KAZANCI'DA SAYA GELENEĞİ SÜRÜYOR

TAKİP ET

Karaman'da Kazancı Kasabasında her yıl Ocak ayının 17 ile 18 de gençler Saya oyunu oynuyor. Bu yılda her yıl olduğu gibi Kazancı'da saya oynanıyor.

Saya' oyununda gençler günler öncesinden toplanarak hazırlık yapar. Akşam namazından sonra evleri dolaşarak, Ev sahibinin isteği doğrultusun da gelin oynatarak karşılığın da bahşiş alırlar. Bu bahşiş genelde para, mısır, buğday ve pekmez olur. Gençler saya bittikten sonra topladıkları bahşişleri kendi aralarında paylaşırlar. Saya grubunda Davulcu, Heybeci, Muhafız, Gelin, Kamçıcı ve Gözcüden oluşur.

    Sayanın Tarihi.
Saya, Türkmenler arasında adı konmamış bir bayram günüdür. Saya günü , şenlik ve eğlencelerle her yıl düzenli bir şekilde kutlanmaktadır. Gelecek yılın şenliklerini kutlama hazırlığı yıl içindeki şenliğin kutlanması esnasında başlar.
    Saya Şenlikleri, 12 yaşına kadar olan çocuklar ve büyüklerden oluşan gruplar tarafından ayrı ayrı eğlencelerle kutlanır. Cuma Namazından gün batımına kadar küçükler ve Akşam Namazından gecenin geç vakitlerine kadar büyükler kutlar ve zamanı eğlence içinde geçirirler.
    Öncelikle bir yıl önceki Saya Şenlikleri kutlaması esnasında belirlenen SAYA AĞASI ile SAYA YİĞİT BAŞI köydeki eşrafa danışarak Sayanın kutlanacağı günü kararlaştırmakla birlikte bugünde sergilenecek etkinlikleri, oyunları ve oyunda yer alacak oyuncular ile diğer kişileri tespit ederler.
    SAYA GEZMESİ GELENEĞİ
    “Saya” veya “Sayagan” geleneği Orta Asya’dan Anadolu’ya taşıdığımız geleneklerimizdendir. Türk ve Altay halk kültüründe ve özellikle hayvancılıkla uğraşan toplumlarda bir çeşit “Bereket Töreni” olarak kutlanmıştır.
Yer ruhlarını/iyeleri memnun ederek hayvanların döl bereketinin artırılması inancıyla, bayramın koruyucu ruhu olan “Saya Han” adına düzenlenmiştir.
Anadolu’’daki “Gezmesi” denilen bu şenlik, eski Türk inançlarının kalıntılarıdır. Anadolu’ya gelen Oğuz-Türkmen boyları eski inançlara, İslami unsurlar da katmışlardır.
    Yerine göre “saya, koyun-yüzü, davar yüzü” deyimleriyle ifade edilen bu şenlik, koç katımından yüz gün sonra, bir başka hesaba göre zemheri ayının 5 veya 6’sında kutlanır.
Saya Geleneği, yörelere göre çeşitlilik arz etmekle birlikte, Ocak ayının 3. ve 4. haftaları içinde kutlanmaktadır. Bu günler, aynı zamanda kuzunun ana karnında tüylendiği günlerdir.
    Saya geleneğinin bir işlevi, kışın tam ortasına gelindiğine inanılarak, evdeki yiyecek ve yakacakların, hayvanların yeminin sayılmasıdır.
Kaba hesaba göre yapılan bu sayımda insanların kendilerine ayırdıkları yiyeceklerin ve yakacakların yarısı, hayvanların yeminin üçte biri hâlâ duruyorsa iyi bir kış geçirileceğine inanılır. Eğer, bundan daha azı kalmışsa, ona göre tedbirler alınır ve tedarikli olunur
    “Saya Gezmesi” geleneğinin bir diğer anlamı, baharın gelişini müjdelemesidir. Özellikle besicilik yapılan köylerde erzak ve zahirenin tükendiği bir dönemde hayvanların da uyanışını sağlamak, köy halkına “korkmayın bahar geliyor” müjdesini vermek için düzenlenen bir eğlence programıdır.
    Saya Gezmesi, çoğunlukla habersiz başlar ve gece vaktinde uygulanırdı. Saya Gezimini öğrenen köylüler “kara kışın” bitmeye yüz tuttuğunu bu sevinçle öğrenmiş olurlardı.
Kışın gidişini, baharın gelişini müjdeleyen “Saya Gezimi” hem insanları, hem de hayvanları kış uykusundan uyarmak için düzenlenen bir eğlence geleneğidir.
    Yörelere göre değişik biçimlerde yapılmakla birlikte, Saya Gezmesi şu şekilde icra edilir:
    Koyunlar doğurmaya başladığında yeni yılın çobanları yanlarına aldıkları gençlerle bir saya grubu teşkil ederler. Oyunu yürüten kişiye Sayacı denir. Bu grupta genellikle dede, arap, gelin ve deve rolü yapan oyuncular vardır.
Gençler tanınmayacak şekilde bu kıyafetlere bürünerek kapı kapı dolaşmaya başlarlar. Seyirlik oyun oynayarak, mani söyleyerek evleri gezerler, bahşiş toplarlar.
    Bu bahşişler para, un, yağ, bulgur şeklinde olabilir. Bu şekilde her evden toplanan malzemeler ile yemek yapılır; müzikli, oyunlu ve seyirlikli eğlence düzenlenir.