Günden güne gelişen teknik ve medeniyet, insanlara birçok rahatlık ve kolaylık sağlarken, bir takım problemleri de beraberinde getirmiştir.
Günümüz insanının, eskiye göre daha rahat olsa da daha mutlu ve huzurlu olduğunu söylemek mümkün değildir.
Sosyal ve ekonomik sebeplerin ortaya çıkardığı bunalımlar, ruhi ve manevi gerginlikler onu yıpratmakta ve huzursuz kılmaktadır. O artık, kendi evinde bile her an bütün dünya ile birlikte yaşamakta, dünyanın gam ve kasvetini sırtında hissetmektedir.
Eskiden " Televizyonu evime sokmam" diyen çoğu muhafazakâr ailenin bile bugün her odasında bir televizyon, evin her ferdinin elinde cep telefonu, bilgisayar ve internet mevcuttur.
Günümüzde ulaşım ve haberleşme araçlarının hızlı gelişimi ve değişimi, teknolojik gelişmeler, gürültülü, patırtılı ve hızlı yaşam, sakin düşünen, huzurlu bir hayat yaşamak isteyen insanımızı silip süpürmekte, ona rahat yaşama imkânı bırakmamaktadır. Bu stresli ortam üstün zekâlı ve büyük düşünceli insanların doğup gelişmesini önlemektedir.
Bütün bu olumsuz gelişmelerin sonucu olarak günümüz insanı, bırakın büyük hacimli, çok sayfalı kitaplar şöyle dursun, az sayfalı kitapları bile okumaya zaman bulamamakta ancak televizyon seyrederek ve cep telefonları ile vakit geçirmeye çalışmaktadır.
Gününün çoğunu iş yerinde, yollarda, trafikte geçiren ve yorgun argın evine dönen günümüz insanı stres ve bunalımlara sürüklenmekte ve bunlara karşı çözüm ve kurtuluş çareleri aramaktadır.
Toplumu oluşturan katmanların en ciddi dinamiği insandır. İnsanın, gerek kişisel alanda ve gerekse sosyal alandaki problemlerinin çözüme kavuşturulacağı tedbirlerin biran önce alınarak, insanımızı rahat ve huzura kavuşturmak başta devlet olmak üzere tüm ilgili kuruluşların en önde gelen görevleri olmalıdır.
Tüm dostlarıma, arkadaşlarıma ve öğrencilerime, hayırlı, huzurlu, sağlıklı günler ve akşamlar diler, sevgi ve saygılar sunarım.