Bu sayfayı kişisel gözüken bir meseleye ayırmış olmak istemezdim. Ama toplumumuzda o kadar çok insan şöyle veya böyle evlat acısı çekmekte ki… Kimi benim gibi yitirmiş kimi de yaşarken yitirmiş. Ama hasreti aynı, acısı aynı… Biraz özel, biraz sınırlı da olsa o acıyı yaşayanlara ses verdim bugün… Sizler de her an elinizin altında bulunan çok sevdiklerinizin yok oluverdiğini bu vesileyle bir kez düşünün istedim… Yüreğinizin daraldığını hissediyorsunuz değil mi… Amacım bu değil ama bir an da ola farkındalık yaratmak istedim o kadar… Allah kimseyi böyle bir acı ile imtihan etmesin… Yazının başlığını da herkes kendince koysun istedim… ACISINI UNUTTUM Acısı; Ekmeğimin mayası Avucumun ayası Ağ tenimin libası Olunca. Yalın halin unuttum… Bağlamamın kafesi Hançeremin nefesi Avazımın kubbesi Olunca. Yalın halin unuttum… Kalemimden akan Kelamımdan taşan Kaynayıp da coşan Olunca. Yalın halin unuttum… Hırslarımın dingisi Ateşimin söngüsü Deli gönlün çengisi Olunca… Yalın halin unuttum… 16 Yıl geçti ama sen hep yirmi yaşında kaldın… Aldığımız her nefes sen olunca, biz de sen olduk… Bu bizdeki acın mıdır sen misin bilemez olduk… Allah seni yanına almıştır inşallah… Işıklar içinde yat oğul!