Hatipoğlu "2001 krizinden daha vahim bir tablo var"

TAKİP ET

İyi Parti'de siyasetin gündemi 'Yoksulluk' İyi Parti İl Başkanı İsmet Hatipoğlu, ekonomiden siyasete,  Z kuşağından Karaman gündemine dair sorularımızı yanıtladı. İYİ Parti il ve ilçe teşkilatları ile seçime hazırız mesajı veren Hatipoğlu aday olacak mı?

Hatipoğlu 2001 krizinden daha vahim bir tablo var


Röportaj: Yasemin KÜÇÜKCİCİBIYIK
Fotoğraf: Murat ÖZÜNAL
“Vatandaş hızla yoksullaşıyor...”

İsmet Hatipoğlu: İYİ Parti Karaman teşkilatları olarak Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in 2021 yılı başında pandemi öncesinde başlatmış olduğu yurt gezileri ve esnaf ziyaretleriyle beraber ; bizler de Karaman Merkez ve İlçelerini ziyaret etmeye başlamıştık.Saha çalışmalarımız sürekli devam ediyor ve devam edecek. Karamanlı hemşerilerimizin sorunlarını dinleyip genel merkezimizle koordineli bir biçimde bu sorunları ele alıp , çözüm önerileriyle beraber mecliste dillendirmekteyiz.Sorunları genel bir çerçeveye sığdırmak gerekirse bu çerçeve kesinlikle ekonomik krizdir.Sokağın dili ,bizlere hep ekonomik sıkıntılarından dolayı hızla yoksullaştıklarını aynı zamanda pandemi dönemindeki yanlış uygulamalardan kaynaklı mağduriyetlerini belirtiyorlar. Genel olarak kimse bu belirsizlikten ve hayatından memnun değil.

Sokağın gündemini belirleyen o kadar çok başlık var ki...  Şöyle ki, ekonomiye güvensizlik, enflasyondan doğan büyük bir pahalılık, son yapılan maaş zamlarına rağmen alım gücünün oldukça düşmesi, can yakıcı hale gelen her ay artarak gelen elektrik ve doğalgaz faturaları, semt pazarlarında dahi sürekli artan 2 haneli rakamlara çıkan en fazla tükettiğimiz sebze-meyve fiyatları, inanılmaz fiyatlara doğru giden un-ekmek ve gıda maddelerinin fiyatları.

“Küçük esnaf ve sanatkarların durumu çok vahim.”

 Artan girdi maliyetleri, asgari ücret, akaryakıt, doğalgaz ve her şeye gelen zincirleme zamlarla esnafımız son durağa gelmiş, iş yapamaz hale düşmüştür. Esnaf ve sanatkârlarımız için bundan sonrası iflas ve işyeri kapatmadır ve imdat zilleri çalmaya başlamıştır. Artan kira fiyatları, düşen satış ciroları, ödenemeyen bağkur ve ssk primleri, ödenemeyen kredi borçları, iflas ederek kapanan iş yerleri. Esnaf ve zanaatkârlar yaşanabilir, sürdürülebilir bir esnaf destek paketinin çok acil hayata geçirilmesini talep ediyorlar. Bu zor dönemlerin de kredi faizlerinin silinerek, mevcut borçlarının 2023 yılı başına kadar ertelenmesini sigorta ve bağ-kur gibi aylık ödemelerin altı ay ertelenmesini bekliyorlar.

“İşsizlik ayrı bir dert.”

