Akgül, "Karaman’da Yaşanan Kadın Cinayetlerini Görmezden Gelenleri Kınıyorum"

Akgül açıklamasında şu ifadelere yer verdi; 
“Karaman’da son günlerde art arda yaşanan cinayet ve teşebbüs vakaları, özellikle aile içi şiddetin geldiği vahim noktayı açıkça ortaya koymaktadır. Boşanma sürecindeki bir kadının eşi tarafından katledilmesi ve ardından yaşanan intihar vakası, sadece bir adli olay değil; toplumsal yapımızı derinden sarsan, çok boyutlu bir krizdir.
Kadına yönelik şiddet artık münferit vakalar olarak ele alınamayacak kadar yaygınlaşmıştır. Aile kurumunun zayıflaması, çocukların travmatik ortamlar içinde büyümek zorunda kalması ve toplumun temel güven duygusunun aşınması, doğrudan sosyal çürüme riskini beraberinde getirmektedir.
Bu mesele artık çok ciddi bir sorundur. Devletin tüm kurumlarıyla birlikte, caydırıcı ve önleyici tedbirleri gecikmeksizin hayata geçirmesi artık bir tercih değil, zorunluluktur. Koruyucu-önleyici mekanizmaların etkinliği artırılmalı, risk altındaki kadınlar için erken uyarı ve hızlı müdahale sistemleri güçlendirilmelidir.
Bu basın yayın organlarından kamu kuruluşlarına kadar hepimizin ortak görevidir. Kadınların yaşam hakkını güvence altına alan, aileyi koruyan ve çocukları bu travmalardan uzak tutan politikaların sahada karşılık bulması için söz değil, somut adımlar gerekmektedir. Bu noktada bizler, kadın kolları olarak sürecin takipçisi olacağımızı ve her türlü yapıcı çalışmaya katkı sunmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna açıkça ifade ediyoruz.
Bir özeleştiriyi de şehrimizde siyaset yapan mevkidaşlarımıza yapmak istiyorum. Karaman’da bir çok partinin il teşkilatı bulunmakta ve bu partilerin kadın kolları teşkilatları da görev yapmaktadır. Siyasette nezaketin unutulduğu bu dönemlerde ayrışmanın hiç kimseye bir faydası olmayacağını hatırlatmak gerekiyor. İlimizde yaşanan kadın cinayetlerine hükümet partisi başta olmak üzere diğer kadın kolları teşkilatları ve kadın kuruluşlarından tepki gelmemesini de kınıyor, konuyla ilgili birlik olmak gerektiğinin önemine vurgu yapmayı bir zorunluluk olarak görüyorum. Kadını ve aileyi korumak sadece 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde hatırlanacak bir konu değildir.
Toplumun huzuru, ailenin korunması ve kadınlarımızın güvenliği; ertelenemez, görmezden gelinemez bir önceliktir.”