YAMAN ÇELİŞKİ…
Osman Nuri KOÇAK
Televizyonda haber izliyorum.
Birden bütün dikkatimi celbeden bir konuşmaya takıldım.
Belli ki ülkesinde bakan seviyesinde çok yetkili bir muhterem zat, tatlı ve o kadar da kararlı bir dille konuşarak, bir başka ülkenin yetkililerini eleştiriyor.
Adama karşı bütün sempati ve sevgi kanallarım açılıverdi.
O kadar çağdaş, o kadar ileri ve o kadar da haklı şeyle söylüyordu ki…
İfade özgürlüğü diyordu…
Toplantı, gösteri ve propaganda özgürlüğü diyordu.
Adalet, hak, hukuk diyordu.
İnsan Hakları diyordu.
Muhataplarının bunları ihlal ettiklerini söylüyordu.
Sevdiğim ve yıllardır uğruna mücadele ettiğim ne kadar değer varsa hepsini ifade ediyor ve söylerken de ağzından bal akıyordu.
Hanıma seslendim.
“ Hanım! Bu Sayın Bakan hangi ülkenin yöneticisi ise oraya göçelim mi? Ömrümüzün ahirinde böyle demokrat ve çağdaş yöneticilerin olduğu bir memlekette, hiçbir şeyden korkmadan huzur içinde yaşayalım.” dedim.
Hanım şaşkınlık içinde yüzüme baktı ve “Sana bir şeyler mi oldu. Bu zat bizim ülkemizin bir bakanı ve dinlediğin de, falan ülkedeki bir toplantısının engellenmesi üzerine yaptığı bir açıklama” dedi.
Ağzım açık kalakaldım.
Benim ülkemin bir bakanı bu kadar ileri hakları biliyorlar da ben niye kendi ülkemde bunları göremiyorum acaba?
Oysa bu kadar ileri düzey bir demokrasi olgusunu benim yöneticilerim bilmiyorlar ki o nedenle de uygulayamıyorlar zannediyordum.
Meselâ, Olağanüstü Hal uygulaması içinde bir halkoylamasına gidilmesi aynı şey değil mi?
Meselâ, Çanakkale (ve benzeri) toplantılarının engellenmeye çalışılması aynı durum değil miydi?
Meselâ, İstanbul’ da bir parti otobüsünün betonların arkasına hapsedilmesi aynı şey değil miydi?
Meselâ, milletin tamamının bütçesinden maaşlarını alan kamu görevlilerinin bir tarafın lehine çalışmaları ve gene bizim paramız ile afişler bastırması veya hizmet alımlarında ayrım yapılabileceğine dair tehditlerde bulunulması aynı şey değil miydi?
Meselâ, iki seçeneğinden birisi “HAYIR!” olan bir referandumda Hayır oyu verecek olanların hain ve terörist olarak ilan edilmesi aynı şey değil mi?
Bu bakan arkadaş neden yakınıyor, kendi halkına neyi reva görüyor…
Bu ne yaman çelişki Tanrım.