 İnsanlarımız sürekli artan maliyetler ve olumsuz ekonomik gelişmeler neticesinde işsiz kalma endişesi içerisindeler. Üniversite mezunu gençlerimizin iş bulmaları bu dönemde o kadar zor ki…
Tarım ve çiftçilik konusuna gelince, Ülkemizde ve tarım memleketi ilimizde tarımın o kadar çok sorunları var ki anlat anlat bitmez. Kuraklık, verimsizlik, aşırı elektrik ve su fiyatları. Elektrik zammı çiftçinin de kâbusu haline geldi. Ekim alanlarının daralması, insanlarımızın tarım ve çiftçilikten vaz geçmeye başlaması, tarımda kendine yeterliliğin kaybolması vs. Çiftçimizin kullandığı tarımsal enerji fiyatları 2021 Aralık ayında, “KDV ve diğer kalemler” hariç tek zamanlı alçak gerilim birim fiyatı kilovat saatte 86 kuruş iken, gelen zamla birlikte kilovat saatte 167 buçuk kuruşa yükseldi. Elektrikte uygulanmakta olan %18 KDV oranı artan maliyetler karşısında ezilen çiftçilerimiz için %1’e indirilmelidir. Elektrik mutlaka desteklenmeli, tarifede %50’ye varan ciddi bir indirim yapılmalıdır.
Tarımsal girdilere yapılan aşırı zamlar. Mazotun litresi Temmuz 2021: 7.3 lira Şubat 2022 : 15,64 lira. TZOB açıklamalarına göre: Ocak 2021/Ocak 2022 dönemi gübre ve mazotta fiyat artışı GÜBRE -Amonyum sülfat % 508, -Üre % 314, -CAN gübresi % 300, -20.20.0 kompoze gübresi %246 -DAP %245 MAZOT % 114 - Bu fiyatlarla üretilecek ürünler kaç liradan satılırsaçiftçi para kazanabilecek. Tarımsal desteklerin günün şartlarına göre çok düşük kalması, Buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale de dekara 50 lira mazot, gübre, tohum destek açıklandı. Desteklemeler ne zaman ödenecek belli değil.

-Peki Türkiye bu ekonomik krizi aşabilecek mi?
Biz çözeriz...”

İsmet Hatipoğlu: Uygulanmakta olan ekonomi politikaları değiştirilir ve doğru adımlar atılarak istikrar sağlanıp yatırımcının güveni sağlanırsa aşılır. Devlete ciddi külfet getiren müşteri garantili yatırımlardan vazgeçilerek kaynakların doğru kullanımı ile de ekonomi rahatlayacaktır. TÜİK ve Türk-İş verilerine göre yaptığı analize göre, AK Parti döneminde bir siyaset yöntemi olarak uygulanan ayni yardımlar, tersine eşitsizliği tırmandırıyor, yardıma bağımlılık geliştiriyor. Yardımları artırdığını yani dolasıyla yardıma muhtaç insanlarımızın sayısının arttığını söyleyen ve bununla neredeyse övünen bir iktidar anlayışı olabilir mi.
Öncelikle, krizin nedeni olanlar kesinlikle krize çözüm bulamazlar. Yangına körükle gitmenin hiç kimseye fayda sağlamadığını ve deneme yanılma metodu ile iktisat bilimine aykırı bir şekilde ekonominin yönetilemeyeceğini bilmeleri gerekiyor. ‘’Faiz sebep, enflasyon sonuç.’’ Tezinin, ‘’bize göre popülist söyleminin’’ günümüz dünya gerçekleriyle ve gerçek hayatta mümkün olmadığını, karşılık bulmadığını anlamak için kâhin olmaya gerek yok! Kaldı ki: Merkez Bankasının faiz oranlarını düşürmesine rağmen bunun vatandaşımıza yansıyan hiçbir olumlu yanı olmamıştır.
Bu krizden çıkmanın artık tek yolu vardır bu da iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemdir. Ekonomi sadece rakamlardan ibaret değildir. Ekonomi güven ister, adalet ister, üretim ister, liyakat ister… Ekonomi önünü görmek ister ve asla belirsizlik istemez. Şu an bu belirsizliklerden kaynaklı ve deneme yanılma ile yapılmak istenen ekonomik reçetelerden ülkemize hiçbir fayda gelmeyeceği de gün gibi ortadadır. İnşaata, tüketime dayalı ve bol kredilerle desteklenen sistemin sonu gelmiştir.

İYİ Parti olarak, öncelikle ekonomimizi krizden çıkaracak ve sonrasında güçlendirecek programımız ve projelerimiz hazır.

Ehliyetli ve liyakatli kadroların iş başına getirilmesine özen gösterilecektir.  Öncelikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının saygınlığı ve güvenirliliği en üst düzeyde sağlanacaktır. TCMB   bağımsızlığı Anayasal güvenceye bağlanacaktır. Asli işi olan enflasyonla mücadele etmesi sağlanacaktır.
Büyüme ve kalkınma yaratmayan projelerden ve iş anlayışından vazgeçilmesi gerekiyor. Rant yaratan konut ve inşaat sektörü yerine ihracata yönelik tarım ve sanayi üretimi desteklenecek, İnşaat, bina, gayrı menkul, araba ve taşıt alımlarına yönlendirilen krediler makine, teçhizat alımlarına kaydırılacaktır. Bilgi ve teknoloji yaratan sektörler ve ar-ge yatırımlarını teşvik edilecektir. Kredi Garanti Fonuyla kullandırılan   krediler büyümeyi sağlayamamış büyük bir açığa sebep olmuştur. Kaynaklar öncelikle istihdam artışı sağlayacak verimliliği de artıracak üretim anlayışına, sanayi ve imalat sektörüne, tarıma, hizmet-servis sektörüne ve Ar-ge yatırımlarına yönlendirilecektir.
Varlık Fonu’nun derhal kapatılması lazım. KÖİ (Kamu-Özel İş birliği) projelerini durdurularak ve tüm projeler için finansal hesaplamalar yeniden yapılmalıdır. Batık şirketler ve batık kredilerle ilgili sorunlar İcra İflas Kanunu değişikliği ile ortadan kaldırılacaktır.
Kanal İstanbul gibi rant yaratacak hayali projelerden vazgeçilmeli. Önceliğimizin açlık sınırında yaşamaya mahkûm olan halkımızın refah düzeyini arttıracak ve istihdam yaratacak üretim modeline geçmek olmalıdır.

 Ekonomimizde kara deliğe dönüşen Suriyeli geçici sığınmacıların yurtlarına dönmeleri için gereken müzakereler başlatılmalıdır

Çiftçilerin desteklenmesi için kesinlikle Hazine arazilerinin tarıma açılması lazım. Bu şarttır. Devletin elinde çok ciddi Hazine arazisi var. Bu arazilerin bizzat tarım, üretim yapacak çiftçilere veya müteşebbislere tahsis edilmesi gerekir. Çiftçi her yıl alması gereken desteğin 3‘te birini ancak alabiliyor. Yasaya göre tarımsal desteğin GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) nın en az % 1’ini alması gerekiyor, ancak hükümet yasayı uygulamıyor. Bu yüzden birçok çiftçi üretimi bırakıyor.
Korona virüsden sonraki dönemde insanların davranışlarında da değişim olacak. Hemen harcamayla piyasanın canlanması mümkün olmayacak.
Kapanan iş yerlerinin tekrar üretime geçmesi ve normal faaliyetlerini sürdürebilmesi belirli bir zaman alacak. Burada devlet olarak mutlak suretle önce hane halkına daha sonra da özellikle küçük esnaf ve KOBİ'lere karşılıksız nakit destek sağlanması gerekir.
Partimizin ekonomi kurmayları tarafından hazırlanan Bireysel ve Ailesel Nakit Destek Programı, Esnaf ve KOBİ Destek Programı, Tarım ve Sanayi Destek Programı, Finans Kurumları Destek Programı, Kamu Kurumları Değişim ve Dönüşüm Programı, Bütçe Açığı ve Aşırı Borçlanmayla Mücadele Programı, Türk Lirası'nın Değerini Koruma ve Yeni Para Politikası, İhracatın Artırılması ve İthal Bağımlılığın Azaltılması Programı. vs hazır ve uygulanabilir plan ve programlarla  ekonomimizin kısa sürelerde nefes alması sağlanarak, uzun vadede ekonomik sorunların çözümüne yardımcı olunabilecektir.
Türkiye Dayanışma Fonu Programımızda belirttiğimiz gibi, asgari ücretlinin medeni durumuna göre borcu tamamen silinecek, işsizlerin borcu silinecek. Emeklinin borcu silinecek. Şehit ve gazilerin borçları silinecek. Maddi durumu nispeten yerinde olan vatandaşın borcunun yüzde 80’i silinecek. Kalan yüzde 20, 10 Yıl takside bölünecek. Borç ödemesi bitene kadar yeni kredi çekilemeyecek. Borçlar alacak şirketlerinden satın alınarak devlete geçecek.
 Partimizin geliştirdiği ekonomi de ve ticari ilişkilerde nakdi ortadan kaldıran ve dijital dönüşümü sağlayan "Artagan Projesi Türkiye’ye 300 milyar lira kaynak sağlayacaktır. Genel Başkanımız Meral  Akşener’in deyimiyle "Adı gibi memleketimizi, bolluk ve berekete kavuşturma yolunda, çok önemli bir kilometre taşıdır."
Kabaca nakdi yani somut parayı ortadan kaldıran ve bu sayede tüm akçeli işleri kayıt altına alan Artagan Projesi şöyle özetlenebilir: Artagan, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın 21. yüzyıldaki adıdır. Artagan nakitsiz topluma dayalı, adil ve kayıpsız bir ekosistemdir. Artagan, tüm mali kayıt ve denetimin yapay zeka aracılığıyla yapılmasını sağlayan, özerk bir mali denetim ağıdır.
Finansal kurumlar ve Artagan arasında kurulacak veri paylaşım ağıyla;
 Kredi kartı işlemleri, Para transferleri, Döviz alım satım işlemleri, Menkul yatırım hareketleri, Yurtdışı para transferleri, Çek-senet gibi, vadeli alacak / vereceklerin verileri olarak Artagan'a ulaşır ve kapalı devre bir blok zinciri ile kayıt altına alınır.

Artagan gerçekleştiğinde; tüm finansal veriler, “ölçülebilir” formata dönüştürülerek, mali suçlar da, eksik beyan edilen gelirler de, kayıtlarda yapılan hatalar da, algoritmalar tarafından izlenebilir hâle gelecek. Bu sayede kayıt dışı ekonomiyi besleyen tüm hortumların kesileceği gibi çoğu suç veya mali hatalar daha oluşmadan engellenebilecektir. Ekonomide, yüzlerce milyarlık kayba yol açan; kalpazanlık, kaçakçılık, naylon fatura, sahte beyan gibi pek çok mali suç tarihe karışacaktır.


Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Türkiye’yi hukukun üstünlüğü, demokrasi ve millet iradesi çizgisinden çıkardığına, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in Türkiye’nin imkânlarını, tam bir kuvvetler ayrılığının tesis edildiği, hiçbir erkin birbiri üzerinde vesayet kurmadığı hukukun ve adaletin tam bağımsız yargı tarafından tesis edildiği bir devlet sistemini, seçmenin özne olduğu çizgisinden ayrılmadan tüm vatandaşların huzurlu, mutlu ve refah içinde olacağı bir Türkiye’de yaşamasını sağlayacak planlamalar yapılacaktır.
Meclis'in yetkilerinin daha arttığı, muhalefet partilerinin de komisyonlar aracılığıyla gücünün arttığı bir sistem. Meclis'in, Anayasa Mahkemesi veya Hakimler ve Savcılar Kurulu'na üye seçiminde muhalefeti ve iktidarıyla gücünün eşit olarak temsil edileceği bir sistem. Hakimlerin siyasetin herhangi bir erkinden, iktidardan talimat almayacağı, kimsenin de böyle bir talimat vermeye cesaret edemeyeceği bir sistem oluşturmak gibi adalet ve hukuk konusundaki reformlarımız hayata geçirilecektir.

-Size göre Karaman'ın en öncelikli sorunları nelerdir?
“Karaman’ın şehirleşme de sorunları var...”

İsmet Hatipoğlu: Karaman’ımız Konya ilimizden ayrılalı ve il olalı 32 yıl olmuştur fakat bazı kurumlarımız hala Konya bölge/şube birimlerine bağlıdır. Ülke genelinde ise halen Konya/Karaman olarak akıllarda yer etmeye devam etmektedir. Karaman’ımızın değerli sivil toplum kuruluşları ve başkanları Karaman’ın tanıtımı için büyük çaba gösterdiklerini biliyoruz ve bu konuyla ilgili çalışmalarını da takdir ediyoruz. Umarım değerli insanlarımız, dernek ve vakıflarımız bu sorunsalla ilgili güzel çalışmalarını devam ettirirler ve Karaman’ımızın tanıtımına daha da katkı sağlarlar. Karaman’ımızın tanıtımına ve büyümesine katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz.

