ÜRETİLEN SİSTEM
Osman Nuri KOÇAK
Kırk yıl Amerikan kucağı mı, Rusya kucağı mı diye tartıştık. Kanlı kavgalar ettik.
Kimsenin kucağına oturmayan ve adına da tam bağımsızlık denen bir devrimin sahipleri olduğumuzu unuttuk.
Kimi din adamı, kimi sanatçı, kimi asker, kimi öğretmen her renkten nice hainler ürettik.
Bu ülkenin şeyhler, müritler ve meczuplar değil, özgür kafalı bireylerin ülkesi olması için savaşanlara küfür kuyruklarına girdik.
İngiliz, Alman ve Amerikan sömürgeciliğinin içimizdeki işbirlikçilerine ulvi makamlar ve sanlar tahsis ettik.
Türk sözünden utananları milletvekili yaptık. T.C. yazan tabelaları söküp attık.
Okullarımızdan andımızı, Anayasa’ dan Türk Milleti kavramını kaldırmak için verdiğimiz savaş, milli bir mefkureye dönüştü.
Laik- Demokratik Eğitim ve kurumlarını yer ile yeksan ederek onların yerine, tarikat ve cemaat okullarını ihdas ettik.
Türk ordusunu içinden işgale kalkarak, kahraman ve yurtsever bir orduyu cemaat ordusu haline getirmeye kalktık. Bu uğurda Balyoz, Ergenekon diye nice ocaklar söndürdük.
Her uygulamanın da kefili olduk. Yapmayın etmeyin diyenlere de en zehirli sözleri söyledik.
Toplumu yardık, yıktık, ötekileştirdik.
Ne oldu?
Bu gün biz bize kaldık.
Türk Türk’e…
Yıpratılan tüm değerlerimizin ne kadar önemli olduğunu gördük. Bayrağımızı hatırladık. Kimliğimizi hatırladık. Kardeşliğimizi hatırladık.
Her ne kadar bu gün de onları sömürüyoruz gibi bir hava varsa da buna razıyız.
Egemenlik ve bağımsızlık Türkiye Cumhuriyetinin ve onun kurucularının karakteridir. Her ne kadar Atatürk’ ü kerhen anmış, İsmet İnönü’ yü sözlüğümüzden çıkarmış olsak da, bu gün onların sözüne geldik galiba…
(Kıbrıs Savaşının yıldönümünde, Kıbrıs Fatihi Ecevit’in adını bile meydanlarda anamadık.)
Eğitim, Askeriye ve Hukuk Kurumları ile devletin felsefesi hilafına savaşmak bizi buralara getirdi.
Yaralı bir askeriye, yaralı bir hukuk, yaralı bir eğitim yapımız var artık.
Bu yaraları hep birlikte ve ivedilikle tedavi etmeliyiz.
Tamir edecek gücümüz var. Yeter ki irademiz de olsun.
Belki yazdıklarımız bazı dostlarımızı gücendirmiştir ama ne yapalım ki biz yıllar önce gelecek tehlikeleri işaret ediyoruz, siz buna propaganda ile karşılık veriyorsunuz.
Yeni yanlışlara, yeni yanılgılara, yeni aldanışlara veya yeni ahmaklıklara (!) karşı takatimiz yoktur.
Bugüne dek, Cumhuriyete ve Devrimlere karşı, bize dost olmayan mahfillerde üretilen ve toplumsal hedeflerimize aykırı yapay sisteme gözü kapalı atlayanlar, Cumhuriyetimizin, Demokrasimizin ve kardeşliğimizin değerini umarım görme olanağı bulmuşlardır.
Büyük bir şerden, büyük bir hayır çıkaralım istiyorum.
Dilimizi daha fazla sevgi ve saygı ve birlik için kullanalım. Kucaklaşmasını bilmeyen kardeşler, düşmanlığın cereyanlarına karşı hep dayanaksız olmuşlardır.
Ulusumuza yeniden büyük geçmiş olsun diyorum.