KENDİ HİKÂYESİ YÜZÜNDEN 9 KİŞİNİN YENİ HAYATINA SEBEP OLMUŞErcan Çalışkan 58 yaşında ama o kendini 28 yaşında görüyor. Çünkü 2008 yılında kendisine kalp yetmezliği teşhisi konulmuş ve ölümüne günler kala 22 yaşında trafik kazası geçiren genç bir kızın kalbiyle yeniden hayata dönmüş. Hastalıklı, yapay kalp cihazıyla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tek kişilik bir odada yalnız başına geçirdiği 2 yılını anlatırken yaşadığı zorluklar ve acılar yüzünde hissediliyor. 2010 yılında yapılan kalp nakliyle ikinci baharını yaşamaya başladığını belirten Ercan ÇALIŞKAN daha önce hiç ilgilenmediği organ bağışı konusunda halkın dikkatini çekmek için çok çalışacağına dair söz vermiş kendi kendine. Kendisiyle yaptığımız sohbette, kapı kapı gezerek organ bağışının önemini anlattığını aktaran Çalışkan" Organ başında bulunalım mı bulunmayalım mı herkesin kafasında bu var. Dünyada organ bağışı konusunda bir numarayız ama kadavra konusunda son sıradayız. 22 yaşındaki bir genç kardeşimiz trafik kazası geçiriyor ve onun organı bana kısmet oluyor. Ben bir söz verdim: gücümün yettiğince ulaşabildiğim her kapıya giderek organ bağışını anlatıyorum."şeklinde konuştu, Karaman’da gönüllü olarak yaptığı çalışmalar neticesinde de bugüne kadar 9 kişiye nakil olması konusunda öncülük etmiş.
Kendisine “ bir genç bayanın kalbini taşımak nasıl bir duygu” diye soranlara çok farklı hissetmediğini ancak ameliyattan sonra aşırı duygusallaştığını, ancak bunun yeni kalbiyle alakalı mı bunu bilmediğini ifade etti.
Zaman zaman kalbiyle konuştuğunu söyleyen Çalışkan “Bana kalbini veren kızımıza bir can borcum var. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Ama ben o’nun için bu dünyada bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Onun adına her Cuma Karamanın değişik camilerine gidiyorum. Hayır yapmaya çalışıyorum” dedi.
Organ bağışı konusunda daha çok yol kat edilmesi gerektiğini, bunun için yasa düzeyinde, yönetmelik, genelge düzeyinde iyileştirmelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti. Bugün 18 yaşında reşit olmuş biri organlarını bağışladığı halde beyin ölümü gerçekleştiğinde anne ya da babasının onay vermemesi durumunda bağış yapılamadığını dile getirdi.
Ercan Çalışkan son olarak tüm halkımızı organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet ederek “ bugün benim başıma gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Yaşamak gerçekten çok güzel ama yaşatmak çok daha güzel. Ölümün kıyısındaki bir insanın elinden tutarak yaşama dönmesine sebep olmanın tarifi, bedeli yok.”diye konuştu.
Kendisine “ bir genç bayanın kalbini taşımak nasıl bir duygu” diye soranlara çok farklı hissetmediğini ancak ameliyattan sonra aşırı duygusallaştığını, ancak bunun yeni kalbiyle alakalı mı bunu bilmediğini ifade etti.
Zaman zaman kalbiyle konuştuğunu söyleyen Çalışkan “Bana kalbini veren kızımıza bir can borcum var. Hakkını ne yapsam ödeyemem. Ama ben o’nun için bu dünyada bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Onun adına her Cuma Karamanın değişik camilerine gidiyorum. Hayır yapmaya çalışıyorum” dedi.
Organ bağışı konusunda daha çok yol kat edilmesi gerektiğini, bunun için yasa düzeyinde, yönetmelik, genelge düzeyinde iyileştirmelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti. Bugün 18 yaşında reşit olmuş biri organlarını bağışladığı halde beyin ölümü gerçekleştiğinde anne ya da babasının onay vermemesi durumunda bağış yapılamadığını dile getirdi.
Ercan Çalışkan son olarak tüm halkımızı organ bağışı konusunda duyarlı olmaya davet ederek “ bugün benim başıma gelen yarın sizin de başınıza gelebilir. Yaşamak gerçekten çok güzel ama yaşatmak çok daha güzel. Ölümün kıyısındaki bir insanın elinden tutarak yaşama dönmesine sebep olmanın tarifi, bedeli yok.”diye konuştu.