ÖDÜL Osman Nuri KOÇAK “ Marifet iltifata tabidir” diye muhteşem bir atalar mirası olan deyimimiz vardır. 28 Aralık gecesi, Grand Otel’ de tam da bu sözün ruhuna uygun bir tören idrak ettik. Bundan kısa bir süre önce İnternet üzerinden medya faaliyeti yürüten bir grup gazeteci arkadaş, belli etik ilkeler etrafında birleşme akdi oluşturarak İNTERMED adında bir dernek kurmuşlardı. Bizi de kuruluş aşamasında ziyaret ederek görüşlerimizi almışlardı. Birkaç gün önce bir davetiye ile ziyaretimize gelen arkadaş ile yapmış olduğumuz görüşmelerde böyle bir tören yapılacağını duyunca doğrusu süre açısından iyi bir zamanlama olduğu konusunda kuşku duymadım değil. Ancak hem organizasyonun hem de tören atmosferinin niteliğini görünce kuşkumun yersiz olduğunu gördüm. Harika bir tören akışı izledik. Bakan Lütfi Elvan beyin de sahiplendiği bu dört dörtlük organizasyon, dilerim ki ileriye doğru akıp giden yıllara ilham oluşturur. Ahmet Cicibıyık’ ın önderliğinde, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak daha mütevazı koşullarda daha önce başlatmış olduğumuz böyle bir çalışmanın, çok daha iyileştirilmiş halde ve profesyonel bir yaklaşımla kalıcı hale getirilme çabasını alkışladım. Adem Kocatürk, Önder Demirkollu, Mustafa Kurşun ve daha emeği geçen tüm arkadaşları yürekten kutluyorum. Bu törende bir ödül de şahsımıza verme nezaketini göstermişler. “En iyi makale yazarı” ödülü. Mutlu olmadım desem yalan söylerim. Çok uzun yıllar çeşitli kurumlarda yöneticilikler yaptım. Etrafımdaki ışıklı arkadaşların hemen hemen hepsini ödüllendirdim. Onu bir yere taşıyarak hizmetinden yararlanma olarak olsun, bir plaketle veya bir teşekkür ile olsun ödüllendirmeye hep özen gösterdim. Çünkü “iyi yapıyorsun” demek, daha iyi olmasına zemin oluşturmak demektir. Ama kendim ilk defa ödül aldım… Çok da beklemediğim bir cenahtan… Kendimi bildim bileli deli gibi bir şeyler okurum ve elimde kalem bir şeyler yazarım. Öğretmen okulunda en iyi konuşmacı olarak münazaralarda okulumu temsil ederdim. Kamu sendikacılığı mücadelesi verdiğim dönemlerde konu ile ilgili yüzlerce eser okudum yüzlerce makale yazdım. Daha sonraları yaşamın her alanına dair yazılar yazdım. KGRT’ de on yılı aşkın bir süre “ NEŞTER” adlı açık oturum programı yaptım. Sayfalarını koşulsuz olarak kalemimize açan gazetelere sonsuz şükran borcum vardır. Şu anda da Karaman’ da Uyanış Gazetesinde “Düşünce Atölyesi” adlı bir köşede düşüncelerimi toplumla paylaşıyorum. Kalemimi hep birlik ten yana kullanmaya özen gösterdim. Ayrışma ve ayrıştırmayı kınadım. Toplumsal renkleri zaafımız değil, gücümüz olarak gördüm ve sevdim… Kamu Sendikacılığı, Politika ve Gazetecilikle geçen bir ömür… Sendikalarımızın büyüklerini onurlandırma alışkanlığını kaybettiğini acı ile izliyoruz. Bazılarının kongrelerinden dahi haberimiz olmaz. Politikanın da insan etiyle beslenmekten büyük keyif aldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bırakınız insanları ödüllendirmeyi, onurlarını kirlettikleri dönemler bu dönemler… Tüm bu ruh kirliliğinin ortasında, ruhumuzu aydınlatan bir alan olarak gazeteciliğimiz bize bir onur yaşatıyor… Teşekkürler genç arkadaşlar, değerli gazeteciler… Nice güzel yıllar dilerim…