öncesi ve birinci sınıflar 1-3 Eylül'de okula başlayacağı için
bu kademedeki öğretmenlerimize yönelik seminerleri 31 Ağustos'ta
düzenleyeceğiz, 6 Eylül'de başlayacak diğer tüm kademelerdeki öğretmenlerimizin
mesleki çalışma dönemi ise 1-3 Eylül'de gerçekleştirilecek." diye konuştu.
"Eğitim öğretimi sürdürebilmemiz için öğrencilerimizi
korumamız gerekiyor"
Yüz yüze eğitim döneminin başlamasıyla Kovid-19 tedbirleri
kapsamında öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul
çalışanlarının aşı olmamaları durumunda haftada iki kez PCR testi ile
taranmalarının isteneceğinin hatırlatılarak öğrencilere yönelik böyle bir
uygulamanın olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Özer, şöyle konuştu:
"Kamuoyunda bu konuda dezenformasyon söz konusu.
Öncelikle net olarak ifade etmek isteriz ki öğrencilerimize yönelik aşı ve PCR
testi zorunluluğu bulunmuyor. Burada kılavuzda da yer aldığı şekliyle sadece
öğretmenlerimiz değil servis şoförlerinden, servislerde görevli yardımcı
personel, okullardaki idari personel, kantin ve yemekhane çalışanlarına kadar
eğitim-öğretim ortamına dahil olan tüm çalışanlarımız aşı olmak istiyorlarsa
aşı olacaklar. Aşı zorunlu değil, süreç gönüllülük esasına göre işliyor. Öğrencilerimiz
ile bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarımızın aşı
olmayacaklarsa haftada 2 defa PCR testi yaptırma zorunluluğu var."
Dünyadaki veriler, çocuklardan yetişkinlere bulaş oranının,
yetişkinlerden çocuklara bulaş oranına göre çok daha düşük olduğunu gösteriyor.
Dolayısıyla eğitim öğretimi sürdürebilmemiz için öğrencilerimizi korumamız
gerekiyor. Öğrencilerimizin sağlıklı bir şekilde eğitim öğretime devam etmeleri
için her türlü önlemi almak zorundayız."
Aşı olmayan köy okulu öğretmeni ve çalışanlarının PCR testi
durumu
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yüz yüze eğitim kapsamında
istenecek zorunlu PCR testlerinin devlet hastanelerinde ücretsiz yapılacağı
yönündeki açıklamasını anımsatan Özer, "Ulaşım imkânı zor olan köy okullarımız
gibi yerlerde görev yapan ve aşı olmayan okul çalışanlarımız ve
öğretmenlerimizin PCR testleri ile ilgili de Sağlık Bakanlığımız ile
çalışmalarımız devam ediyor. Sağlık Bakanlığı ekipleri ile oralarda (köy
okulları) aşı olmayan öğretmenlerimizin ve çalışanlarımızın PCR testi
yaptırmalarını sağlamak için çalışıyoruz." bilgisini verdi.
Tüm okulların Kovid-19 durumu takip edilecek
Bakanlık tarafından Kovid-19 salgını sürecinde
eğitim-öğretim ortamının sağlıklı yürütülebilmesi amacıyla vaka ve temaslara
yönelik süreçlerin takip edilebildiği elektronik takip sisteminin
geliştirildiğini bildiren Özer, şunları söyledi:
"Velilerimiz rahat olsunlar. Okul bazlı ortaya koymuş
olduğumuz Kovid-19 önlemleri için elektronik takip sistemimiz hazır. Okullarımız
bu verileri kendileri kullanabildiği gibi ilçe milli eğitim müdürlüklerimiz
ilçedeki tüm okulları bu sistem üzerinden takip edebilecekler. İl millî eğitim
müdürlükleri, kendi ilçelerindeki süreçleri, aynı zamanda Bakanlık olarak
ilgili genel müdürlüklerimiz, kendilerine bağlı tüm okullardaki süreçleri
kontrol edebilecekler. Çoklu kontrolle, sistemin sağlıklı çalışabilmesi ile
ilgili tüm önlemlerimizi almış bulunmaktayız."
Bakan Özer, okul başlangıcında velilere olası hastalık
durumunda bilgi paylaşabilmeleri için bilgilendirme formu verileceğini
belirterek "Şunu net olarak ortaya koymamız lazım, burada bir taahhüt yok,
bu konuyla ilgili zaman zaman kamuoyuna yansımalar var. Herhangi bir vaka
durumunda okulun bilgilendirilmesiyle ilgili bir taahhütname şeklinde bir metin
değil o, bu metin sadece okullar tarafından Kovid-19 süreçleri ile ilgili
bilgilendirildiklerine dair metindir." değerlendirmesinde bulundu.
