Millet, 2000 li yılların öncelerinin kaos ve karanlık ortamını tercih etmiş.(miş…)
Millet 2000 li yılların öncelerini demek ki çok özlemiş. (miş…)
Bu ülkeyi muhalefete teslim etmek, milleti uçuruma atmak demek.(miş…)
Kendi düşen ağlamaz.(mış…)
Üç beş ırgat bir araya gelerek hükümeti yıkmış.(mış…)
Kolaysa şimdi yapsınlar bakalım. (mış…)
HDP’ ye verilen oylar haram.(mış…)
CHP ve MHP, HDP’yi meclise taşımış.(mış…)
İlençler,
Aşağılamalar,
Küfürler,
Yakınçlar…
Sanki Habur’da kapıları muhalefet açtı…
Sanki Oslo’ da ve İmralı’ da yasaların suç saydığı görüşmeleri muhalefet yaptı…
Sanki sıfır noktasında aldığı terörü doruğa muhalefet çıkardı.
Alışkanlığı üzere, yavuz hırsız ev sahibini suçlu çıkarıyor gene.
Televizyon izlemeye veya sosyal medya takip etmeye korkar oldum.
Korkum, ülkem insanının sağduyusunun mertebesine ilişkin gördüklerimden kaynaklıdır.
Sistemin adı demokrasi ise, gelen bir gün gideceğini bilir.
Ülkeyi kendisinden başkalarının yönetemeyeceğine inanmak bir hastalıktır. Bu hastalık insana hep hata yaptırır. Özellikle CHP’ ye “Beyaz Türkler” diye sosyal imtiyazın kaymak tabakası göndermesini yapanlar, kendilerinin çoktan “Beyaz Türk” olduğunu bir türlü göremiyorlar…
Bırakın bu suçlama ve “öcü geliyor!” edebiyatını.
Yeni düşmanlar yaratma heveslerini bir kenara bırakınız. Düşman yaratmadan da siyaset yapılır öğrenin artık.
Halk seçimde ne dediyse serinkanlılıkla gereği yapılsın ve bir oh! Diyelim.
Sistem bu kadar zorlanmamalı.
AKP, CHP, MHP, HDP sistemin partileri.
“Dördü de eşit, meşru ve saygın” diyemezsek sistem işlemez.
Tabi maksat sistemi tıkamak değilse…