SANKİ DAVUL ZURNA KUTLADINIZ DA…
Osman Nuri Koçak
AKP İktidarı, sanki işbaşına geldiği günden bu yana Cumhuriyetimizin kuruluş yıldönümlerini sanki davullu zurnalı, havai fişekli bir bayram havası içinde kutlamış gibi, şimdi de deprem nedeniyle bu temaşaya ara vermiş havasında…
Ayağında Tokyo dediğimiz kelikle yalnız başına Cumhuriyet Bayramı törenine gelip, parti çelengini bir kenara fırlatarak ileriye doğru yürüyüp giden yandaşlarınızı da gördük biz. O zaman partinizin adı Saadet idi ve hepiniz de oradaydınız.
Bu günkü tutumun o günkünden ne farkı var?
Cumhuriyet Bayramları, halkımızın yas duygularını incitecek bir şekilde mi kutlanıyor?
Belki kokteylli kabul törenleri, yemekli ve müzikli toplantılar, havai fişekli eğlenceler ertelenebilir veya iptal edilebilir. Ama ana törenlerin yas durumunu zedelemesi kanısına nasıl vardınız Allah aşkına?
Yas bütün ulusumuzun yasıdır.
Yası suiniyetinize alet etmenizi toplumun anlayamayacağını düşünüyorsanız yanılgı içerisindesiniz.
Zaten kutlama törenleri gönülsüz tutulan ve her vesile ile önemsizleştirilmeye çalışılan, “canım Cumhuriyet olsa da olur, olmasa da” denilen bir zihni duruşun dışavurumları için, milletimizin en duygusal günlerini mi seçiyorsunuz?
Gene yarın bir yöneticiniz çıkacak ve bu söylediklerimize, “hezeyan, azınlık psikolojisi, CHP’ nin milletten ve demokrasiden kopuk tavrı” falan diye koca koca lâflar ile sözde yanıt verecekler.
Zaten her gün, Cumhuriyetin demokrasi ile çatışma halinde olduğunu açık veya kapalı ifade eden görüş ve tavırlar ile karşı karşıyayız. Sanki Ulus Devlet ve Cumhuriyet kavramları demokrasinin zıddı imiş gibi milletin kafası bulandırılarak, Cumhuriyet halk karşıtı bir sistem imiş gibi sunuluyor, milletin gözünde değersizleştiriliyor.
Görülmüyor mu sanıyorsunuz?
Şimdi de Van’ da olan ve hepimizi yaralayan bir doğal felâket vesile edilerek Cumhuriyet Bayramı törenleri iptal ediliyor.
Hâlbuki böylesi hassas zamanlarda Cumhuriyet Bayramı törenleri gibi yaygın kutlamalar, milletimizin bir birine daha da yakınlaşmasına vesile olacak şekilde kurgulanamaz mıydı?
Hangi gerekçe ile olursa olsun, Türk ulusuna aydınlanmanın yolunu açan Cumhuriyetimizin yolunu konulan engelleri, gene bizzat o ulusun gençleri, kadınları, yaşlıları ile topyekûn olarak aşacaklarına inanıyorum.
Muhtaç oldukları kudret ise damarlarındaki soylu kanda vardır. ( Bu sözü Mustafa Kemâlin, iyi bir edip olduğunun delili olarak değil, gösterdiği yolun takipçisi olarak algıladığımızı unutmayınız)