BİR HOŞ!
Osman Nuri KOÇAK
Bizim hükümetimiz bir hoş.
Çözüm süreci başlatıyoruz diye sıfır noktasında aldıkları bir terör sorununu, neredeyse bölünmenin eşiğine taşıdı.
Şimdi de “Başımıza belâ oldular” diyor.
“Terör örgütünün meclisteki uzantıları” diyorlar.
Habur, Oslo, Dolmabahçe, İmralı ziyaretleri, bir başka zaman diliminde, başka insanlar ve başka hükümetlerle gerçekleşti anlaşılan. Yaşlandıkça hafızam iyice zayıflıyor galiba.
Bir hoş!
Yıllarca bir cemaatin tepesindeki kişiyi, “dön gel artık bitsin bu hasret” diye ağlayarak ülkeye çağıran ve cemaatin siyasi ve ticari çıkarları için herkesi karşısına alan bizim hükümetimiz değilmiş gibi, bir “Paralel Yapı” umacısından söz ediliyor.
Ergenekon, Balyoz, siyasilerin yasal olmayan bir şekilde dinlenmesi ve videolar çekilmesi konularında tüm uyarılara rağmen “vatan onlara minnettar” idi. Şimdi aynı olaylardan vatan haini muamelesi görüyorlar.
Bir hoş!
“Kardeşim Esad” idi, kısa bir sürede “katil Esed” oldu.
Komşularla sıfır sorundu, içlerinde dost kalmadı.
İçeride Berkin Elvan yuhalanırken, Mısır’ lı Rabia simge oldu. Kimseye yaranılamadı…
Şimdi, İmdat! Bir hayırlı komşu yok mu? Diye feryat içindeyiz.
Bir hoş!
Hukuk sistemimiz içinden çıkılmaz bir kargaşa yaşıyor, eğitim yapboz tahtası. Dökülüyor.
Şimdi birçok uygulama yeni baştan planlanıyor, değiştirilen yasalar yeniden değiştirilmek isteniyor.
Vallahi çok hoş!
İşin daha da ilginci, bu sorunların tümünün kaynağı muhalefetteki bazı şeytanlar olarak halkımıza takdim ediliyor…
Terör de, uzantıları da, darmadağın olan hukuk ve eğitim sistemimiz de, Esed’ de…
Hepsi muhalefetin suçu…
Bu daha da hoş!
Galiba bu devasa sorunları o meşum üçlü koalisyon çıkarmıştı da hükümetimiz çözmeye çalışıyor. Bu vesileyle de anladık ki, koalisyon demek de sorun demekmiş.
Düşünüyorum düşünüyorum da bunlara benzer o kadar çok var ki. İçinden çıkamıyorum.
Dedim ya yaşlanıyorum. Hafıza işte. Bir geliyor, bir gidiyor…