"Öğretmenlerimizin her türlü ihtiyacını
karşılayacağız"
Okullardaki tıbbi maske kullanımına ilişkin önlemlere
değinen Özer, yeni eğitim-öğretim döneminde tüm öğretmenlerin, personelin ve
öğrencilerin okullara maske takarak geleceğini belirtti. Öğrenci, öğretmen ve
personelin okullarda bulunduğu süre içerisinde yeniden maskeye ihtiyaç
duymaları durumunda ücretsiz maske desteği verileceğini dile getiren Özer,
şunları kaydetti:
"Şu anda 81 ildeki bütün okullarımıza maske teminiyle
ilgili her türlü ödenekleri gönderdik. Okullarımız maske, dezenfektan, hijyen
koşullarıyla ilgili her türlü yatırımlarını, stoklarını yaptılar. Özellikle
belirtmek isterim ki okullarımızda kullanılacak tüm maske ve dezenfektanlar,
mesleki teknik eğitim okullarımız ve kurumlarımızda, aynı zamanda halk eğitim
merkezlerinde, özel eğitim meslek okullarında üretiliyor. Maskelerimizi ve
dezenfektanlarımızı dışarıdan değil, kendi ihtiyacımızı karşılayacak şekilde 81
ilde yeniden yapılandırdık. Bu süreç içerisinde okullarımızda maskeyle ve diğer
ihtiyaçla ilgili bir sıkıntı yaşanmayacak. Diğer taraftan öğretmenlerimiz için
maske ve dezenfektandan oluşan bir hijyen kitini her ay ücretsiz olarak
öğretmenlerimize vereceğiz. Öğretmenlerimizin bu alandaki her türlü ihtiyacını
karşılayacağız."
Özer, hayatın normalleştirilmesi için eğitimin normalleştirilmesi
gerektiğini, Kovid-19 vaka sayısının şu an için sıfırlanmasının mümkün olmadığını
vurgulayarak şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Milli Eğitim Bakanlığı
olarak birinci önceliğimiz, tüm sağlık önlemlerini alarak okulları açık tutmaktır.
Bununla ilgili tüm önlemlerimizi de aldık. Bu önlemlerin takipçisi olacağız.
Velilerimiz çok rahat olsunlar. Sonuçta bu konu çok paydaşlı bir konu. Sadece
bizim öğretmen camiamızla ilişkili bir konu değil, aynı zamanda velilerimizi,
çalışanlarımızı, servis şoförlerimizi, kantin ve yemekhane çalışanlarımızı
ilgilendiren bir konu. Şu konuda hiçbir tereddüt yok: Tüm velilerimiz istiyor
ki tüm sağlık önlemleri alınarak çocuklarımız okula girebilsin. O zaman hep iş
birliği yapacağız. İstirhamım tüm velilerimizin, öğretmenlerimizin,
çalışanlarımızın, Sağlık Bakanlığıyla birlikte hazırladığımız Kovid-19
Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi'nde belirtilen tüm
kuralları harfiyen yerine getirmeleri. Eğer biz bu kurallara uyarsak bu
süreçleri çok rahat şekilde yönetebiliriz. Sıkıntılar olabilecek ama süreç
içerisinde bunların hepsini çözebilecek durumdayız."
Veli, öğretmen ve eğitim çalışanlarına aşı çağrısı
Velilerin PCR test sonuçlarının kontrol edilmeyeceğini dile
getiren Özer, "Tabii velilerden istirhamımız aşılarını olmaları."
dedi. Velilerle ilgili bir izleme, takibin kesinlikle olmayacağının altını
çizen Bakan Özer, tüm veli, öğretmen ve eğitim çalışanlarına aşı olmaları
çağrısında bulundu.
"Okullara ziyaretçi kısıtı getirilecek"
Okulları mümkün olduğu kadar izole tutmayı istediklerini
vurgulayan Özer, "Dışarıdan okula giriş çıkışları kontrol altına almak
istiyoruz. Bunun için okul müdürlüklerimiz, il ve ilçe milli eğitim
müdürlüklerimiz okullara ziyaretçi kısıtı getirecekler." diye konuştu.
"Çocuklarımızın eğitimi, ülkemizin geleceği"
Özer, veli de olsa okula her giren vatandaşın HES kodunun
kontrol edileceğini aktararak şunları kaydetti:
"HES kodunda herhangi bir olumsuzluk olmadığı zaman
mutlaka maske takarak okul ortamına girecekler. Hepimiz hassas bir şekilde
davranacağız. Çünkü çocuklarımızın eğitimi, ülkemizin geleceği. Artık bunun
kesintiye uğramaması lazım. Şunu özellikle belirtmek isterim. Önlemleri
aldığımız müddetçe eğitim öğretimi yüz yüze devam ettirebilme imkanımız var.
Tüm velilerimize, öğretmenlerimize, servis ve kantin çalışanlarımıza seslenmek
istiyorum. Öncelikle kendi sağlıkları sonra da öğrencilerimiz ve eğitimin yüz yüze
devam edebilmesi için kurallarımıza uyalım. Her türlü sağlık önlemini
alalım."
Yorumlar
Kalan Karakter: