Ermenek Belediye Başkanı Atila Zorlu "Birlikte Atlatacağız"

TAKİP ET

*Ermenek Belediyesi'nden Afetzede Kadınlara 2000 Adet Hijyen Kiti

Haber-Röportaj: Yasemin Küçükcicibıyık

Doğal afetle mücadele etmenin en güçlü kollarından birisi bu zor günlerdeki dayanışma ruhumuz oldu. Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından; İlk günden itibaren bölgede yardım ve arama kurtarma faaliyetlerine desteğini sürdüren Ermenek Belediyesi bu kez de deprem bölgesindeki afetzede kadınlara hijyen kiti ile destek sağladı.

8 Mart dünya kadınları için hak arama mücadelesini temsil ederken, bu anlamlı günde Ermenek Belediyesi afetzede kadınları unutmadı. Ermenek Belediyesi, deprem bölgesindeki afetzede kadınlar için 2000 adet hijyen kiti paketleri hazırladı. Hijyen kitleri dün Belediye Başkanı Atila Zorlu ve beraberindeki heyet ile birlikte İskenderun, Antakya Belen ve Adıyaman’daki afetzede kadınlara ulaştırıldı.

Konumuz: Deprem!

Röportaj dizimize bugün Ermenek Belediye Başkanı Atila Zorlu ile devam ediyoruz. Bu anlamlı dayanışma için Başkan Zorlu’nun ilk söylediği şey şu oldu: “Birlikte atlatacağız”

*Sayın Başkan depremin ilk gününden bu yana Ermenek Belediyesi ve tüm Ermenek halkı olarak bir seferberlik içinde oldunuz. Şimdi de kadınlar ve çocukları için çok önemli bir dayanışma ve destek içindesiniz. Neler söyleyeceksiniz?

Atila ZORLU: Öncelikle Türk milletimizin başı sağ olsun. Sizinde söylediğiniz gibi deprem felaketinin ilk günüyle birlikte hiç bir siyasi ayırım olmadan hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için tek yürek olduk. Aziz hemşerilerimin her birine teşekkür ederim. Bir an önce yaraların sarılması için aklımızdaki tek şey bütün imkânlarımızı yan yana getirmek oldu.

Gücümüz neye yettiyse, elimizden ne geldiyse cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi kendimiz için değil, bağlı bulunduğumuz ulus için tüm Ermenek halkı el birliği ile seferberlik içinde olduk. Tek bir amacımız vardı tez olsun, yerini bulsun ve sürekli olsun. Bugün bir ay oldu ve bir yanımız hep enkaz altında inanın... Deprem bölgesine üç kez gittim, değişen bir şey yok. Hala çadır bekleyen, hala aş bekleyen, hala güvende olmayı bekleyen vatandaşlarımız büyük bir acı ve çaresizlik içindeler. Berat kandili günü yine İskenderun, Antakya Belen ve Adıyaman illerimizde depremzede vatandaşlarımızın yanındaydık. Zor ve uzun bir süreç bizi bekliyor. Bu süreçte çocuklarımızın yüzünde bir nebze olsun tebessüm olmaya çalıştık. Çeşitli kırtasiye malzemeleri, oyuncak ve yanında Türk bayrağı verdik. Korkmayın! Bu günler geçecek dedik. Gerçekten cümle kurmakta zorlanıyorum. Hiç bir şey ekranda gördüklerimiz gibi değil Yasemin Hanım, hiç değil!

*Ayakta kalmanın mümkün olduğuna dair inancımızı ve umudumuzu diri tutmaya ihtiyacımız var. Bu anlamda deprem bölgesindeki kadınlarımız ve kız çocuklarına destek olacak bir dayanışma içindesiniz. Biraz bahseder misiniz Sayın Başkan?

Atila ZORLU: Birlikte atlatacağız. Bu ateş sönene kadar ağzıyla su taşıyan karınca misali aziz milletimizin yaralarını sarmaya, yanlarında olmaya devam edeceğiz.  Depremin ilk gününden itibaren hepimiz elimizden geleni yapmak için seferber olduk. Bu afetten en çok kadınlarımız ve çocuklarımız etkilendiler. Kadınlarımız hem yaşanan felaketin acısı hem de yaşam mücadelesi vermekteler.  Kadınlarımız özellikle hijyen konusunda büyük zorluklar yaşıyor. Depremler devam ediyor, depremzedeler çadır beklemeye devam ediyor, tuvalet bekliyor, sabun bekliyor, hijyen malzemesi bekliyor.

