KANUNA UYMAZSA
Osman Nuri KOÇAK
Kanun keyfilikten türemez.
Kanun zaruretten doğar.
Tüm topluluklara kalıp-drop uyan kanun olamaz.
Çünkü kanun toplumsal bir fenomendir. Toplumlar da çeşit çeşittir.
İnancı çeşittir, töresi çeşittir, kavmi çeşittir, kültürü çeşittir. Bu nedenle bir topluluk için uygun görünen bir kural diğeri inancı, töresi veya kültürü gereği uygun olmayabilir.
İşte Laik Devlet bu yüzden zuhur etmiştir. Tüm toplumların kabul edebileceği ölçütlerde kurgulanan çağdaş ve laik devletler, çeşitli toplumları bir arada yaşatabilen yegâne yapılardır.
İnanca dayalı ve bireyi öteleyerek mürşitlik-müritlik ilişkisini önceleyen bir sistem farklı grupları eşit olarak yaşatamaz.
Irkçılığa dayalı, bir seçilmiş-seçkin kavmi öncelemiş toplumlarda farklı olanlar eşit olamaz. (Türk Milliyetçiliği ile ırkçılık karıştırılmamalıdır)
Eşitlik, ancak kanun önünde eşitlik kavramı ile sağlanabilir. Bunu da inançlara ve diğer farklılıklara eşit mesafede duran laik bir yapı ile sağlayabilirdik.
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyetinde herkes eşittir ve kimsenin kişisel ve sosyal imtiyazı yoktur.
Bunu uzun süredir bozmaya çalışanlar dostlarımız değil, bizi çatıştırarak bölmeyi amaçlayan küresel güçler ve onların ülke içindeki acenteleridir.
Bunun ilk yolu insanları kanunlara uymak zorunda olmadıklarına inandırmaktır.
Tören gereği bu kanun sana uymuyor. İhlali meşrudur.
İnancın gereği bu kanun sana uymuyor. İhlali meşrudur.
Toplumsal hassasiyetlerini, geleneklerin, göreneklerin gereği bu kanun sana uymuyor. Öyleyse ihlali meşrudur.
Bu toplumsal hassasiyetler kanunlara uyamıyor ise, kanunları onlara uyduruverelim canım.
Vergi kanunlarında, SGK kanunlarında, Trafik kanunlarında, Medeni kanunda ve dahi onlarca alanda kanunlara uyanlar enayi ama uymayanlar mağdur. Devlet de bu mağduriyetlere bigâne kalamaz.
Öyle mi?
Kanunlara uymayanlara kanun uydurma garabeti, Türk insanını kanunlara karşı pervasızlaştırdı. Türk devletinde de otorite zaafiyeti ve güvensizlikler oluşturdu.
Gerek başkanlık meselesinde ve dahi gerek tecavüz meselesinde siyaset yapma peşinde falan değiliz. Oyunun kurallarını oyun içinde sürekli değiştirir isek, o oyun ne kurumlaşır ne de evrenselleşir. Derdimiz herkesin müşterek uyabileceği kuralları inat ve ısrarla savunarak keyfiliğin önüne geçmek.
Adam gibi çağdaş bir hukuk devleti olmak istiyoruz. O kadar.