VAKİT ÇOK MU GEÇ?
Osman Nuri KOÇAK
Bildim bileli tanışık olduğum ve çok sevdiğim bir Kürt kökenli aile var. Bunca zamandır etnik tartışmalar gündeme geldiği zaman hiçbir konuda ayrıştığımızı hatırlamıyorum. Kendilerini bizden farklı olarak ifade etmeye çalıştıklarını da hiç görmedim.
Yakın geçmişte, işyerime gelen ve bu aileden olan bir arkadaşım kitap seçmeye başladı. Kitapların en üstünde duran “Çılgın Türkler” adlı kitabı gösterdim ve “okumadıysan, buna da zaman ayırırsan sevinirim” dedim.
Birden hırçınlaştı ve mırıldanarak söylenmeye başladı. “Ne Türk’ ü yahu. Eli kanlı katiller onlar. Kana doymuyorlar. Halimize bir bakınsana” dedi.
Ağzım açık ve ne söyleyeceğimi bilemeden dondum kaldım.
Söz zafiyeti çeken birisi değilim ama kurşun tam boş böğrüme gelmişti.
“Siz neler söylüyorsunuz, ben de Türküm” diyebildim.
Biden bire değişti ve “sözüm size değil, katillere” dedi.
Bu kez ben hırçınlaştım. “Siz ne dediğinizi biliyor musunuz? Zaten tüm Türkleri katil ilan ettiniz. Bu nasıl bir kardeşlik, bu nasıl bir vatandaşlık? Biz sizi ne zaman farklı gördük? Kimler bu fitneyi attı aramıza? ” anlamına gelen birçok söz söyledim.
Boş bulunmuşluğuna o da sinirlendi galiba. Hızla çıktı gitti.
Bir çuval gibi yerime yığıldım. Beynim zonklamaya başladı. Gerilere gittim.
Katledilen Vedat Aydın’ın cenazesine katılanlar Türk Bayrağı yakmışlardı. Birçok Kürt ileri geleni ve aydını tanıyorum. İçlerinden birisini aradım ve “Neler oluyor, PKK sizi de mi etkiliyor? Sen ciddi bir PKK karşıtı değil miydin? Bu tavır nedir?” dediğimde aldığım cevap bende gene bu etkiyi yaratmıştı.
“Abey! Bize başka seçenek mi bıraktınız?” demişti.
Yani Türk- Kürt kardeşliğini savunan, anayasal yurttaşlık zemininde hepimizin eşit olması için mücadele eden, kullanılamayan bazı kültürel ve folklorik hakların kullanılabilmesini isteyen insanları da içine alan bir niteleme ile konuşmuştu. (…bıraktınız.)
Karaman’ da bugüne dek hiçbir alanda kimlik rahatsızlığı çekmemiş bir kişi (veya bir grup) nasıl bu hale gelmişti? Yüreğimdeki sızı bundandı.
Her vesile ile ülkemizde otuz küsur etnik kimlik saymayı siyasi marifet sayan bir zihniyetin ülkeyi getirdiği yere yanıyorum.
Emperyalizmin ve onun bölgedeki eş başkanlarının Orta Asya ve Türkiye için kurdukları kumpas sonuçlarını vermeye başlamış ona yanıyorum.
İlk defa ülkemin geleceği için çaresizliğimi hissederek ürperdim. Bu dağılan parçalar acaba gene bir araya gelebilecek mi? Diye…
Bölgedeki ikinci İsrail kimlerin eliyle örgütleniyor? Dikkatli bakmak, görmeye yeter.
Bir de Emperyalizmin bölgedeki tezgâhlarını derli toplu millete anlatma ve ülkemiz üzerine oynanan bu uğursuz oyunu bozma yükümlülüğü olan muhalefetimizin durumuna bakıyorum.
Hepten devrelerim yanıyor.
Dönülmez akşamın ufkunda mıyız? Vakit çok mu geç.
Böylesi dönemlerde hep bir Mustafa Kemal çıkaran bu millete dönüp dönüp bakıyorum.
Acaba??????????