Bizler asla projelere karşı değiliz karşı olduğumuz tek şey ‘’ranttır’’. Memleketimize bir çivi çakandan Allah razı olsun, bir çivi çalan ise adalete hesap versin…

Karaman’ın stratejik konumu nedeniyle çevre illerle olan bağlantı yollarının (Özellikle Antalya ve Mersin.) Bugüne kadar yapılamamasının şehrimize maddi zarar verdiğini düşünmekteyiz. Bu yol çalışmalarının bir an evvel bitirilmesi gerekmektedir. Karaman/Ereğli tren hattına bir ek bağlantı yoluyla organize sanayi bölgemize ulaşım sağlamayı hedefliyoruz. Daha öncesinde bu konuyla ilgili bir projeden bahsedilse de henüz herhangi bir çalışma başlatılmamıştır. Bu arada hızlı tren projesi, yıllar öncesinde yapılacağı söylenmesine rağmen yakın bir zamanda ancak bitirilebilmiştir. Bu hizmetten dolayı yetkililere ayrıca teşekkür ederiz.
Spor bir şehrin tanıtımında önemli bir yere sahiptir, şehrimizin futbol takımı 3. Ligde mücadele vermektedir, basından takip ettiğimiz kadarıyla maddi sıkıntılardan kaynaklı sorunlar yaşamaktadırlar, bizler de buradan Karamanlılara ve Karamanlı iş adamlarına çağrı yapmak isteriz; Lütfen şehrimizin futbol takımına amasız fakatsız destek verelim çünkü şehrimizin tanıtımında spor önemli bir yer teşkil etmektedir. Sadece futbol değil elbet diğer branşlara da destek verelim ve destek verenlere ayrıca teşekkür ederiz. Kültür turizmi,inanç turizmi ,spor turizmi sosyal aktiviteler ,Karaman’ın Türk Dilinin başkenti olması sebebiyle Türk Dil Bayramı etkinlikleri, bir Karadağ bir Taşkale , Ermenek’de ki baraj  vs. gibi kültürel değerlerimizin daha çok tanıtılması gerekliliğine inanıyoruz.
Öncelikli sorunlardan biri şehirleşmenin tam sağlanamamış olması. Şehrimiz hızla büyümektedir fakat imar planlarının zamanında yanlış yapılmasından kaynaklı şehrin genel görüntüsünde bir orantısızlık ortaya çıkmıştır, umarım bundan sonrasında bu görüntü kirliliğine yol açacak imar izinleri verilmez, en azından azaltılır. Nüfus artıyor, bu nüfusun %45 i 35 yaş altı, Üniversiteye gelen öğrenci sayısı her yıl artıyor ancak şehir sosyal ve kültürel anlamda ihtiyacı karşılayacak şekilde gelişmiyor. Sadece kafeler açılıyor, konut ve market yapılıyor. Birçok sektörde ürün çeşitliliği sınırlı. Konya’ya bağımlı olmaktan kurtulamadık. Şehrin tek merkezli olmasına bağlı olarak merkezde trafik ve otopark sorunu bir diğer sorun. Şehrimizin bilinirliğini sağlayacak, tanıtımına yönelik güçlü atılımlar sağlanamıyor. Dil bayramımız bir türlü ülke gündeminde hak ettiği yeri alamamaktadır. Elma ve bisküvi üretiminde önemli bir yeri olmasına rağmen yeterince tanınmıyor.
Mülteci sayısının artması ve buna bağlı işsizlik, kültürel yozlaşma diğer bir sorun. Suç oranlarının ve çeşitliliğinin artması bir başka sorun.
Sağlık hizmetleri açısından yetersiz durumdayız. Hastanemiz yeni olmasına karşın hizmet verdiği alanın geniş olması, hastalıkların hızla artması v.b. sebeplerle ihtiyacı karşılamıyor.

- İyi Parti olarak çözüm önerileriniz neler olacak?