Bizde deprem bölgesindeki kadınlarımızın hijyen ihtiyacını bir nebze olsun destek olabilmek adına 2000 adet hijyen kiti paketi hazırladık.  Bölgede derinleşen bir çaresizlik ve yaşam mücadelesi var. Bölgede salgın hastalık riski var.  Bir an önce kadınlarımızın insanca yaşayacakları koşullara kavuşması için dayanışmaya devam edeceğiz. Birlikte iyileşeceğiz, birlikte atlatacağız.

*Siz deprem bölgesine gittiniz. Hafızanıza kazınan ilk şey ne oldu Sayın Başkan? Gördüklerinizi ve izlenimlerinizi biraz anlatır mısınız?

Atila ZORLU: Allah çadırlarda kalan depremzedelerimize dayanma ve direnme gücü versin. Bölgede çalışanlara güç kuvvet versin. Hafızamıza ve kalbimize kazınanları anlatmak inanın hiç kolay değil... Size söyleyebileceğim şey şu olur; Hafızamıza ve kalbimize kazınanlar öyle kolay kolay silinmeyecek. Bir ömürlük hayatların, hayallerin bir sabah yok oluşu hangi vedadan sayılır hiç bilmiyorum. Daha dün bölgeden ayrılırken oradaki çocukları, kadınları, çaresiz babaları o fırtınalı ve yağmurlu havanın içinde bırakıp dönmek inanın çok ağır bir şeydi. Çadırlar hava muhalefetine karşı direnemiyor, çocuklar masum, anneleri çaresiz... Bütün cümlelerim eksik ve yarım anlayacağınız. Bu yaraların iyileşmesi zor ve çok uzun bir süreç, size ancak böyle ifade edebilirim Yasemin Hanım.

*Sayın Başkan bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü... Neler söylemek istersiniz?

Atila ZORLU: İlk önce şunu söylemek isterim; Bu ülke top mermileri ıslanmasın diye kazağını mermilerin üzerine örten ve donarak ölen Şerife Bacıların sırtında kurulmuş ve yükselmiştir. Yine o ülkenin aziz kadınları yaşadığımız bu son felaketin yaralarını sarmak için aynı ruhla evdeki un çuvalını getirip günlerce ekmek yapmıştır. Evindeki iki yorgandan birini getirip depremzedelere göndermiştir. Gece gündüz dikiş atölyelerinde kıyafet dikmiştir.  Dün olduğu gibi bugünde enkazdan kurtuluş mücadelemizin kahramanı olmuşlardır. Şimdi biz ne yapsak haklarını ödeyemeyiz, ne yapsak destek olduk diyemeyiz. Yaşanan bu son felaketle kaderine razı gelsin asla diyemeyiz.

Bugün dünyanın her yerinde kadınlar haklarını korumak için mücadele verirken, bizim analarımız, kadınlarımız hala deprem bölgesinde çadır, tuvalet ve su beklemektedir. Türk kadını bunu asla hak etmemiştir. Ülkesini, milletini, yaşadığı şehri mahallesini, ailesini komşusunu sağ ve ayakta tutmaya çalışan kadınlarımıza ne yapsak azdır. İnanın söyleyecek kelime bulamıyorum.

Cumhuriyetimizin 100.yılında ilim, bilim ve inançla bu yarayı birlikte saracağız ve yeniden yükseleceğiz. Bu yara sarılıncaya kadar inanmak ve çalışmak dışında yol yok. Gerçek iyileşme ve kurtuluş kadınlarımızın yüzünün güldüğü bir toplumla mümkün olacaktır. Bu vatanın kadınlarını ve çocuklarını güldüremezsek hep eksik olacağız, ne yaparsak yapalım bu enkazdan çıkamayacağız.

*Sayın Başkan teşekkür ederim. Son olarak söylemek istedikleriniz?

Atila ZORLU: Karaman’da Uyanış Gazetesi’ne teşekkür ederim Yasemin Hanım. Depremi daha çok düşünüp sorgulayacağımız, topyekûn farkındalık oluşturacağımız günlere ihtiyacımız var. Birlikte atlatacağız, birlikte bu yaraları sarıp, birlikte iyileşeceğiz.

 





deprem karaman ermenek atila zorlu hijyen