Dinek köyü renkli görüntülere sahne oldu

TAKİP ET

Anadolu'da yüzlerce yıldır kuzuların anne karnında canlandığına inanılan günlerde gerçekleştirilen saya geleneği, Karaman'ın Dinek Köyü'nde tüm renkliliği ile devam ettiriliyor.

Karaman'ın bazı köylerinde köylüler, kuzuların anne karnında canlandığına inanılan günleri kutlamak amacıyla düzenlenen saya geleneğini yüzyıllardır sürdürüyor. Karadağ'ın ovasına kurulu Dinek köyünde de bu gelenek her yıl yaşatılıyor. Geçim kaynağının küçükbaş hayvancılık olduğu köyde koç katımından yüz gün sonra kuzuların annelerinin karınlarında canlanmaya başlandığı günlerde saya töreni düzenleniyor. Anadolu'da yüzyıllardır sürdürülen saya töreninde gençler, akşam üzeri köy odasında toplanarak hazırlıklara başlıyor. Törenlerde kullanılacak tek mille örülmüş çoban çorabı, palto, palaska, çuvaldız ve çan gibi malzemeler evlerden getiriliyor. Saya olacak gence, bu kıyafetler giydiriliyor. Sayanın yüzü siyaha boyanırken, vücudunun çeşitli yerlerine çanlar takılıyor.

Daha sonra saya ve seyis, köylülerle birlikte evleri tek tek gezerek yardım topluyor. Evlerden alınan hediyelerin, hayvanların ve doğacak kuzuların sadakası olduğuna inanılıyor. Saya ve seyis evleri gezerken, "Saya, saya sallı bey. Dört ayağı nallı bey. Saya geldi gördün mü? Selam verdi duydun mu? Karabaş tokluyu verdin mi? Dam üstünde bulunduruk. Geze geze yorulduk. Yağ veren ablamın altın başlı oğlu olsun. Keş veren ablamın kel başlı kızı olsun. Kırklığı aldım elime. Kırktım kerpik belini. Yaylada aldım dölümü. Birin bin olsun koyunun." şeklinde maniler okuyor.

Köyümüzde yüzyıllardır devam eden bir gelenek

Dinek köyü sakinlerinden Durmuş Kahraman gazetemize yaptığı açıklamada, sayanın koç katımından sonra kuzuların annelerinin karnında canlanmaya başladığı gün, hayvanların sağlıklı doğması için yapılan geleneksel bir tören olduğunu söyledi.

Sayanın köylerinde her yıl ocak ayı sonu ve şubat başında yapıldığını belirten Kahraman, "Akşama doğru gençler köy konağında toplanır. Saya olarak seçilen genç hazırlanır. Akşam ezanından sonra saya heyeti köyü hane hane gezer. Saya, kapıların önüne yatar. Hane reisi para, evin hanımı hazırda ne varsa, yağ, bulgur, un gibi malzemeler verir." dedi.

Durmuş Kahraman, geleneklerin devam ettirilmesini çok önemsediklerini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu: "Yardımlar köy konağında birikir, daha sonra ihtiyacı olanlara dağıtılır. Toplanan paralar ile gençler kendi aralarında eğlence düzenler. Bir geleneğimizi devam ettiriyoruz. Köy halkı, gençler bir araya gelmiş oluyor. Bu gelenek Orta Asya'dan bu yana devam ediyor. Biz dedelerimizden gördük, bundan sonra da devam edecek. Civar köylerde pek fazla yapan kalmadı. Biz de yapmasak unutulacak."

"Gençlerimize yavaş yavaş alıştırıyoruz"

Köy sakini Durmuş Kahraman saya geleneğinin devam ettirilmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek, “Ali Altay, Kadir Bekrem, Ramazan Ermiş, Cemil Altay, Yakup Sağkaya ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Yapılan bu etkinlikte geçmiş günümüze gelen mirasımız saya gecesini şimdide gençlerimize yavaş yavaş alıştırıyoruz. Bu saya gecesi bizim kültür sanatımızdır. Bu yüzden yüzyıllardır nasıl sürüyorsa devam etmesi için elimizden geleni yaparız.” dedi.

Saya gecesi köy odasında yapılan çiğköfte yarışması ve fotoğraf çekimleriyle son buldu.