İsmet Hatipoğlu:Çarşı, sıkışıp kaldığı tek bir merkezden kurtulamadı.
Şehir planlarının revizyonu sağlanarak şehirde yeni çekim merkezleri oluşturulabilir. Bu çalışmada stk lar, ilgili meslek odaları, resmi kurumlar da katılım sağlamalı ki daha sağlıklı, uzun vadeli bir planlama yapılabilsin. Şehrin yararı şahsi çıkarların üzerinde tutularak öncelikler belirlenmeli. Böylece mevcut merkezdeki araç ve insan yoğunluğu azalacağından merkez rahatlayacaktır. Halihazırda her yönden şehir dışına doğru siteleşme şeklinde büyüme görülüyor, bu durumda alternatif merkez oluşmaz. Planlamada bu durum da göz önüne alınmalı. Yeni ticari alanlar oluşturmanın yanı sıra tiyatro, konser, sergiler, konferanslar gibi kültür-sanat etkinliklerinin de düzenli aralıklarla gerçekleşmesi sağlanabilir. Gerekli bağlantılar yapılarak bu etkinliklerin gelmesi sağlanabilir, fiziki imkanlarımız bu konuda yeterli.
Merkezde katlı otopark yapılarak otopark sorunu önemli ölçüde çözülecektir.
Şehrin tanıtımı konusunda resmi kurumlar, özel sektör ve stk lar birlikte hareket ederek bunu gerçekleştirebilir. Profesyonelce planlanan doğru bir strateji ile Karaman’ın markalaşması sağlanabilir. Bu uzmanlarından destek alınması gereken teknik bir konudur. Turizmin canlandırılması, tescilli ürünlerin çoğalması, reklam tüm seçenekler kullanılmalı, bu konuda ciddi yatırım yapılmalı.
Mülteciler, suç oranları, sağlık hizmetleri merkezi yönetimle koordineli çözülebilecek sorunlar.

-İyi Parti'nin Karaman'daki seçim stratejisi ne olacak sayın Hatipoğlu? İyi Parti Karaman'da seçimlere hazır mı?

İsmet Hatipoğlu: İyi Parti Karaman da sonuca gidilecek adaylarla Karaman’ın ve ülkemizin sıkıntılarını bilen bunlara çözüm üretebilen bir kadroyla seçimlere hazırlanacak, dokunmadık gönül bırakmayan, hiç kimseyi ötekileştirmeyen, seçmeni velinimet kabul eden bir anlayış stratejisiyle seçimlere katılacaktır. Bizler İYİ Parti olarak karargah çalışmalarımıza devam etmekteyiz. İlçe Başkanlarımız ve parti yöneticilerimizle birlikte sandık sorumluları mahalle ve köy temsilcilerini bilgilendirme toplantıları yaparak  değerlendirmelerimizi sürekli yapıyoruz.  Sahanın tamamına bilgi donanımlı arkadaşlarımızla hazırız.

-Z kuşağını tüm konuklarıma sordum. Z kuşağını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? Gençlerin kaygısı nedir?

İ
smet Hatipoğlu: Z kuşağı dijital çağın içine doğmuş, dünyaya önceki kuşaklardan daha çok entegre olmuş, özgüvenli, bağımsızlığına daha düşkün, daha bireysel ve sabırsız bir kuşak. Dolayısıyla hayata bakışları, beklentileri farklı. Üniversite okumak, hemen iyi bir iş bulup rahat çalışarak çok para kazanmak. Dünyaya açılmak, gelecek için değil bugün için yaşamak bu kuşağın özelliklerinden.
Öncelikli kaygısı iş bulma... Üniversite mezunu sayısı artıyor, ancak tüm Türkiye’de olduğu gibi Karaman’da da istihdam alanı artmıyor. Kendi işini kurma veya aile işini yürütme imkanı olanlar dışında uygun koşullarda iş bulma imkanı sınırlı, bu konuda umutsuzluk giderek artıyor. Gençler büyük şehirlere ve hatta yurt dışına gitme arayışında. Yeni nesil dünyaya daha açık olduğu için başka bir ülkede okuma veya çalışma konusunda daha cesur, istekli ve bilinçli.

-Karaman'da millet ittifakının durumu nedir? Ayrı gayrı düştüğünüz yolundaki söylentiler doğru mu?

