Kültür bir milletin sahip olduğu değerler toplamıdır. Bu değerler başta TÜRK DİLİ olmak üzere, Türk Edebiyatı ve Şiiri, Türk Musikisi, Türk Sanatları, Gelenekler, Adet ve göreneklerdir.
Kültür öncelikle eğitim ve öğretim yoluyla nesilden nesile bireylerin onu benimsemesi, ona sahip çıkması ile aktarılarak devam eder.
Her nesil kendilerinden öncekilerin eserlerini tanıyıp, bilmek ve aktarmak zorundadır. Bu konuda en büyük görev başta, eğitim politikalarıyla devleti yönetenlere düşmektedir.
Devletin en büyük görevi, milletin sahip olduğu en büyük ve en önemli varlığı olan MİLLİ KÜLTÜRE sahip çıkması, onu koruyacak tedbirleri hızla alması lazımdır.
Milletler tarihinde, kültürünü unutan milletlerin varlıklarını ve bütünlüklerini devam ettirebildikleri görülmemiştir. Bunun en güzel örneklerini kendi tarihimizde de görmek mümkündür.
Fetih yolu ile ele geçirdiğimiz topraklarda, oraya Anadolu’nun bağrından koparıp yerleştirdiğimiz insanlarımıza sahip çıkamadığımız için kendi öz benliklerini, kendi kimliklerini kaybedip asimile olmuşlardır. Bunların sayısını tarihler milyonlar la ifade etmektedir. Örnek olarak Arap topraklarında, Balkanlarda terk edip sahip çıkamadığımız insanları verebiliriz. Mısırda kurulu bulunan ve yüzde yüz TÜRK olan Tolunoğulları ve Memlüklü devletleri kendi dillerine ve kültürlerine sahip çıkamadıkları için asimile olup tarih sahnesinden silinmişlerdir.
Milletlerinin devamlılığı ile kültürlerinin devamlılığı arasında tam bir bağımlılık vardır.
Dünyanın çeşitli kültürleri arasında TÜRK KÜLTÜRÜNÜN kendine özgü ve seçkin bir yeri vardır. Bu kültür, binlerce yıllık bir geçmişe sahip Türk toplumunu MİLLET olarak ayakta tutmuş, zaman içinde gelişip yayılarak, çağlar boyunca kökten gövdeye, kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
Kültür bir milletin ağız tadıdır. Bu ağız tadının bozulmasını istemiyorsak, kültürümüzü meydana getiren temel unsurlarımıza dilimize, edebiyatımıza, müziğimize, tarihimize, sanatlarımıza ve geleneklerimize sıkıca sarılıp, bunları yabancı kültür istilasına karşı koruyup, kollamamız lazımdır.
Nasıl ki! Her milletin coğrafi, siyasi ve ekonomik hudutları ve gümrükleri varsa, kültürel hudutlarının ve gümrüklerinin de bulunması şarttır.
Eğer tarih denilen mezarlığa TÜRK adını gömmek istemiyorsak kültürümüze ve üzerinde yaşadığımız ve adına VATAN dediğimiz topraklarımıza her şeyimize sahip çıkıp korumalıyız.
SAHİPSİZ OLAN VATANIN BATMASI HAKTIR
SEN SAHİP OLURSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR.