Köse: "Türklerde aile dağılırsa devlet düzeni bozulur"

TAKİP ET

Karaman İl Müftülüğü Aile ve Dini Rehberlik Bürosu tarafından organize edilen, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse hocanın konuşmacı olarak katıldığı "İyiliğe Aileden Başlamak"  konulu konferans yapıldı. 

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi (KMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen konferansa KMÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Gavgalı, Konya İl Müftüsü Ali Öge, Karaman İl Müftüsü Faruk Gürbüz, Mehir Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mustafa Özdemir ve çok sayıda İl Müftüğü personeli ve davetliler katıldı.
KMÜ Şehit Ömer Halisdemir Konferans salonunda "İyiliğe Aileden Başlamak"  konulu konferansta aile yapısı ve karşılaştığı sorunlar hakkında bir değerlendirme yapan İzmir Katip çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, “Bir milletin en önemli kurumlarının başında ailenin geldiğini, bunu en iyi idrak edenin Müslümanlar olduğunu, zira aileyi küçük bir devlet, devleti de o toplumun büyük ailesi olarak tanımladıklarını” belirtti. Bundan dolayı aileye dönük hücumların bir toplumu yok etmek için en etkili silah olduğuna dikkat çekti. Batı dünyasında ailenin çok ciddi kriz içinde olduğunu söyledikten sonra bazı sorunlar yaşansa da Müslüman dünyada ailenin yine de en güçlü ve sağlam kurum olmaya devam ettiğini söyledi.  Prof. Dr. Köse, bütün kutsal kitaplarda ve ahlak alanında yazılmış eserlerde insanda en güçlü dürtünün şehvet olduğuna dikkat çekildiğini, Kur’ân-ı Kerîm’in de bunu Hz. Yusuf (a.s.) üzerinden anlattığını, öncesi ve sonrasıyla peygamberlerin Allah’ın koruması altında olduğunu buna rağmen Kraliçe Züleyha’nın isteğine olumlu cevap vermek üzere niyetlendiğinden bahsederek insanın bu noktadaki zaafına dikkat çektiğini ve bütün dinlerde cinsel ihtiyaçların meşru yolunun nikahtan geçtiğine vurgu yaptı. Sosyologların ve psikologların günümüz dünyasında cinsel uyarıcıların güçlü bulunduğu tespitini de hatırlatan Köse bu noktada İlahi dinlerin nikaha verdikleri değerin daha da önem kazandığını hatırlattı.   
Kur’ân-ı Kerim’de Rum suresinin 21. Ayetinde aile içi ilişkilerde mutluluğu ve sürekliliği sağlayan üç ana kavram bulunduğunu bunların rahmet, meveddet ve sekinet olduğunu hatırlattı. Rahmetin eşler arasında nezaket-zerafetle muamele etmek ve iyilik etmek şeklinde iki unsurunun bulunduğunu iyiliğin de istenileni yerinde, zamanında, kıvamında ve içtenlikle yerine getirmek şeklinde iki unsura sahip olduğunu; bunların sağlanması halinde bundan da meveddetin doğduğunu bunun da karşılıksız sevgi anlamına geldiğini bu da varsa bundan da sekinetin doğduğunu onun da huzur anlamına geldiğini anlattı. Böyle bir atmosferde buyurgan tavrı, duyguların bencilliğini ve çatışmayı asgariye indireceğini belirtti ve şunu ekledi: “Problemsiz aile yoktur, önemli olan onu büyütmeden çözmektir.”
Köse, ailenin işleyişi ile ilgili olarak da şunu söyledi: “Bütün kurumsal yapılarda belli ölçüde hiyerarşi vardır. Ailede de elbette vardır. Ama bunun nasıl işlediği önemlidir. Ailede katı bir hiyerarşiden bahsedilemez. Bu son derece esnek ve makul bir ilişkidir. Kur’ân-ı Kerîm, bütün yönetişim ilkelerinde istişareyi şart koşar ve bunun sonucunda görüş birliğine varılırsa o karar uygulanır ihtilaf olursa onun riski kime ait ise onun görüşü esas alınır ve diğeri de onu kabul eder. İstişarenin devreden çıkarılması despotik bir tutum arzeder.”
Ahlak kitaplarında İslam toplumlarındaki ilişkinin adaletin üstünde bir değer olan mahabbetin belirleyiciliğine işaret edilir. Adalet hak edene hak ettiğini vermektir. Mahabbetin olduğu yerde hak davası olmaz. Bazen hak edersiniz hakkınızı bağışlarsınız, bazen de hakkınızdan fazlasını size verirler. Bu mahabbetin bir yansımasıdır. Ahlak kitaplarındaki bu değerlendirme belki de en fazla aileye yakışmaktadır diye düşünüyorum. Hediyeleşmek ve karşılıklı jestler yapmak önemlidir. Hz. Peygamber hediyeleşmeyi teşvik etmiş ve onun sevgiye vesile olduğunu ifade buyurmuştur.
Konuşmasında aile ve çocuk ilişkisine de değinen Prof. Dr. Saffet Köse, çocuğun sığındığı en hassas ve en sıcak kurumun aile olduğunu belirtti.
Köse, huzurlu bir aile ortamı için olması gereken şartları ise şöyle sıraladı: “Sabırlı olup öfkeyi kontrol etmeli. Ön yargıdan uzak olmak gerekir. Alınganlık göstermemek lazım. Aile büyüklerini eleştirmekten kaçınılmalı. Geçimli olmak, çatışmacı olmamak gerekir. Affedebilmek gerekir. Onur kırıcı davranışlardan uzak durmak gerekir. Hata varsa özür dilemekten kaçınmamak gerekir. Çünkü özür dilemek hatayı onarır. Muhatap da özrü kabul etmelidir. Hz. Peygamberin emri budur. İyiliğe teşekkür edebilmek gerekir. Bu iyiliğe motive edici bir tutumdur. Sözü yerinde, zamanında ve gerekli olduğu kadar söylenmesi gerekir.
Son olarak Köse, Türk Milletini, diri ve sağlam bir geleceğe taşıyacaksak aile içi davranışlarda yukarıda saydığımız konulara dikkat etmemiz gerekir. Türklerde aile dağılırsa devlet düzeni bozulur.”




karaman Karaman İl Müftülüğü