İsmet Hatipoğlu: Millet İttifakın kuruluş amacını hatırlayalım. Tüm vatandaşlarımızın şahitliğinde; Farklı yaşam tarzı ve siyasal görüşü olan toplumsal kesimlerin demokratik ilkeler etrafında sağlayacak.' uzlaşma, milletimizin ihtiyacı olan barış, huzur ve istikrarın ön şartıdır.
1. Toplumsal ayrışma ve kutuplaşmaya son verme, halkımızın özlediği huzur, kardeşlik ve güven ortamı içinde adil ve güvenli bir seçim yapılmasını sağlama,
2. Ülkemiz siyasal sistemini bir an önce normalleştirme, rekabetçi demokratik siyasal zemini, tüm lazımeleri ile tekrar inşa etme,
3. Hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlama, 4. Başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere tüm hak ve özgürlüklerin hakkıyla kullanılmasını sağlama, ilkelerini hayata geçirmek üzere bir seçim iş birliği için bir araya geldik.
Ayrıca ifade etmek isteriz ki, Millet İttifakı'nın içinde yer alan biz dört siyasi parti olarak, şüphesiz sorunlara farklı çözüm yollarımızı ve farklı dünya görüşlerimizi muhafaza ediyoruz.
Millet İttifakı kuruluş gayesine bağlı olarak,
Millet İttifakı bileşenlerinden birisi İyi Parti olarak biz; Karaman’da diğer ittifak üyeleriyle başlangıçtan bugüne gelene dek , olağanüstü bir problem yaşamadık. Birlikteliğimiz karşılıklı saygı, sevgi çerçevesinde de halen sorunsuz devam etmektedir. Bizim ittifakımız seçim ittifakıydı, doğal olarak da ‘ayrı’ partileriz ve çalışmalarımızda bu şekilde devam ediyor. Cumhur ittifakı gibi bir birliktelik bizim ittifakımız için geçerli değil. Genel Merkezimiz tarafından yürütülen çalışmalara bizlerde destek vermekteyiz, eğer birlikte ortak bir proje olursa bizlerde teşkilat olarak elimizden geleni yaparız. Dolasıyla, Millet ittifakının bileşenleriyle herhangi bir problemimiz yoktur ve ayrı gayrı da düşmedik.

-Siyaset kurumu genel anlamda bir güven krizi yaşıyor. Sizce sebepleri neler?

İsmet Hatipoğlu: Siyasilerin temel ideolojiler ve prensipler yerine günün koşullarına göre, hatta önceki ifadelerinin tam tersi yönünde ifade ve davranışlar sergilemeleri. İç ve dış siyasette belirli temel prensiplere göre değil de sürekli değişen politikalar izlenmesi. Parlamenter sistemin bitmesiyle demokrasiden uzaklaşılması ve yönetimin tek kişinin kontrolünde olması buna bağlı olarak sürekli değişen bakanlar, bürokratlar ve uygulamalar. Parti içi demokrasinin yerleşememesi ve  genel başkan odaklı yürümesi vs konular bu güven krizinin sebepleridir.

-Karaman gündemini meşgul eden bir konu başlığı da  biyokütle termik santral meselesi...

İsmet Hatipoğlu: Her yatırım mutlaka fayda sağlaması için yapılır fakat bununda çeşitli prosedürleri vardır.Mesela bu konuyla ilgili bir ÇED(çevresel etki değerlendirmesi ve SED(Sağlık etki değerlendirmesi.) yapılmış mıdır? Eğer bunlar tam manasıyla yapılmışsa ve Karaman’ımıza ekonomik olarak bir katkı sağlayacaksa neden karşı çıkalım ki! Fakat tekrar edeyim önce Karaman halkımızın sağlığı gelir.
İyi Parti olarak konuyla ilgili düşünceleriniz neler sayın Hatipoğlu?
Yenilenebilir enerjiler; güneş, rüzgar, biyokütle, jeotermal, dalga enerjisi gibi doğada kendiliğinden var olan kaynaklardan elde edilmektedir. Bu kaynaklar, fosil enerji kaynaklarının tersine zamanla tükenmez ve kömür, benzin, doğalgaz gibi yenilenemeyen enerjilere alternatiftirler. Biyokütle yakıtları :
Tarım atıkları, orman sektörü organik atıkları, hayvansal atıklar(mezbaha atıkları, dışkı, vb) veya şehir atık sularının oksijensiz ortamda çürütülerek; çeşitli su bitkileri gibi canlı (biyolojik) kaynaklar yolu ile elde edilen yakıta Biyogaz, bu enerji türüne Biyokütle Enerjisi (biomass) denilmektedir.
Tarımsal ve orman atıklarının enerjiye dönüşümü noktasında Türkiye ve Avrupanın en yüksek kapasitesine sahip projesi konumunda olduğu söylenmektedir. Bu ülkemiz için sevindirici bir gelişmedir. Ayrıca yerel kaynaklarla, yerel istihdamla çalışacağı için bölge adına olumlu bir adımdır. Daha az masraflı, daha çevre dostu bir sistem olduğu ifade ediliyor. Ancak santral için Mut ve Erdemli bölgelerinde ağaç katliamına başlandığı yönünde basında haberler çıktı eğer bu tip gelişmeler olursa ciddi zararlar verir ki bunu kimse istemez. Ayrıca atıkları yakarak enerji üretecek, çevre kirliliği etkisi, tarım alanlarına ve çevrede yaşayanlara etkisi iyi değerlendirilmeli. Verimliliğinin fosil yakıtlara göre daha az olduğu ifade ediliyor bu durumda daha çok kaynak gerekir ki Karaman kaynak açısından uygun bir şehir midir o da ayrı bir konu. Türkiye’nin son yıllarda çöp ithalatını arttırdığı bir dönemde biyokütle enerji santrallerine ağırlık verilmesi düşündürücüdür.

