GENE Mİ KAPI?
Osman Nuri KOÇAK
Rahmetli Uğur Mumcu’ nun cenaze töreni için Ankara’ ya gitmiştim.
Etkili ve sürekli bir yağmur altında bir milyonu aşkın insan, kortejde ilerlemeye çalışıyorduk.
Çeşitli sloganlar atılıyordu, döviz ve pankartlar taşınıyordu.
Ben oldum olası slogan atamam.
Gerçekten kendimi zorlayarak atmaya çalışsam bile, çatal bir sesle çıkardığım garip nidadan kendim hicap ederim. Kızardığımı hissederim.
Muhtemelen nedenleri vardır ama hiç kafa yormadım.
Uzunca bir süre yanımda yürüyen bir bayanın bir süre sonra bana dik dik baktığını fark ettim.
Hiç slogan atmadığımı ve özellikle “Mollalar İran’ a” sloganı atılırken yüzümün ekşidiğini fark etmiş.
Kolumdan hınçla tutu ve “sen polis misin yoksa başka bir görevli mi? “ dedi.
Ben gülerek, “hayır, vatandaşım “dedim. “Neden sordun?”
Sen “Mollalar İran’a, sloganında yüzünü buruşturuyorsun, neden?” Dedi.
“Bak kardeşim, bir zamanlar bu ülkede yaygın bir grup, tüm solculara komünist derdi ve ikide bir de Komünistler Moskova’ ya diye slogan atarlardı. Ülkemden kovulmak çok ağrıma giderdi. Sanki bu ülkede bir grup asıl yurttaşlar bir de birinci grubun inayeti ile kendisine oturma izni verilmiş ikincil yurttaşlar vardı ve bize bu ikinci grup muamelesi yapılırdı. Mollalar İran’ a demekle, Komünistler Moskova’ ya demek aynı şey. Bırakınız da hep beraber yaşayıp gidelim bu topraklarda. Kimse kimseye ikide bir kapıyı göstermesin” dedim.
Tabi çok kızdı ve garip sesler çıkararak benden uzak bir yere konuşlandı.
Bu gün bu zihniyetin devam edip gittiğini görünce ürperdim.
Milletin bir vekili (Karaman) sosyal paylaşım sitesinde gene bize kapıyı göstermiş. Gazetede okudum.
Vatanın bir evladı gibi nasıl yaşayacağımızın çerçevesini kafasında çoktan çizmiş olan bu muhterem zat, buna uymayanlara da “ ya bu vatanın evladı gibi yaşayın ya da defolup gidin” demiş.
Bu vatanın evladı gibi yaşamak da elbette o sayın vekilin anladığı gibi olursa kalmaya izin var.
İfadeden ben utandım.
Kolay yaşamış, kolay yükselmiş ve kolay konuşmuş kişilerin ortak yapısı bu.
Birileri de o sayın vekilin nasıl yaşayacağını tarif etmeye başlarsa gene başa dönmüş olmaz mıyız?
Bir düşünün bu hacıyatmaz oyununu ikide bir sahneye süren kim ola? Dost olmadığı kesin.
Alet olanlar, acınacak olanlardır…
Bir de, “Kararı veren Mahkeme” diyor.
Sahi; “Menderes’ i ve Deniz Gezmiş’ leri asanlar mahkemeler değil miydi?”…