Yavuz Sultan Selim; Mısır da kurulu bulunan iki Türk devleti “Tolunogulları ve Kölemenler” devletini yıkıp dönerken, Süveyş kanalının açılması emrini verir ve kazı işlemlerine başlanır. Fakat sekiz yıllık padişahlık dönemi ve ömrü sona erince, kanalın yapımı akamete uğrar.
1870 yılına gelindiğinde Fransızlar Osmanlı sarayı üzerinde baskı kurarak 19 Mart 1866 tarihinde Mısır Hidivi İsmail Paşaya iki yüz milyon frank borç vererek, buraya dikkat edin; “Süveyş kanalı uluslararası nakliyat şirketi” adlı bir şirket kurdururlar.
Daha sonra gelen Hidiv İsmail Paşa kanalı bir an önce bitirme hevesine kapılarak borç üstüne borç alır. Fakat zamanı gelince borçları ödeyemeyince, bunu fırsat bilen İngiltere şirketin hisse senetlerini satın alarak kanalın sahibi olur ve halen kanalın kontrolü ve geçiş ücretleri aynı şirkete yani İngilizlere aittir.
Bir kanal faciası daha vardır ki! Bir devşirme sadrazamın (Sokullu) ihaneti sonucu önlenmiş ve Türkiye Türkleri ile Anavatan Türklerinin birleşmesi önlenmiştir.
DON-VOLGA ve HAZAR denizi arasına bu kanallar açılsaydı ve bu ihanet olmasaydı, Japon denizinden Avrupa’ya kadar uzanan TURAN kurulmuş olacaktı ve Dünya dili olarak İngilizce değil, Türkçe konuşulur olacaktı.
Tekrar yazıyorum! Tarihte kurulmuş olan Türk devletlerinin yıkılışlarındaki en büyük sebep, ehliyetsiz, liyakatsiz, bilgisiz, önünü dahi göremeyen yönetici kadrolarıdır.
Konu ile daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler, yazmış olduğum “TÜRK TARİHİNİN GÖZYAŞLARI” adlı kitabımın 213-214-215 sayfaları ile buna ilave olarak 216-217-218 sayfalarındaki “EN BÜYÜK KANAL FACİASI” adlı bölümleri okuyabilirler.
Tarih gerçekler aynasıdır. Devleti yönetmeye talip olanlar önce bu aynaya bakıp, gerçekleri görüp, onlardan ders çıkarmaları gerekir.
TARİHTEN DERS VE İBRET ALINARAK AYNI YANLIŞLARI YAPMAMAK VE TARİHİ TEKERRÜR ETTİRMEMEK LAZIMDIR.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı bir hafta geçirmeniz dileklerimle sevgi ve saygılar sunarım.