-Kamuoyunda merak edilen bir soruyu da sormak istiyorum. İyi Parti'nin kadın kolları neden yok?

İsmet Hatipoğlu:  Diğer partiler kendilerini vücut olarak görürken, kadını bir eklenti ya da uzuv şeklinde değerlendirirken İYİ Parti kadın, erkek cinsiyet ayrımı yapmadan insan odaklı siyaset yaparak birbirini tamamlayan bir politika izliyor.  Kadını kadın kolları diyerek ötekileştirmiyor ya da ikincil duruma itmiyor, birlikte yürüyerek eksik ne varsa onu tamamlayarak bunun onurunu taşıyor.
Siyaset kadın için ayrı erkek için ayrı bir anlayış değildir. Çalışmalar, sorunlar, çözümler herkes için aynıdır. Bu yüzden kadınları ayırmak ayrı bir kol olarak çalışmak gerekmez. Kadınlarla ilgili ayrıca düşünülmesi gereken konular için Kadın Politikaları Başkanlığı bizce daha uygun bir yapılanmadır.
İyi parti olarak Genel merkezimiz bünyesinde Kadın Kolları adı altında bir birim yoktur. Ancak buna eşdeğer Kadın Politikaları Başkanlığı vardır. İllerde kendi arzularına göre ayriyeten kadın kolları kurabilir. Kurulan illerimiz olmuştur fakat görülen o ki bu illerde de ayrışmalara sebebiyet verdiğinden birtakım sorunların çıktığı fark edilmiş olup kadınlara yönelik tüm faaliyetleri kadın politikalarından sorumlu başkanlarımızın görevlendirilmesi öngörülmüştür.

-Sizce erken seçim olacak mı?

İsmet Hatipoğlu: Erken seçim şartları şu anki hükümetin politikalarıyla erken seçim değil hemen seçim gerekmektedir. Ama erken ama zamanında yapılacak bir seçimde,milletimizin refaha kavuşacağı hukukun üstünlüğünün hakim olacağı güvenin tesis edileceği, çiftçinin ürettiği mahsulün karşılığı alacağı , gençlerimizin geleceğe güvenle bakacağı esnaf çalışanımızın ve emeklimizin hayat standartlarının bu girdaptan kurtulacağı, esnafımızın ve sanayicimizin rahatlayacağı İşsizliğin giderileceği, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişin ilk gelecek sandıktan çıkacağı bir seçim olacak inşallah.

-Son sorumu sorayım: Aday olacak mısınız sayın Hatipoğlu?

İsmet Hatipoğlu: Ben İYİ Parti Karaman İl başkanı olarak, tecrübeli bir siyasetçi olarak nefislerimizi değil milletimizi düşünen bir anlayışa sahibim. Yöneticilerimizin üyelerimizin delegelerimizin ve en önemlisi Karamanlı hemşerilerimizin beklentileri ve istekleri doğrultusunda ortak akılla hareket etmeyi düşünüyorum. Bizler zaten partinin neferleriyiz, partimizi ileriye götürecek ileri görüşlü vizyon sahibi aday adayları olmasını istiyoruz. Genel Başkanımız Meral Akşener’i Başbakan yapacak, partimiz İyi Partiyi iktidar yapacak anlayışı partimizde hakim kılmak için elimizden gayreti göstermeğe çalışacağız..







 
-İyi Parti Karaman'da saha çalışmalarına başladı mı?Sokağın gündemi nedir sayın Hatipoğlu?